• DOLAR 32.543
  • EURO 34.832
  • ALTIN 2426.432
  • ...

Eskiler “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” demişler.

Yol arkadaşları çoğu zaman kişinin hangi yolda olduğunu anlamamıza yardımcı olur.

Bu arkadaşlığın ne kadar süreceği yola beraber çıkanların yoldaki değişimlerine bağlı olabileceği gibi yolun sürprizlerine de bağlı olabilir. Beklenmedik gelişmeler arkadaşları farklı yerlere, hatta karşıt cephelere de savurabilir.

Yol arkadaşlığının “Pazara kadar mı” yoksa “mezara kadar mı” olduğu konusu genellikle yaşayarak anlaşılır ve maalesef bu konu “tecrübe” denilen bir çuvalın içine konulup bir tarafa bırakılır.

Siyasi rant elde etmek, yeniden parlamak ve görünür olmak için tedbir elden bırakılmadan; ama her seferinde ısırılma ile sonuçlanan yol arkadaşlıklarından söz edebileceğimiz gibi, dönemsel ve karşılıklı çıkarlara dayalı olanlarından da söz edebiliriz.

Yol arkadaşlarınız size güven ve kararlılık duygusu aşılayabileceği gibi sizi yanlışa da sevk edebilir.

Nereden mi çıktı tüm bunlar?

Bunları bana “Adalet yürüyüşünde” Kemal Kılıçdaroğlu`nun yanında yürüyen eski rektör Kemal Alemdaroğlu hatırlattı.

Bir haftadır konuşuluyor; ama meseleye biz de dahil olalım istedik.

Evet, bir adalet yürüyüşünde, adaletsizlikleri, hukuksuzlukları, üniversitedeki baskıcı yönetimi ile ismi zihinlere kazınan Kemal Alemdaroğlu`ndan söz ediyoruz. 

Kemal Alemdaroğlu, üniversitede rektörlük yaparken başörtüsüne savaş açmış ve faşist “ikna odalarının” mucidi rektör yardımcısı Nur Serter`e her türlü desteği sağlamıştı.

Sonraki yıllarda “İkna odaları”na karşı gelmenin laikliğe ve devrim kanunlarına aykırı olduğunu iddia etmişti Alemdaroğlu.

Rektörlük görevi sona erdikten sonra hatta 2010`larda gazete ve televizyonlara yaptığı açıklamalarda da aynı baskıcı zihniyete sahip olduğunu ortaya koymaktan çekinmemişti.

Alemdaroğlu`nun baskıcılığı, dayatmacılığı hayatı sadece başörtülülere, ya da inanan insanlara değil farklı görüşteki herkese zehir etmişti.

Alemdaroğlu'nun uygulamalarından rahatsız olan öğretim üyelerinden SBF Dekanı Ali Ülkü Azrak, Kamu Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Ömer Yörükoğlu, Prof. Belgin Erdoğmuş ve Anayasa Hukukçusu Prof. Erdoğan Teziç istifa etti. (Sonradan YÖK başkanı olan Erdoğan Teziç, uygulamalarıyla Alemdaroğlu`ndan çok farklı olmadığını ortaya koymuştu)

 Üniversite Rektörlüğü daha önce de Prof. Tahsin Yeşildere, Prof. Şefik Dursun, Prof. Mesut Parlak, Prof. Reşat Apak, Prof. Alaaddin Çelik, Prof. Hüseyin Hatemi ve Prof. Bülent Tanör hakkında "olumsuz sicil" vermişti.

Başörtüsüne olduğu kadar sakala da düşmanlık eden Alemdaroğlu, Hüseyin Hatemi`nin üniversite bahçesinde beslediği kedileri öldürterek de tepki çekmişti.

Görev yaptığı dönemde solcu, demokrat, liberal ve dindar birçok öğretim elemanına düşük puan vererek sicillerini bozan, ardından işten ayrılmalarına sebep olan Alemdaroğlu, şimdi “Adalet yürüyüşü”ne katıldı.

Hukukun katledildiğinden, haksız tutuklama ve ihraçların olduğundan söz eden CHP genel başkanı ise bu konularda sicili pek de parlak olmayan biri ile yol arkadaşlığı yapmakta bir beis görmedi.

İşin garip olan bir diğer tarafı ise o yürüyüşe katılan hiç kimseden bu yönde bir rahatsızlık açıklamasına şahit olmadık.

Demek ki, “Adalet yürüyüşü”ne katılanlar Alemdaroğlu ile “yol arkadaşlığı”ndan pek de rahatsız değillermiş.

Ne destek veren kimi muhafazakar siyasetçiler, ne anti kapitalistler, ne aşırı solcular ne de HDPliler…

Yeni yol arkadaşlıkları eski yanlışları unutturuyor mu?

Sanırım bu sorunun cevabını İlhan Selçuk`un 10 yıl önceki bir yazısında bulabiliriz.

“Muhafazakar demokrat” hükümet karşısında yeni ittifaklar için kendisine işkence edenleri bile affettiğini söyleyen Selçuk şunları yazmıştı:

“Tüm sağcılar, solcular, ilericiler, gericiler, vaktiyle birbirlerine diş bilemiş ve can yakmış olanlar, Cumhuriyet Türkiye`sini yaşatmakta buluşacaklardır. Geçmiş geçmişte kaldı, dünden kalma kin güdüleri bugün eskimiş bakkal defterinde veresiye hesabının değerinde bile değil. Kan davası aydınlık ve çağdaş insana yakışmaz.”

Konumuzla pek alakası yok; ama bu sözlerden Müslümanların da alacağı çok ders vardır.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları