İnanmak ve İstikrar Başarıyı Getirir

Bazı insanların hayat hikâyesi, yetenekleri, doğru yönlendirilmesi bizler için referanstır. Özellikle imkansız, olmuyor diyenlere en güzel örnek Usain Bolttur.

Usain Bolt 21 Ağustos 1986 tarihinde Jamaika`nın Trelawny kentinde dünyaya geldi. Kırsal bir bölgede bakkal işleten ailesi onlara yardım ederken bir yandan da caddelerde kriket ve futbol oynadı. Ayrıca, her yıl okuduğu okulu temsil etmek amacıyla ulusal ilköğretim oyunlarına koşucu olarak katıldı. 12 yaşında 100 metre mesafede okulun en hızlı koşucusu olma unvanını aldı. Lise yıllarında atletizm dışında başka sporlarla ilgilenmeye başladı. Fakat kriket hocası onun hızını keşfedince Usain Bolt`u bu alana yöneltti.

Usain Bolt kariyerindeki ilk önemli madalyasını 2001 yılında liseler arası yapılan şampiyonada 200 metre yarışında elde etti. Dünya Gençler Şampiyonası`nda 200 metrede altın madalya kazandı ve Jamaika Liseler Şampiyonası`nda 200 metre ve 400 metre alanlarında rekor kırarak şampiyon oldu.

Usain Bolt yeni antrenörü Filtz Coleman‘ın gelişiyle 2004 yılında profesyonel oldu. Artık yoğunluğunu 200 metre alanına veren Bolt, 2004 Karayip oyunlarında tekrar en iyi atlet olma onuruna erişti. Mayıs 2004`te sakatlık yaşamasına rağmen 2004 Atina Olimpiyat Oyunları için Jamaika kadrosuna girdi; istediği performansı sergileyemeyen Usain Bolt 200 metre yarışının ilk turunda elendi. Ümit vadeden genç yetenek Amerikan üniversitelerinden burs almasına rağmen ülkesinde kalmayı tercih etti.

2005 yılında yeni antrenörü Glen Mills ile yeni bir başlangıç yapan Usain Bolt Helsinki`de düzenlenen Dünya Şampiyonası`na büyük hedeflerle geldi. Fakat yine sakatlık yaşayan Bolt, istediği madalyaları ülkesine getiremedi. 2006 yılında da sakatlıklar yaşayan Bolt, önemli bir turnuvadaki ilk madalyasını 2007 Osaka Dünya Şampiyonası‘nda kazandı. 200 metre ve 4×100 metre alanlarında yarışan Bolt iki gümüş madalya sahibi oldu. Aldığı gümüş madalyalarla sprinter özelliğine güveni artan Jamaikalı atlet her ne kadar antrenörü 100 metrede koşmasını istemese de o bu alanda yarışmaya başladı.

Usain Bolt Reebok Grand Prix`sinde henüz 5. resmi 100 metre yarışında 9.72 saniyelik derecesiyle dünya rekorunu kırmayı başardı. Bu dünya rekorundan sonra özgüveni artan Usain Bolt 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları‘nda inanılmaz bir performans göstererek 100 metre, 200 metre ve 4×100 metre yarışlarının hepsinde dünya rekoru kırarak altın madalya kazandı.

2009 yılında Berlin`de düzenlenen Dünya Şampiyonası`nda 2008 yılındaki performansını tekrarlayarak 3 altın madalya ve 2 dünya rekoru kırdı. 100 metrede dereceyi 9.69`dan 9.58‘e indirerek çıtayı oldukça yukarı bir noktaya koydu. 200 metrede ise dereceyi 19.30`dan 19.19`a çekti. 2011 yılındaki Dünya Şampiyonası`nda 100 metre yarışında yanlış çıkış yaparak diskalifiye oldu.

2012 Londra Olimpiyatları‘nda yine 3`te 3 yaptı. 100 metrede 9.63`lük derecesiyle olimpiyat ve 4×100 metrede ise 36.84 saniyelik derece ile dünya rekorlarını kırdı. Üst üste iki olimpiyat oyununda 3 sprint yarışında da altın madalya kazanan ilk atlet oldu. 2013 ve 2015 yıllarındaki Dünya Şampiyonaları`nda hata yapmayarak katıldığı 100, 200 ve 4×100 metre kategorilerinde altın madalyaları kazandı.

Sonuç  olarak insan ne kadar yetenekli olursa olsun çalışmadığında dünya rekoru da kırsa  nasıl geride kalabileceğini aynı karakter bizlere göstermiştir.

Selam ve dua ile…

Hasan YILMAZ