• DOLAR 32.577
  • EURO 34.919
  • ALTIN 2435.146
  • ...

Bugünlerde evler, sokaklar, okullar, kırtasiyeler, konfeksiyonlar… cıvıl cıvıl. Her tarafta öğrenciler, veliler ve öğretmenler…

Gözümüz aydın okullarımız(!) açıldı. Yeni ve taze bir eğitim öğretim dönemimiz oldu!

Öyle bir vaziyet ki, gönlümüz neşe(!) dolu, caddelerimiz mutluluk(!) yolu…

Önceki Cuma, vaaz kürsüsünden ve hutbe okunan minberden “İkra/oku”yla başlayıp da ilmin ve okumanın önemine, gerekliliğine dikkat çeken ayet ve hadisler okunuyor(!)

Okundukça ayetler ve hadisler, insanımız okumaya dönük daha bir coşkuyla coşuyor(!)

Sanırsın ki, okullarda terbiye ve ahlak yönüyle sistem dört dörtlük işliyor.

Sanırsın ki, öğretmen ve idareciler, fayda ve idealizmden başka hiçbir şey düşünmüyorlar.

Sanırsın ki, okullarda öğretilen bilgiler Yunan felsefesinin safsatalarını, batı uygarlığının kokuşmuşluğunu, yalancı tarihin kirliliğini değil de Kur`an ayetlerinin hikmetlerini, Allah Resulü(s.a.v)`nün hadislerinin yol göstericiliğini, doğruluktan payını alan hakikatli yaşam öykülerini öğretiyor.

Sanırsın ki, ilkokullara kadar inen uyuşturucu kullanımı değil de dimağlardan ayet ezberleri akmakta…

Sanırsın ki, eğitim ve öğretimin temel yuvası olan okullarda model/örneklikle sağlam bir nesil yetişmektedir.

Oysa göz önünde olan şu ki, öğrenciye “ Yalan söyleme!” diyen bir öğretmen bir arada birkaç yalanı çok masum bir halde söyleyebilmektedir.

Öğrenciye “ Zararlı alışkanlıklara bulaşma!” diyen bir eğitmen, nerdeyse “Öğretmen Lokali(!)” diye yutturulan yerlerde kumar masasından kalkmamaktadır.

İstisna bazı örnek öğretmenler dışında acaba model/örnek diye öğrencilerimize günde 4-5 saat safsata bilgileri öğreten, bir toplumun tüm doğru değerlerine “inkılap(!)” kılıfıyla darbe vuran Atatürk`ü kurtarıcı(!) diye sevdirmeye çalışan eğitmenlerle gözümüz aydın(!) nur topu(!) gibi yeni bir eğitim yılımız doğdu.

Kız erkek çocuklarımızı daha yaşları küçüktür, birbirine ısınsınlar, birbirini tanısınlar deyip karma eğitim kılıfı altında yan yana oturtup ilerleyen zamanlarda edep ve hayâ örtüsü yırtılan nesiller yetiştiren eğitim yılımız mübarek(!) olsun!

Mini etekleri diz üstüne kadar çıkan kız öğrencileri ve bayan öğretmenleri çağdaşlık(!) adına uyarmaktan bile çekinen; ama başı örtülü öğrencileri ve öğretmenleri “Biz de Müslümanız!” ifadeleriyle başlayıp da AKP marifetiyle genelgeden kanun bazında yasağa dönüştürülen başörtüsü avından dolayı yeni eğitim yılımız hayırlı(!) olsun!

Ahlak, edep, terbiye öğretilerini bin yıllar ötesine(!) öteleyip çağdaş uygarlık(!) seviyesine ulaşan bir toplumu var etme adına üniversite kayıtları esnasında tanıtım broşürlerinde gençlerimize zinayı, fuhşu meşrulaştırıp onun iğrenç sonuçlarından nasıl kurtulması gerektiğini bilimsel(!) sunumlarla açıklayan akademik beyinlerimizin varlığından dolayı yeni eğitim yılımız neşemiz(!) olsun!

İlkokul birinci sınıftan itibaren fiş marifetiyle çocuklarımızı üretici değil tüketici bir nesil olmaya götüren ve birçok gün icat ederek çocuklarımıza mecburi harcamalarla kapitalizmin çarkına işlevsellik kazandıran eğitim yılımız iyi ki(!) başladın.

Okula attığı ilk andan itibaren- Kürt, Zaza, Laz, Boşnak… olduğu halde” zorla “Türküm” dedirtilerek yalana alıştırılan ve hemen ardından “doğruyum” bağırtısıyla ikiyüzlüleştirilen nesillerimizi yetiştiren eğitim yılımız hoş(!) geldin!

Emel, okula hoş geldin; ama niye başörtüyle geldin!

Ali, okula koş; ardından internete koş!

En büyük Atatürk(!).

Ama öğretmenim, babam en büyük Allah diyor. Emel, sus konuşma! Burası okul, sen böyle bil!

Bizi Atatürk, kurtardı(!).

Ama öğretmenim, babam istiklal mahkemelerinde birçok âlimin, şeyhin suçsuz yere idam edildiğini söylüyor. Ali, sus ben de biliyorum; ama burada böyle!

Yalan üretmeyi marifet, sahte kahramanlar sunmayı irfan, bunalımlı bir nesil yetiştirmeyi övünç bilen eğitimimiz sen çok yaşa(!)

Eğitimcilerimiz, size yüzlerce aferin(!)

Oğlum, nerede kaldın? Duymadın mı zil çaldı, okullar açıldı!