• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...

Birey,  kişi ya da insanların her biri anlamına gelir. Bireylerin bir araya gelmesinden topluluk, toplulukların bir araya gelmesinden cemiyet oluşur.

Sosyologlar, sosyal analizlerinde toplumların yapısal olarak farklılık arz ettiklerini beyan etmişlerdir. Durkheim, toplumları mekanik-organik dayanışmalı toplum; Tönnies, cemaat-cemiyet; İbn-i Haldun, hazeri-bedevi; Cooley birincil-ikincil ilişkiler olarak yorumlamışlardır.

Bu yaklaşımlar aynı coğrafyada “Ben” ve “Biz” düşüncelerinin zihinsel olarak uyuşmadığını pratik olarak da sanatta, siyasette, ekonomide, eğitimde çeşitli sıkıntılara neden olduğunu göstermiştir.

Yazılarımızı eğitim eksenli yazdığımız için son zamanlarda eğitimi etkileyen dershaneler konusunu güncelleyerek araştırmalarımızı samimi bir şekilde kaleme alacağız inşallah.  Halkın güven duyduğu ve halkın iradesini yansıttığına inandığımız iktidar, kritik kararlarında bazı prensipler edinmişti.

Neydi bunlar?

“Cumhurbaşkanlığı seçimi, Anayasa referandumu.”

Dershaneler konusunda böyle bir anlayışı göremedik. Veri toplama, anketler yapılmadı. Sağlıklı araştırmalar yapılmadığı için açıklamalar çelişkilerle doluydu.

Neydi çelişkiler?

Bir iki düşünceden hareketle eksik tüme varımsal yöntem kullanıldı. Batıdaki bazı dershaneler örneklem alınarak diğer bölgeler, özellikle “Doğu ve Güneydoğu” hesaba katılmadı. Bu anlayışın “Biz Duygusu”nu güçlendirmediği kesindir.

Anadolu insanının bu yarışa merhum Turgut Özal zamanında katılması “Ben

Duygusu” taşıyanları rahatsız etmiştir. Bu imkânlar somut-soyut nedir bilmeyen, yetim olan bacımızı Türkiye sekizincisi yapmıştır.

Neden dershaneler kapatılıyor?

Dershanecilik Elâzığ`da doğduğu için mi? Yanlış yerde mi doğdu?

Periyodik olarak Doğu`yu ve Güneydoğu`yu cahilleştirme projesi mi?

Üniversiteye yerleşen öğrencilerin nereden geldiklerini merak etmezler mi?

Doğu ve Güneydoğudaki dershane fiyatlarından haberleri var mı? Doğuda bir ailede kaç çocuğun olduğunu araştırdılar mı? Bir aile, üç çocuğu nasıl okutacak? İki milyarı devlet verdi diyelim gerisini kim tamamlayacak? Kolejlere giden bürokratların çocukları, dershaneye gitmiyor mu? Demek ki kolejler çözüm değilmiş.

2003-2013 yılları arasında illegal oluşumlara katılımların azlığı kimi rahatsız etti?

Doğudaki kanaat önderlerinin görüşleri çağdışı mı görüldü?

Okullar öğrencilerin boyasını, dershaneler cilasını attıklarını bilmezler mi?

Sayın Milli Eğitim Bakanımız, dershanelerin kapanmasını açıklarken on beş gün sonra da “Kimse atama beklemesin!” diyor

Bu bir çelişki değil midir?

“Yirmi yıl okudun, seni atamıyorum, kendinize iş kurun. İş kurduğunuzda da bizim itimat etmediğimiz yerlere kimse çocuğunu göndermez. Eğitim merkezlerine de izin vermeyeceğiz.” Bu nasıl bir anlayıştır, anlayamadık.

İş kurun derken İŞ-KUR`un 300 TL`sini adres gösteriyormuş Sayın Bakan da jetonumuz paraşütle düştüğü için o an anlayamamışız.

“Dershaneler kendi arasında anlaşsın, kolej açsın” deniliyor Bir ilde kırk dershane varsa kim kiminle dershane açacak, mağdur olan taraflar ne olacak? Bu gönül işi değil mi? Bugüne kadar bir öğrenci zorla dershaneye kayıt oldu mu?

Açıklamalar bu kadar rahat ise ben de çözüm sunuyorum.

Nedir bu çözümler?

Küçük marketler, büyük marketlerle birleşsin; bütün kanallar TRT de toplansın; iktidar muhalefetle birleşsin, böylece eğitimde de sıkıntı kalmaz.

NOT: Tüm İslam aleminin bayramını kutlar, bu bayramın Müslümanların vahdetine vesile olmasını Cenab-ı Hakk`tan dilerim. Selam ve Dua ile...  

Yazarın Diğer Yazıları