• DOLAR 32.388
  • EURO 35.067
  • ALTIN 2326.69
  • ...

Eğitim ve öğretimle ilgilenen her bireyin sitem ettiği konulardan biri dikkat ve motivasyon konusudur. Bizler bu konudaki deneyimlerimizden hareketle öğrenme isteği olan her bireye yardımcı olmaya çalışacağız.

Bu iki faktörün her türlü öğrenmede önemli olduğu inkâr edilemez. Konumuzu irdeler isek günlük işlerimiz arasında hatırladığımız şeyler, dikkatimizi vererek yaptığımız şeylerdir. Devamlı olarak yaptığımız, günün bir parçası olan işleri, dikkatimizi vermeden yaparız. Bu yüzden dikkatimizi yeterince vermediğimiz için hatırlamakta zorluk çekeriz. Mesela günde sayısızca insanla selamlaşır, hal ve hatır sorarız. Fakat bir gün sonra bunların kaçta kaçını hatırladığımız tartışılır.

Niçin? Diye sorarsak

Çünkü zihinsel şemamız dikkate aldıklarımız ve almadıklarımız diye ayırır. Zihin her şeyi dikkate alamadığına göre seçicilik gösterecektir. Bu seçicilikte ihtiyacımızı zihinsel şemamızda sıralayıp odaklanmayı gerçekleştiririz. Kitap okurken, ders çalışırken de böyledir. Yeterince dikkat etmezsek, çalıştıklarımız aklımızda kalmayacaktır. Ders çalışırken kitap okurken dinlediğimiz müziğe, günün içinde yaşadığımız olaylara dalacak olursak çalıştığımız konuyu yeterince hatırlayamayız. Okurken, çalışırken nerde koptuğumuzu hatırlayamadığımızda da kendimizi suçlar dururuz, sitem ederiz.

Nasıl mı? ‘`Ben çok dikkatsizim``,``Hafızam çok zayıf.`` Diye.

Aslında yapmamız gereken şey, zihinsel hazırlık olmalıdır. Zihnimiz karmaşık bir sistem gibi görünse de oluşum ve çalışma tarzı ile kesinlikle karmaşık bir yapı değildir. Zihin, belirli bir düzen içinde ve birbirine bağlantılı olarak çalışır. Bu bağlantıdaki herhangi bir zayıf nokta veya eksiklik, öğrenmeyi zorlaştırır veya bilginin çabuk unutulmasına neden olur.

Öğrenmedeki en büyük etken öğrenme isteği ve öğrenme için gerekli çabadır. Öğrenme isteği bulunan kişinin zihni aktiftir ve öğrenmeye açıktır. Bu da beyinde ihtiyaç duyulan bilgi bağını kuvvetlendirir. Bu durumda, beyin sözcüklerle değil, öğrenilmesi gereken konunun içeriği ile yani anlamı ile ilgilenir. Bilgiyi de buna göre kodlayarak kalıcılığı sağlar.

Bu aşamada gerekli çaba için iç motivasyon gereklidir. Dışarıdan verilen motivasyon zihin için anlamsız ve gereksizdir. İç motivasyonun oluşması için zihnin kesinlikle öğrenmeye inanması ve şartlanması gerekir. Birçok öğrenci bu konuda yanılgıya düşmektedir. Öğrenme ve çalışma için gerekli motivasyonun kendiliğinden oluşmasını ve gelmesini beklemektedir. Hâlbuki ihtiyaç duyulan şey, zihni inandıracak dolayısıyla bireyi harekete geçirecek bir iç motivasyondur. Hayatımız boyunca yapmayı planladığımız hedeflerimiz, beklentilerimiz gibi…

Her istediğimizi gerçekleştiremediğimizin nedenlerini çeşitli engellere bağlayabilir, bunları iç ve dış olarak tanımlayabiliriz. Şunu unutmayalım ki engeller nasıl olursa olsun kendimizi tanıyıp dikkatimizi ve motivasyonumuzu sağladıktan sonra bütün sorunlar kendiliğinden çözülecektir. Sosyal bağlamda da böyledir. Bir toplum kendi zenginliklerinin farkına varıp onlara ulaşmada dikkat geliştirirse bu zenginliği kendi insanıyla paylaştığında halkının refah seviyesi yükselecektir. Kendi zenginliğinin farkına varamamış ya da farkına varıp bunları işlemedikten sonra sefalet kaçınılmaz olacaktır.

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları