• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...

Aynı satranç oyunu yakın zamanda Afganistan ve Irak`ta oynandı. Haçlı madalyonlu şişman kediler, her zamanki gibi İslam coğrafyasının bölünmüşlüğünden ve siyasi dokusunun homojen olmamasından istifade ediyorlar. Bu tabloya vizyon sahibi olmayan ve ümmetin istikbalini kısır siyasi hesaplarına kurban eden yerel aktörlerin ihtirasları eklenince Haçlılar her defasında ümmetin zenginlik kaynaklarını talan etmek için, aynı tiyatro oyununu sahnelemekte herhangi bir beis görmüyorlar.

2003 yılında gerçekleşen Afganistan işgalini hatırlayınız. Haçlılar işgalden önce ve işgal esnasında söz sahibi tüm yerel aktörlerle temasa geçtiler ve onlara türlü türlü siyasi vaatlerde bulundular. Savaş esnasında ve savaş sonrası şekillenen güç dengesinde, daima yerel aktörlerin Amerika`nın yardımı olmadan birbirlerine üstünlük sağlayamayacağı ve ABD`ye muhtaç olacakları bir siyasi denklem yapısına özen gösterdiler. Bu siyasal yapı içerisinde, hiçbir grup; tek başına, Afgan siyasetinde söz sahibi olamadı. Her grup daha fazla siyasi kazanım için Haçlılara daha fazla yanaşmaya başladı. Hadiseler böylelikle Batılılar açısından istenilen mecraya girdi ve Haçlıların Afganistan`ı işgali ve yağmalaması daha kolay oldu. İşgal ve yağmayı Haçlılar yaparken, fatura daha fazla yerel güç odaklarına kesildi. Bazı İslami cemaatler oyuna geldiklerini fark edip çeşitli düzlemlerde itiraz ettilerse de iş işten geçmişti.

Haçlıların stratejisi şöyle özetlenebilir: Yerel aktörleri birbirleri ile savaştır, zayıf düşeni destekle. Böylelikle tüm taraflar zayıflamış ve mecali kalmamış bir vaziyette ABD`nin dizi dibinde işbirlikçilik ve ihanet derslerini tedrisi rahle eylesin. Şu an, Taliban`ı Afganistan`da devirmek için Haçlılarla işbirliği yapan İslami cemaatlerin neredeyse esamesi okunmuyor. Bozuk para gibi harcandılar.

“Başkalarını bozuk para gibi harcayan, seni de bir gün harcar.” Kaidesini, siyasi ihtirasların kör ettiği basiretten yoksun gözler maalesef göremiyor. Irak`ta da yine aynı oyun sahnelendi. Her grup kendi siyasi emelleri peşinde koştururken ve ABD`nin özgürlük ve demokrasi hülyaları ile hayal aleminde kazanacakları mevzileri düşünürken, yine ABD`nin tokadı ile bu tatlı uykudan uyanıp gerçeklerle yüzleşmeleri uzun sürmedi. Geriye enkaza dönmüş bir ülkeden; yüz binlerce evladını yitirmiş  ve ipleri tamamen haçlıların eline geçmiş bir milletten müteşekkil bir tablo kaldı. Hem ırak, hem de Afganistan`da yapılan bu büyük hatanın bedelini belki de nesiller ödeyecektir.

Daha yaşanmış bu acı tecrübeler bir süreç olarak hala devam ediyorken ve bu tercihten kaynaklanan nedamet ayyuka çıkıyorken, hâla aynı hatanın tekrar edilmesinin hiçbir izahı yoktur. Libya`da Kaddafi bahane edilerek, Haçlı saldırılar ilk başladığında, kamuoyunda Kaddafi`nin çok kısa bir sürede devrileceği beklentisi oluştu. Bir süre sonra haçlıların alışkanlık haline getirdikleri sivilleri bombalama işi ve yanlışlıkla sivilleri vurma katliamları sıradanlaşmaya başladı. Derken stoklarının tükendiği gerekçesi ile bir ara bombardıman yavaşlatıldı. Kısa sürede zafer sarhoşluğu ile ölçüsüz ilerleyen ve alan savunması stratejisine yönelen Muhalifler, Kaddafi karşısında savunmasız bırakıldı. Ele geçirilen şehirler, tekrar, teker teker elden çıktı. Özellikle homojen olmayan muhalefetten çatlak seslerin çıkmasının ardında bu durum gerçekleşti. ABD, “biz olmadan bu iş olmaz”  ve istediği düzeyde işbirliği gerçekleşmez ise, muhaliflerin Kaddafi ile baş başa bırakılacağı ve yaşanan tecrübenin tekrarlanacağı mesajı verildi. Muhalifler, daha fazla ABD`ye yanaştılar ve ABD tezgahının ortasına düştüler. Şu an maalesef Libya başkaldırısı, Amerika`nın dominant tehlikesi ile karşı karşıya.

Senaryolara bakınız, ufak tefek güncelleştirmeler dışında, temel mantık itibariyle ne kadar da biri birlerine benziyor…

Zalim Haçlılar, Kuzey Afrika`dan Ortadoğu`ya uzanan İslam coğrafyasında esen devrim rüzgarları ile kendi yelkenlerini şişirmeye ve bu aksiyoner atmosferi sermayeye dönüştürme çabası içerisindeler. Hatta devrim sürecini kontrol etmek için işçi kisvesi ile bu ülkelere on binlerce kişiden müteşekkil para militer güç göndermektedirler. Duruma göre, iktidarları, ya da isyancıları desteklemek için. Başkaldırı hareketlerinin taşımış olduğu sosyal ve siyasal dinamikleri, haçlı madalyonlu şişman kedilere sermaye yapmamak ve süreci haramilere teslim etmemek gerekir.