• DOLAR 32.573
  • EURO 35.029
  • ALTIN 2419.216
  • ...

Uzun zamandır Fransa'daki İslam karşıtı provokatif eylem ve söylemlerin arttığını gözlemlemekteyiz. Son zamanlarda ise İslam karşıtlığına Fransa Cumhurbaşkanı Macron öncülük etmeye başladı. Macron'un telaş içerisinde ve saldırganca İslam karşıtlığına birçok kişi anlam verememektedir. Aslında Macron'un hadsiz tavır ve söylemlerinin altında ülkesinin geleceği ile ilgili öngördüğü kendince korkunç tablo yatmaktadır.

Fransa, Avrupa'da en çok Müslümanın yaşadığı ülkedir. 70 milyon nüfusunun 7 milyonu Müslümanlardan oluşmaktadır. Genç nüfusunun yüzde 20'si yine Müslüman gençlerden oluşuyor. Fransa'da her sene 50 bin kişi huzurun kaynağı olan yüce İslam dinine girmektedir. Bir başka önemli husus da şu ki, Fransa'da yaşayan Müslümanların büyük bir kısmı devlet kurumlarının önemli kademelerinde yer edinmiş etkin şahsiyetlerdir. Müslüman nüfus sadece göçmenlerden oluşmamaktadır. Fransız halkı Müslüman kitlenin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

İşte yukarıdaki bu tablo Macron başta olmak üzere tüm İslam düşmanlarının uykularını kaçırmış durumdadır. Bu hakikat Macron ve avanesi için korkunç gelse de bizim için ümit verici bir durumdur.

Konuyla alakalı daha 1907 yılında Üstad Said'i Nursi Hazretleri İstanbul'da Şekerci Hanı’nda yanına gelen Mısır ulemasından Şeyh Bahit Efendi’ye, İslam’ı temsil eden bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğunun ileride bir Avrupa Devleti gibi olacağını; Hristiyan veya dinsiz bir toplum olan Avrupa’nın da gelecekte bir Osmanlıyı, yani bir İslam medeniyetini doğuracağını ta o zamanlarda ifade etmiştir.

Evet Said-i Nursi hazretlerinin Osmanlı ile ilgili öngörüleri, malum olduğu üzere on, on beş sene sonra Fransız laikliğini esas alarak kurulan Cumhuriyetle gerçekleşmiştir.

Üstad'ın birinci öngörüsünün kısa zamanda gerçekleşmesi, birçok Müslümana ikinci öngörüsünün gerçekleşeceği inancını vermektedir. Bediüzzaman hazretlerinin ikinci öngörüsü aslında bizler için bir müjdedir. Ve bu müjdenin gerçekleşmesi çok yakındır. Allah'ın izniyle gerçekleşeceği yer de Fransa'dır. Fransa, sizlerin de yukarıda okuduğu gibi İslam'ın hakimiyeti için şartların en müsait olduğu Avrupa ülkesidir.

İnşallah Üstadımızın müjdelediği şekilde Fransa'da İslam güneşi tamamen doğacaktır. İşte Macron'un ve ekibinin telaşları, korkuları ve saldırganlaşmaları da bu hakikati hissetmelerindendir.

İslamiyet bir güneş gibidir, üflemekle sönmez, hiçbir çabayla doğuşu engellenemez. Korkunun ecele faydası yoktur. Macron ve tüm İslam düşmanlarının telaşları beyhude olmakla beraber korktukları başlarına gelecektir.

 Mehmet Ali Ortaç