• DOLAR 32.388
  • EURO 35.075
  • ALTIN 2326.544
  • ...
Bugünlerde zorbalıklara, dayatmalara ve darbelere karşı özgür ruhlu insanların toplandığı Rabia`tul Adeviyye Meydanı, özgürlük ve direnişin sembol ismine dönüştü. Adını taşıdığı İslam`ın seçkin kadını gibi saf ve masum haliyle milyonlarca mustazaf ve özgür insanı yazın sıcak günlerinde ve Ramazan`ın heybetli manevi ikliminde bağrına basarak sessiz ve derinden gelen çığlığın koptuğu bir direniş adası haline geldi. 

Yaklaşık iki buçuk yıl önce diktatörlük rejimine karşı ayağa kalkan Mısır halkının özgürlük ve direniş sembolü Tahrir Meydanı iken bugün darbeyi alkışlayanların, zorbalara selam duranların ve özgürlükle savaşanların mekânı haline geldi.
Rabia`tul Adeviyye, tabiinden olup zühdüyle ve takvasıyla nam yapmış, asırlardır Müslüman kadınların numune kabul edip izlediği İslam`ın seçkin kadınlarından birisidir. Basra`da dindar ancak epeyce fakir bir babanın çocuğu olarak doğan bu numune kadın, ömrünü Allah-u Teâlâ`ya ibadetle tamamlayıp Hicri 135 yılında Kudüs`te vefat etti.

Zühdü, takvası, ilmi ve ibadetiyle zamanının ve zamanından sonraki asırların Müslüman kadınlarına örnek olmuş, yaşantısıyla onları aydınlatmış, İslam tarihinde sayıları parmakla sayılabilecek derecedeki seçkin İslam kadınlarından birisidir. Mümtaz özelliklerinden dolayı İslam dünyasının birçok yerinde adı yaşatılmakta, farklı alanların isimleri onunla anılmaktadır. Kahire`nin en büyük ve önemli meydanlarından biri olup bu büyük İslam kadınının adını taşıyan Rabia`tul Adeviyye Meydanı; tarihi misyonunu icra etmekte, zulme ve zalimlere karşı direnişin ve insanlık onurunun simgesi olduğunu haykırmaktadır.

Oruçlu halleriyle yazın kızgın güneşleri altında direnen Mısırlı kadınlar, darbeci zalimlere karşı duruşun önemli bir halkasını oluşturuyorlar. Kimileri meydanın boş kalmaması için nöbet yerini beklerken evlerine dönen kimi kadınlar da akşama kadar yemek hazırlamakla meşguller. Pişirdikleri yemekleri kaplara doldurup eşleriyle veya çocuklarıyla birlikte meydana taşıyorlar. Sabahtan akşama kadar kızgın güneşlerde bekleyen insanların boğazından bir parça yemeğin geçmesi için çabalıyorlar.

İftarlar yenildikten sonra kaplarını toplayıp yeniden evlerine dönüyor, bir sonraki günün hazırlığına başlıyorlar. Ertesi gün iftar saati yaklaşırken yine hazırladıkları yemeklerle meydanlara akın ediyorlar.

Bugünlerde Kahire, mevsimin en sıcak günlerini yaşıyor. Darbeye ve zulme karşı çıkan Müslümanlar işlerini güçlerini bırakıp nöbet yerlerinde beklerken iftar saati yaklaştığında takatten kesildikleri, artık dizlerinde dermanın kalmadığı görülüyor. Bu zor bekleyişe ve direnişe katkı sunmak isteyen kimi kadınların maddi olarak fazla bir yardımda bulunma imkânları olmadığından dolayı evlerinden ya da komşu evlerden aldıkları buzları iftar saatine yaklaşıldığında sırtlayıp meydana taşıyorlar. Kimileri ise ellerinde büyükçe su kapları, oruçlulara su ulaştırmak için çabalıyor. Kadınlar, erkekler, yaşlılar, gençler, çocuklar, kısaca her tip ve renkteki insanlar zulme karşı direnişin başarılı olması için çalışıyorlar.
Diktatör rejimin zulmünden dolayı büyük sıkıntılar yaşadıkları her hallerinden belli olan Mısır`daki kimi kadınlar, halkı direnişe katılmaya ve zalimlerden hesap sormaya davet ediyor. Kimi basın organlarına yansıyan haber ve görüntüler, kadınların aktif olarak çabaladıklarını gözler önüne sermektedir. Haber sitelerinin birindeki bir haber ve resim dikkatleri çekiyordu. Görüntü, Rabia`tul Adeviyye Meydanı`ndan… Elinde Mursi afişi taşıyan tesettürlü bir kadın, kalabalığın arasına dalarak gölgede dinlenen erkeklere şu ifadelerle tepki gösteriyor: ``Ordu sokaklarımıza, yarınlarımıza el koysun, siz yatın. Bugün kalkmazsanız Allah`a yemin ederim ki yarın çok geç olacak. Kalkın, ayaklanın!`` Biraz durakladıktan sonra konuşmasına kaldığı yerden devam ediyor:

``Onlar kan akıtıyorlar, siz de kanınızla canınızla karşılarında durun! Kalkın, toparlanın, burada yatmakla elimize hiçbir şey geçmeyecek! Haydi, herkes meydana akın etsin! Bunu şimdi yapmazsanız başımıza daha da kötüsü gelecek! Allah`tan başka kuvvet ve kudret sahibi kimse yoktur!``