• DOLAR 32.575
  • EURO 34.82
  • ALTIN 2493.377
  • ...

     Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Berat Albayrak’ın “Burası çok önemli” dediği o çok önemli yere işaret eden çok önemli, önemli olduğu kadar da güzel bir konuşma yaptı. Ne yazık ki, yeteri kadar ilgi görmedi. Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının ayrıntılarına geçmeden evvel şu eğitim-öğretimin tanımını bir hatırlayalım.

Yıllarca talim (öğretmek) ve terbiye etmek (yetiştirmek, büyütmek)  anlamında kullandığımız bu kelimeleri de birçok şey gibi askıya alıp onların yerine şimdi iyice aşina olduğumuz eğitim-öğretim kelimelerini ikame etmişiz. Eğitim-öğretim için şunu söyleyebiliriz; bir kişinin hal, hareket, davranış, inanç ve düşüncelerini kendine göre şekillendirmektir. Bir başka deyişle bir kişiyi teknik yollarla kendisine benzetmektir.

Bu nedenle eğitim-öğretim için çocuklarımızı birine-birilerine teslim ettiğimizde, çocuğumuzu kendisine teslim ettiğimiz kişinin, çocuğumuzu kendisine benzeteceğinin bilincinde olmalıyız.

Şimdi buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerine geçebiliriz. Şöyle demişti; “Aklı hür, fikri hür, vicdanı hür, nesiller yetiştirmek için çıkılan yolun Batı taklitçiliğine dönüşmüş olması en büyük kayıptır” Evet, üzülerek ifade edelim ki, bu kaybın asıl nedeni çıkılan yolun -yukarıda altını çizdiğimiz gibi- yanlış olmasındandır. Çıktığımız yol yanlış ise, “Batı taklitçiliğine gider” yazılı bir levhaya göre yol alırsak ve o yola saparsak, aklı hür, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için arabaya aldığımız nesil, Batı taklitçisi kayıp nesil olur. Kürtçemizde şöyle güzel bir söz vardır: “Tu çi têxê kûwarê ew jê tê xwarê”. (Kilere neyi koyarsan, kilerden onu alırsın) Ne ekersen onu biçersin, anlamında diyebiliriz.

“Samimi bir muhasebeyle geçtiğimiz 18 yılda her alanda, tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı; ama eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum” Bu çok önemli bir özeleştiridir. Zaten şose yolda seyreden arabanın istenilen ilerlemeyi sağlayabilmesi mümkün değildir. Ayrıca 18 yıl boyunca şose yolda yol alan bir arabanın bujilerinin yanması, yağ yakması tabiidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hizmetlerini anlatırken sık sık söylediği “Yol medeniyettir” sözünü birçok kişinin kafasına kazıdı. Yaptığı yolların güzelliğine kimse laf söyleyemez. Bindiğim arabalardan kendisine “Allah razı olsun” diyenlerin de şahidiyim. “Yol medeniyettir” diye diye yaptığı yollarla hemen hemen her yere damgasını vurdu.

Şu var ki; devletin görevi sadece yollar yapmak değil, işe yaramaz, tehlikeli, uçuruma giden yolları da ulaşıma kapatmak, gerekli yolları ana arterleri asfaltlamaktır. Dağları delerek tüneller açarken, Batının beynimize kazdığı tünelleri de kapatmaktır.

Yukarıda söylediğim gibi “Batı taklitçiliğine” giden yol trafiğe kapatılmalıdır. “Yol medeniyettir” sözünün bir süreliğine bir kenara bırakılması gerekir ve “Eğitim-Öğretim medeniyettir” şeklinde yeni bir şiar geliştirilmelidir.

Kontrolsüz bir batılılaşma içindeyiz. Fikri bir buhran içindeyiz” dedi ayrıca. Araba-yol metaforundan devam edelim. Direksiyonda siz varsınız. Arabanın devrilmemesi için ani direksiyon kırmalardan kaçınarak, kartalın süzülmesi gibi diğer şeride geçmenin elzemliği artık gün gibi aşikârdır. O zaman “Allah-Peygamber razı olsun” diyenler çoğalacaktır.

   “Önümüzdeki dönemde önceliğimiz aileden başlayarak çocuklarımızı hakkıyla yetiştirmek şarttır. Bu değişim sıradan müfredat tadilatından ziyade topyekûn eğitim-öğretim reformu gerektirir." Araba-yol metaforundan devam ediyoruz. İşte burada rahatlıkla şunu söyleyebiliriz ki bu noktada Hüda-Par’ın tezlerine gelinmiş ve Hüda-Par arabasının takibinin gerekliliği ortaya çıkmıştır. Hüda-Par “aile” diye diye dilinde tüy bitti demeyeceğim. Ağzı yamuk kaldı diyeceğim. “Ders kitaplarında ahlâksızlık özendiriliyor”, demiş örnekler vermiştir. “Neslin imhası (yani Batılılaşması) değil, ihyası hedeflenmelidir” demiştir. Demiştir de demiştir. Öyleyse; Cumhurbaşkanlığı Eğitim Ve Öğretim Politikaları Kurulu üyeleri Hüda-Par’dan güvenli bir seyir için, trafik ile ilgili bilgileri istemek için görevlendirilmelidir. Konu çok ciddi ve önemlidir. Arabanın ekspertiz raporundan da iyi sonuç çıkmamıştır. Arabanın yol tutuşu iyi değildir. Şoförün bu arabayı devirmesi yüzyılın trafik kazası olarak tarihe geçecektir.

              Yazımıza “Cumhurbaşkanı’ndan Güzel Sözler” diye başlamıştık. Biz de “Dünya uygulanmayan güzel sözler yüzünden batmıştır” gibi güzel bir sözle bitirelim.