• DOLAR 32.528
  • EURO 34.869
  • ALTIN 2488.273
  • ...

Kötü iş, kötü iştir. Velev ki o kötü işi seven, destekleyen, savunan milyarlarca insan olsa dahi..

İyi iş, iyi iştir. Velev ki, o iyi işi seven, destekleyen, savunan bir kişi olsa dahi..

Dolayısıyla bazı kötü işlerin borazancılığını yapanların sesleri, tribün amigolarının çıkardığı gürültülerin ayyuka çıkması, buna mukabil hak ve hakikatin savunucularının sessiz çığlıklarının duyulmaması kimseyi aldatmasın..

Güneş balçıkla sıvanmaz!

Son yıllarda ve bilhassa son zamanlarda sanki böyle bir talep patlaması varmış gibi, belediyelerin, valiliklerin, hasılı yetkili makamların; ahlâkları, giyimleri, kuşamları, hareketleri ve yaşamlarıyla ‘kötü örneklik' teşkil edecek, ‘yanlış rol modellik’ oluşturabilecek, toplumun genel yapısı ve manevi değerleriyle çelişen uç insanları topluma, bilhassa gençlere büyük organizasyonlarda arz etmesi, bu insanlar üzerinden konserler, festivaller ve bir takım organize kötülük misali organizasyonlar yapması herkesçe malum...

Kimse kalkıp bu işleri iyi, güzel, faydalı işlermiş gibi yutturmaya kalkmasın!

Her birinin kendi çapında birer ifsat projesi olduğu, gün gibi aşikâr!

Topluma, hayasızlığı, günahı, çirkefi, fahşayı, kadın erkek ihtilatını önce kanıksatmak, sonra alıştırmak, sonra normalleştirmek, sonra bu konudaki hassasiyetleri eritip toplumu bu konuda pasifize etmek ve en nihayetinde asimile etmek için tertip ediliyorlar.

Minareyi çalan, kılıfını da hazırlıyor.

Elbette her biri için bir senaryo yazılacaktır..

Bazısı şampiyonluk kutlaması için(!), bazısı şehrin il oluşunu kutlamak için(!), bazısı anneler gününü(!), bazısı da sevgililer gününü(!) kutlamak için lanse edilecektir. Belediyeler, valilikler, etkili ve yetkili makamlarca birer amme hizmeti(!) olarak servis edilecektir.

Pek tabi, bu senaryolar için de uygun figüranlar seçilecektir; topçu, popcu kontenjanından...

Geçtiğimiz günlerde Batman’da tertip edilen kutlama(!) organizasyonu bu bağlamda, irdelenmesi gereken organizasyonlardan bir tanesiydi..

Tüm tepkilere rağmen, zafer kazanmış bir edayla, bu organizasyon nedeniyle esef duyan, morali bozulan, haya etmesi gerekenler yerine haya eden Batman’ın dindar ruhunun üzerinde kırmızı stilettosuyla tepinen kadının;

“Belki birazcık bozuldun

Ruhun belki can çekişiyor

Belki biraz da kızardın ama

Sana kırmızı çok yakışıyor”

Şeklinde, ağzı kulaklarına varırcasına, manidar bir şekilde çığırması, kime ne kazandırmıştır!?

Konseri tertip edenlere sormak lazım...

Aynı şekilde, bu gibi organizasyonları belediyeler, valilikler eliyle, içinde tüyü bitmemiş yetimlerin hakkının da bulunduğu, devletin imkânlarıyla başta İstanbul’un mütedeyyin semtleri olmak üzere batı illerinde, Batman, Mardin, Van, Gaziantep, Diyarbakır gibi halkı dindarlıkları ve manevi değerlere hassasiyetleriyle bilinen doğu illerinde tertip etmekteki asıl amaç nedir?

Hakeza festival, karnaval adı altında, Adana, Antalya vb. illerde düzenlenen, her biri batılı, günahı yaymaya neden olan çirkin etkinlikler hangi amaca hizmet etmektedir?

İlgili kişilerce ne cevap verilir bilinmez ama, doğrusu gençliği haz ve günah eksenine çeken, toplumu günah çamuruna iten, ifsat eden, dindar insanları, hassasiyetlerini ve tepkilerini yok sayan, tüm bu gayri ahlâkî etkinlikler, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan başka bir şey değildir!

Dolayısıyla bu gibi etkinliklere karşı toplumu bilinçlendirmek, bilgilendirmek, korumak, ifsat projelerini ifşa etmek, günaha, fahşaya, harama teslim olmamak, yalnızca Allah’a ve hükümlerine teslim olmuş her Müslüman’ın vazifesidir!

Susarsak, tepkimizi en güzel bir şekilde duyurup, dile getirmezsek, münkeratın sesi daha gür ve cüretkârca yükselecektir...

Toplum önce kanıksayacak, sonra alışacak ve sonra da normal karşılayacaktır...