• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...

Ramazan ayında da Müslümanların acıları devam ediyor. Çatışmalar ve kaos bir yana, sivillerin yaşadığı insani dram her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Özellikle pek de gündeme gelmeyen Yemen`den bahsetmek istiyoruz. Zaten eskiden beri çok fakir bir ülke olan Yemen, çatışmalarla beraber tamamen harabe bir ülke haline geldi.  Suudilerin başını çektiği koalisyonun ölçüsüz ve savaş ahlakı ile uyuşmayan saldırıları neticesinde, sivil halk bir lokma ekmeğe muhtaç hale geldi. Özellikle Suudi ve müttefiklerinin temel insani yardım malzemelerinin girişine çeşitli bahanelerle izin vermemesi, buradaki dramı ağırlaştırmaktadır. Adeta bu ülkeye bir muhasara uygulanmaktadır. Her türlü silahın girdiği bu ülkeye temel insani malzemelerin ulaştırılması noktasında büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Birleşmiş Milletler, çatışmalar nedeniyle yardımları ulaşamadığı Yemen'deki insani krize dikkat çekerek, 8 milyondan fazla insanın açlık tehlikesiyle karşı karıya olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler, Yemen limanlarında Suudi liderliğindeki koalisyon tarafından yapılan denetimler konusundaki endişelerini dile getirdi. Birleşmiş Milletler, Suudi koalisyonundan ve birçok Arap ülkesinden ve Yemen hükümetinden, ticari limanlar yoluyla gıda ve yakıt ithalatını güçlendirmelerini istedi. Yemen'deki çatışmanın son haftalarda yoğunlaştığını belirten Birleşmiş Milletler insani yardım koordinatörü Andrew Lukak, çatışmalar nedeniyle insani yardım faaliyetlerini kısıtladığını ve bu çatışmaların gerekli ticari malların ülkeye ithal edilmesini azalttığını söyledi.

Bu vahim tablonun ve insanlık ayıbının ortadan kaldırılması için, başta Müslümanlar olmak üzere, tüm insanlık sorumluluk almalıdır. Bu çağda başta çocuklar olmak üzere, insanların temel ihtiyaç maddelerinin yokluğundan dolayı ölmesi bir insanlık ayıbıdır, utanç verici bir durumdur. Hele de bu ramazan ayında bu Müslümanların açlık çekmelerinin kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Bir yandan enva-i tür yiyeceklerle iftarlarını açanları, diğer taraftan iftarlarını açmak için bir lokma ekmek ve bir yudum temiz su bulamayanları aynı ümmet karesi içerisinde bir araya getirme konusunda zorlanıyoruz. Mazlumların yaraları özellikle ramazan ayında sarılmalıdır, mazlumlar ramazanın bereketinden istifade etmelidir. Yemenli kardeşlerimiz bizi beklemektedir. İnsani yardım operasyonları, tüm siyasal kaygı ve mülahazaların dışında, her türlü hesabın üzerinde olmalıdır. Yemendeki sivil insanlar için bir kuruş harcamayan ve bu coğrafyayı harap eden Suudi rejimi, Haçlılara gelince bir kalemde milyar dolarları gözden çıkarabilmektedir. ABD`de bir felaket olursa veya bir yardım kuruluşu namına bir talep olursa, hemen bir kalemde yüz milyonlar hesaba geçmektedir. ABD yönetiminin tek bir talebi üzerine para muslukları hemen açılmaktadır. ABD yönetimi, işgal için para harcamak yerine, hazır sağmal inek bulmuşken, Suudiler sağmayı alışkanlık haline getirmiştir. Başta Suriye olmak üzere coğrafyamızdaki bütün operasyonlarının faturasını fazlasıyla Suudi Arabistan`a çıkarmaktadır. ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'de görev yapan askerlerini geri çekme kararı aldığını açıklamıştı. Trump'ın bu kararından sonra Suudi Arabistan, Amerika askerlerinin Suriye'de kalmasını istedi.

Amerikan askerlerinin Suriye'deki görevlerine devam etmesi için Suudi Arabistan'dan finansman desteği isteyen Trump, istediği sonuca ulaştı. Buna göre; Amerika, Suriye ile Irak arasında yeni bir birlik kuracak. 30 bin kişiden oluşması planlanan yeni birliğin maaşları ise Suudi Arabistan tarafından ödenecek.

Ne yazık ki, İslam ümmetinin kaynakları yine İslam ümmetine dönük şeytanı planların finansmanında kullanılmaktadır. Bu ümmetin beldeleri yine bu ümmetin kaynakları ile harap olmaktadır. Ümmetin evlatları yine ümmetin kaynakları kullanılarak katledilmektedir. Bunca imkân var iken öte taraftan çocuklarımız başta olmak üzere insanlarımız mahrumiyet içerisinde can vermektedir. Bu tablonun değişmesi için İslam ümmetinin bütün fertleri ve kurumları sorumluluk almalıdır. Bu vebal hepimizindir. Yemendeki kardeşlerimizin yaralarını sarmak ve onların sesi olmak bu mübarek ramazanda yapılabilecek en güzel işlerden birisidir.