• DOLAR 32.594
  • EURO 34.791
  • ALTIN 2509.775
  • ...

İran'da başlayan gösteriler 'tam durdu' denilecekken üç güvenlik görevlisi silahla vurularak öldürüldü. 28 Aralık'ta başlayan gösteriler, yumurta fiyatlarının iki katına çıkması bahanesiyle başlamıştı. Ancak kısa bir süre içerisinde, sihirli bir el tarafından bütün ülkeye yayılacak şekilde yaygın hale getirildi. Şimdiye kadar çıkan olaylarda 21 kişi hayatını kaybetti. Olaylar halen devam ettiğine göre can kaybı haberlerinin gelme ihtimali de artacaktır.

Önce artan fiyatlar, hayat pahalılığı ve özgürlükler bahanesiyle başlayan/başlatılan gösteriler, kısa süre içerisinde şiddet eylemlerine dönüştü. Bu şiddet eylemlerinin gün geçtikçe İran'ın her tarafına yayılmasına özen gösterildi. Resmi binalar ve güvenlik güçleri hedef seçildi. Hak arama bahanesiyle başlayan gösteriler hızlı bir şekilde rejim değiştirme taleplerine dönüştü. Ve can kaybı olması için sanki özel bir çalışma devam ettirilmektedir.

Aslında İran'da yıllardır devam eden bir ambargo vardı. Ve bu ambargo çok acımasızca sürdürülmektedir. Gelinen süreçte insanların bir refah seviyesine ulaşamamaları, ekonomik darboğazların halkın canını ciddi anlamda sıktığını söylemek gayet normaldir. Bu şikâyetlerini dile getirmek, haklı taleplerini ilgililere iletmek ve bu soruna çözüm bulunması için protestolarda bulunmak anlaşılabilir bir şeydir. Ancak bu durumu bahane ederek işi şiddete dökmek ve hele can kaybına sebebiyet verecek bir kaos ve isyan hareketine dönüştürmek ise asla kabul edilebilecek bir durum değildir.

İran'da uygulanmaya konulan senaryonun ne kadar başarılı olacağını zaman gösterecektir. Ancak çok köklü devlet geleneği olan bu ülkede bugünden yarına büyük bir değişikliğin olacağını söylemek oldukça zordur. Rejim karşıtı gösteriler yapıldığı gibi, rejim yanlısı gösteriler de artarak devam etmektedir. Bir-iki gösteriyle burada emperyalizmin amacına ulaşabileceğini söylemek, yıllardır buraya emperyalistlerin uyguladığı ambargoya rağmen ayakta kalabilme başarısını gösterebilmiş dünyada tek örneğin İran olduğunu unutuyorlar.

Emperyalizme karşı mücadele etmiş ve bu mücadelesinde hiç bir geri adım atmamış olan İran; sadece batılı/batıl güçlere karşı değil, aynı zamanda batıl/batının İslam dünyasındaki kuklalarının ayak oyunlarıyla da mücadele etmek zorunda kalmıştır.

Hani ülkemizde de birkaç ağaç bahane edilerek 'Gezi Vahşeti' sergilenmişti. Bu olaylar bir-iki ağaç bahane edilerek başlatılmış ve daha sonra bir vandalizme dönüştürülerek, batılı ajanların yönlendirilmesiyle insanların ev, işyeri ve arabaları ateşe verilmişti. Hatta Yunan işgalinde bile dokunulmayan camiler, bu süreçte işgal edilmiş, içinde içki içilmiş ve necis ayaklarıyla bu ibadet mekânları kirletilmişti. İşte aynı ajan provokatörler bugün İran'da ortaya çıkmış bulunmaktadırlar.

Gezi olayları, 15 Temmuz darbe girişimi aslında, İran'dan önce Türkiye'de uygulamaya konulan bir emperyalist işgal hareketiydi. Ancak ülkemizde başarılı olmadılar çok şükür. Ancak bugün sıranın İran'a geldiğini söylemek çok bilinmeyen bir şey değil. Ve şuan sondan bir önceki hamle ile karşı karşıyayız. İran'da başarılı olacak bu emperyalist işgal ve kaos harekatının bir sonraki hamlesinin kesinlikle Türkiye olduğunu söylemek kehanet olmayacaktır.

Dolayısıyla hayat pahalılığı gibi masumca görünen bu olaylar zinciri, aslında emperyalizmin İslam dünyasında gerçekleştirmeye çalıştığı işgal ve kaos harekatının son hamleleridir. Hele emperyalist ABD'nin Kudüs'e yönelik son barbarca kararı göz önüne getirildiğinde, aslında İran'a yönelik bu hamlenin ne anlama geldiğini daha net bir şekilde anlayabiliriz. Kudüs etrafında şekillenen yeni 'ümmet bilinci' ise küfür/batı dünyasını daha hızlı hareket etmeye sevk etti.

İslam beldelerinin birer birer düşürüldüğü şu zeminde, sondan (Türkiye'ye yönelik) bir önceki hamlenin şu anda İran'a yönelik yapılmakta olduğunu görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla Türkiye-İran arasındaki ufak tefek kırgınlıkların ve varsa maddi çıkar anlaşmazlıklarının bir tarafa bırakılarak, emperyalizme karşı ortak hareket etmek iradesini ortaya koymaları acilen zaruret haline gelmiştir. Aksi takdirde emperyalizmin planı adım adım işlemeye devam edecektir.