• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.89
  • ...

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki “cambaza bak cambaza” deyip bizleri kandırmaya çalışan insanlara rastlıyoruz. Ama bunu o kadar ustalıkla yapıyorlar ki ferasetle bakılmayınca fark edilmiyor maalesef.

            İslam toplumunu cephe savaşlarıyla yenemeyen düşmanlar, bazı algı operasyonlarıyla İslam toplumunu yıkmaya çalıştılar/çalışıyorlar.

            Algı operasyonlarını yürütenlere verilecek en önemli cevap onların tuzaklarına düşmemektir. İsterseniz birkaç tuzağı beraber irdeleyelim.

Tuzak 1:İslamcı/İslamcılar kavramı…

Dikkat edin bu kelime öylesine ustaca kullanılıyor ki, sanki övgüyle bir taraftan bahsediliyormuş gibi gözüküyor ama hâlbuki İslami toplumu ayrıştırmayı amaçlayan büyük bir tuzaktır.

Mesela adam diyor ki; Müslümanım ama İslamcı değilim. Şimdi tehlikenin ve sinsi oyunun farkında mıyız acaba?

Yani; “fırıncıyım ama ekmek yapmıyorum” demek gibi bir söz ne kadar anlamsız ise bu duruma düşmek de ondan daha anlamsızdır.

Sinsi düşmanlar işte o yüzden “Müslümanlar” demiyor, “İslamcılar” diyor. Eminim oyunu fark etmişsinizdir.

Tuzak 2:Ölen de, Öldüren deAllahu Ekber DiyorCümlesi…

            Allah aşkına söyler misiniz, bu söylem Ümmetin bağrına saplanan hançeri oynatıp yarayı biraz daha deşmekten ve ümitsizliği aşılamaktan başka neye yarar.

Tuzak 3:Şii-Sünni Mezhep Söylemleri

            İslam Ümmeti, İslam Âlemi demek varken ayrıştırmayı öne çıkarmak doğru değildir. Bu bazen İslam toplumunda kutuplaşmalara da sebebiyet vermektedir. Çünkü bu söylem şuan siyasi çekişmelere malzeme konusu olmaktan başka bir şeye yaramıyor. Dolayısıyla Ümmete hizmet etmeyen bir söylemdir.

Tuzak 4:Ümitsizlik Söylemleri

            İslam Ümmetinin ve Müslümanların ya da toplumun şuan ki yaşantısına veya gençliğin durumuna bakıldığında “bu durum zor düzelir” anlamında bazı açıklamalar yapılıyor.

            Hâlbuki İslam her zaman ümitvar olmayı tavsiye eder ve Kur`an-ı Kerim hiçbir zaman ümitsizlik kavramına yer vermez.

Ümitsizlik bir hastalıktır. Akıllı insanlar hastalığı değil sürekli tedaviyi konuşurlar ve bütün çalışmalarıyla tedaviye yoğunlaşırlar. Bize yakışan da asla ama asla ümitsizliğe yer vermemek ve bilinçaltımıza yerleşmesine bile izin vermemektir.

Lütfen Dikkat!

İslam düşmanlarının bu tuzakları hazırlamaları için Toplum Mühendislerine Milyar Dolarlık bütçe ayırdıklarını biliyor muydunuz?

Bu bahsetmiş olduğum tuzakları hazırlayanlar Batılıların Toplum Mühendisleridir. Onlar bu işi ustalıkla yaparak bunu bir virüs gibi içimize enjekte ediyorlar ve bizler belki de ilk önce bunun virüs olduğunu fark etmiyoruz. Sanki normal bir durum tespiti imiş gibi gözüküyor ama işin aslı hiç de öyle değil.

Farkındaysanız bu söylemleri artık onlar değil maalesef bizler kullanıyoruz. İşte onların istediği de bunların bizim dilimize, düşüncemize ve kalbimize yerleşmesidir zaten.

Büyük Bir Rica!

İşte bu noktadan sonra iş İslam Ümmetinin Lider şahsiyetlerine, söz sahibi olan büyüklerine, akademisyenlerine, gazetecilerine, siyasetçilerine, köşe yazarlarına, tv programcılarına yani kısacası ilgili tüm kişilerine ve kurumlarına kalıyor.

Lütfen söylemlerimize, yorum ve analizlerimize dikkat edelim. Zaman zaman yukarıda bahsetmiş olduğum tuzaklara düşebiliyoruz. Bu tuzaklara da bilerek değil, aslında fark etmeden basıyoruz o mayınlı alanlara ve daha sonra o zararı da Ümmet çekiyor.

Lütfen,

İslamcılar değil, Müslümanlar diyelim…

Ayrıştırıcı değil, birleştirici söylemler kullanalım…

Sürekli bir ümit ve çözüm sunalım…

Çünkü Ümmet bir ailedir. Bazen aile içi sorunlar/sıkıntılar olabilir. Ailenin sıkıntılarını dışarıda dile getirmek ne kadar abes ise Ümmeti ilgilendiren meseleleri lütfen gerekli olmayan yerlerde ve zeminlerde dile getirmeyelim. Varsa sorun, mutlaka olması gereken yerde ve zeminde dile getirelim ki İslam düşmanlarını sevindirmeyelim.

Bu söylemlerin hepsi İslam Ümmetinin kalbine yerleştirilen mayınlardır. Lütfen bu mayınlara basmayalım ve onları aramızdan temizleyip, İslam ve insanlık düşmanlarının tuzaklarını başlarına geçirelim. Ama biz de bunu öyle bir ustalıkla yapalım ki onlar hem şaşırsınlar ve hem de nasıl olduğunu anlamadan iş işten geçmiş olsun. Bakın Kur`an-ı Kerim bizlere ne güzel yol gösteriyor. Hem de öyle bir strateji ki…

“Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.”(Neml 50)

Ne dersiniz? Sizce de Büyük Bir Strateji değil midir?

Allah(cc)`a emanet olunuz…