• DOLAR 32.389
  • EURO 35.434
  • ALTIN 2324.336
  • ...

"Yalan, doğrunun üzerine örtülmeye çalışılan kalın ve kara bir örtüdür... Ama o örtü hakikatin dayanılmaz gücünde yok olur gider."
Yalan söyleyen insanın güvenirliğinin sıfırlandığı 'Yalancı Çoban Hikâyesini' ta İlkokul yıllarında ya öğretmenlerimizden ya da aile büyüklerimizden can kulağıyla dinler ve hikâyenin sonunda da metinden çıkardığımız ana temayı -yıllar geçse de- hem yüreğimize hem belleğimize kazıdık bir defa. 
'Koyunlarımı kurtlar yedi, yetişin!' diye yalandan feryat eden çobanların, artık yalanlarını yutacak insanlar bulması zorlaştı diyecektim ki meğer yanılmışım. Güç zehirlenmesi yaşayan israil ve ABD emperyalizminin, yeryüzünde bir yalancı çoban gibi  davrandıkları aşikârdır. Doğrusu ABD'nin artık yenilir, yutulur bir tarafı olmayan bu yalanları, mazlum insanlara illallah dedirtti. Bunun dışındaki ülkeler de, onun dümen suyunda giden, kukla Suud rejimi, BAE, Bahreyn ve Sisi cuntasından başkası değildir. Üstelik  isimlerini zikrettiğim yavru şeytanlar, büyük şeytanın huzurunda rüştünü ispatlamak uğruna, atmadıkları takla, yemedikleri bakla yok gibidir.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından, Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atanan John Bolton, Filistin, Ortadoğu ve dünyanın diğer mazlum coğrafyalarına saldırı ve işgal için savaş naralarını attığında, hazır manga bekleyen bu kukla krallar, 'Dahilek ya Amerika! Dahilek ya İsrail!' deyip petro-dolarlarıyla imdada koşmaktadırlar. O Bolton'dur ki 2009 yılında, israil- Filistin meselesinin hali için, Gazze'nin Mısır kontrolü altına girmesini, Batı Şeria'nın da Ürdün topraklarının bir parçası olmasını önermişti. Hatta Gazzeli Müslümanların Sina Çölü’ne taşınmasını dahi önermişti.

İran'ı ambargo ve tehditlerle dize getirmeye çalışan ABD'nin kumarbaz başkanı Trump ve yalancı çobanı Bolton'un yalana dayalı söylemleri artık özgür dünyanın nezdinde rağbet görmemektedir. Beri tarafta, Basra Körfezi’ne savaş gemilerini yığarak İran'ı teslim olmaya zorlayan ABD'nin, İran'a gözdağı vererek korku ve tedhiş havası oluşturmaya çalıştığı da özgür dünyanın malumudur. Dünyanın jandarmalığına soyunan ABD, beyanatlarında İran'da rejim değişikliğinden söz edip bir İslam ülkesinin içişlerine müdahil olması kabul edilebilir bir durum değildir.  

Donald Trump, 27 Mayısta Japonya'ya gerçekleştirdiği ziyarette birden ağız değiştirmeye başladı. Japonya Başbakanı Abe ile yaptığı görüşmede: "Haziran ayında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşmek için Tahran'ı ziyaret edecek olan Şinzo Abe'nin, ABD ve İran arasında arabuluculuk yapma önerisini desteklediğini, Başbakan'ın ve Japonya'nın İran'la iyi ilişkiler içinde olduğunu biliyorum, ne olacak göreceğiz. İran'ın görüşmeyi kabul etmesi durumunda kendilerinin de istekli olacağını söyleyerek, şahsen "korkunç şeyler" yaşanmasını istemediğini" belirtmişti.

"Ayrıca Washington'ın İran'da bir rejim değişikliği arzusunda olmadığını, İran'ın nükleer silahlara hayır demesini bekliyorum. Bence bir anlaşmaya varacağız. İran'ın müthiş bir ekonomik potansiyeli var. Rejim değişikliği beklentisinde değiliz, nükleer silahlara 'hayır' denmesini bekliyoruz. Asla İran'a zarar verme niyetinde değilim." dedi. Trump'ın, İran'ı 120 bin askerle işgal edeceği iddialarının üzerinden, daha günler geçmemişti ki onun bu tür tutarsız açıklamaları, beni bu sarı boğanın ruh sağlığı üzerinde kuşkuya düşürdü ve haliyle de Amerikan Devletini bir deli dananın yönettiği kanaatine vardırdı.

Zalimlerin tıyneti böyledir işte... Bükemedikleri eli öperler onlar.  İranlı yetkililerin dik duruşu ve onurlu çıkışları karşısında dize gelmişlerdi. Zarif'in tam da taşı gediğine yerleştiren açıklaması tam da bu esnada gelmişti. O, Trump'un danışmanı Bolton'a 'Yalancı Çoban' yakıştırmasında bulunmuştu. Hem bu yakıştırma öyle oturmuştu ki, adeta dünyanın gündeminde ilk sıraya yerleşti diyebilirim.  

Dışişleri Bakanı Zarif, Bolton'a; "B takımının yalancı çobanı, bir kere daha yalandan feryat koparıyor" demesi harikaydı.
Zarif, John Bolton, Binyamin Netanyahu, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid'i Trump'ın "B Takımı" olarak adlandırıyor.

Sizler de çocuklarınıza yalancı çoban hikâyesini anlatın ki, zalimlerin beyaz sarayları tuzla buz olsun!