• DOLAR 32.533
  • EURO 34.836
  • ALTIN 2431.082
  • ...
Filistin`de birçok yeni hadise yaşandığı ve her geçen gün siyonistlerin saldırganlıkları arttığı halde Ramallah yönetimi siyonistlerle yaptığı müzakerelere devam ediyor. Abbas ve siyonistler, sanki bu topraklarda kan ve gözyaşı akmıyormuş gibi beraberce poz verip dünyaya gülücükler dağıtıyorlar. Zaten Gazze şeridinden bahsetmeye gerek yok. Filistin`in tamamını temsil etme iddiasında olan Ramallah yönetimi, Gazze`yi silmiş gözüküyor.

Yirmi yılı aşkın bir süredir muhtelif zamanlarda gerçekleştirilen bu tür görüşmelere bakıldığı zaman, israil aleyhine bir gelişme olduğu zaman, bu müzakere süreci askıya alınmıştır.

Ama Filistinlilerin gördükleri tüm zararlar ve olumsuzluklar daima göz ardı edilmiştir.

Şu anda Filistinliler, siyonistler tarafından katledildikleri halde Abbas yönetimi müzakereleri kesmek bir yana, siyonistlere herhangi bir uyarıda bulunma ihtiyacı bile hissetmiyor.

Sürekli olarak Mescid-i Aksa Yahudiler tarafından basıldığı halde, Mescid-i Aksa`nın altını oyma faaliyetleri tüm hızı ile sürdüğü halde, siyonistlerin bu faaliyetleri karşısında Abbas ve çetesi suskun durumdalar.

Yani siyonistler ne yaparsa yapsın, Mahmut Abbas yönetiminin kılı bile kıpırdamıyor.

Bu da gösteriyor ki Mahmut Abbas ve ekibi, sadece kendi çıkarlarını düşünüyor ve sadece kendi kendilerini temsil ediyorlar. Bu yönetimin Filistin hakkında söz söyleme hakkı kesinlikle yoktur.

Konunun daha iyi anlaşılması için artık Filistin`de sıradanlaşmış ve sürekli tekrar eden birkaç hadiseyi hatırlatalım. Sadece son bir hafta içerisinde yaşanan bazı hadiselere göz atalım.

Yahudi yerleşimciler başta Nablus olmak üzere Filistin`in çeşitli yerlerinde onlarca dönüm ekili araziyi yaktılar. Filistinlilerin kaynaklarını yok etmeye çalışan siyonistler, sürekli olarak arazileri ya yakıyorlar, ya da iş makineleri ile tahrip ediyorlar.
Yahudi yerleşimciler, arabaları ile sürekli Filistinli sivillerin canına kastetmektedirler.
En son, katil yerleşimciler, yine araba ile bir Filistinli aileyi ezdiler.

Defalarca Mescid-i Aksa`ya baskın düzenlendi. İsrailli bakan ve beraberindeki onlarca siyonist, Mescid-i Aksa`ya baskın düzenledi. Yine 150 kişiyi aşkın siyonist grubu Mescid-i Aksa`ya baskın düzenledi.

Filistin`de yapılan tüm barışçıl gösteriler siyonistler tarafından şiddetle ve vahşetle bastırılıyor. Bu gösteriler esnasında birçok Filistinli yaralanıyor veya tutsak ediliyor.

Yine son bir hafta içerisinde Yahudilerin işlemiş oldukları cürümlerden birisi de alışkanlık haline getirmiş oldukları üzere öğrencilere saldırmak oldu. İşgal güçleri Kudüs Üniversitesi öğrencilerine saldırdı.

Siyonist zindanlarındaki saldırılar ve işkenceler ise tüm hızı ile devam ediyor. İşgalci zalimler, en son Eshel zindanındaki Filistinli esirlere zalimce saldırarak işkence ettiler.

Tutuklamalar ise tüm hızı ile devam ediyor. İsrail bir yandan barıştan bahsederken diğer yandan tutuklamalara tüm hızı ile devam ediyor. Her şeyi bahane eden siyonistler, sokaktaki Filistinlileri kaçırmaya devam ediyorlar.

En son, işgal güçleri El Halil`de 12 Filistinliyi tutsak etti. Yine Batı Yaka`da 17 Filistinli kaçırıldı.

Durmadan yeni yerleşim yerleri açılmaya devam ediyorlar. Filistin topraklarının Yahudileştirilmesi faaliyetleri de tüm hızı ile devam ediyor. Müzakerelere rağmen İsrail bu konuda geri adım atmış değil. Hatta geri adım atmak bir yana, bu konunun müzakere edilmesini bile kabul etmiyor.

Bugün Kudüs`te, 1948`de işgal edilen topraklarda ve En-Nakab`ta yaşayan Filistinliler işgalcilerce tehcir edilmek isteniyor. Batı Yaka ve Gazze Şeridi kuşatma altında bulunmaktadır. Filistin halkının bütün meşru hakları inkâr ediliyor. Mescid-i Aksa`nın altı oyuluyor.

Bir halk, inkâr ve asimilasyon politikasının kurbanı edilmek isteniyor.

Gasp edilen hakların hiçbirisi iade edilmediği gibi yeni haklar da gasp ediliyor.

Ama işbirlikçilere göre bu felaket süreci, bir şey ifade etmiyor. Filistin halkının düşmanı olan siyonistlerle bir kez daha el sıkışılıyor. Hayâsızca ve arsızca…

Bir halk, bir tabela devletine ve bir koltuğa feda edilmek istenmektedir.

Bu tür ihanet görüşmelerinin sonucu şimdiden bellidir.

Bu görüşmeler, Filistinlilerin daha fazla hak kaybına sebebiyet verecektir. Yine bu ihanet süreci, siyonistlerin kanlı ve zalim imajını düzeltmeye hizmet edecektir.