• DOLAR 32.603
  • EURO 34.841
  • ALTIN 2494.651
  • ...

Modern çağın insanında, hummalı bir telaş var mütemadiyen..

Kendini anlatma, anlaşılma ve onay almaya dair.

Tanınmak, bilinmek, kabul ve takdir görmek hakeza..

Gönül yoran, zihin bulandıran, ruhun mukavemetini emen telaşlar..

İyi bir iş yaptığında, ortaya iyi bir eser çıkardığında, kayda değer meziyetler sergilediğinde, her şeyden ve herkesten öte bir gören yok mu zaten!

Bir haksızlığa, saygısızlığa, hadsizliğe uğradığında, her şeyden ve herkesten daha güzel anlayan ve bilen yok mu zaten!

O halde bu çaba, bu telaş niye!

Şurası bir hakikat ki, insan hakkıyla anlaşılma, layıkıyla tanınma ve adilce bilinme konusunda ne kadar çabalarsa çabalasın, ne kadar çırpınırsa çırpınsın, diğer bir fani tarafından asla tatmin edilmeyecektir. Bu noktada kalbi asla mutmain olmayacak, ruhu teskin bulmayacaktır..

O halde merhametin kaynağı Er-Rahman var  iken, merhamete dair meramını insana götürmek, merhameti nakıs insandan merhamet ummak niye?

Her şeyi hakkıyla ve tüm incelikleriyle bilen El-Alim, El-latif var iken, ilmi ve anlayışı nakıs insandan, hakkaniyetli bir anlayış ve kavrayış beklemek niye?

Hükmünde hikmet ve adalet sahibi El-Hakim, El-Adl olan var iken, hikmetten ve adilce hüküm vermekten aciz insana, müşkülatını götürmek ve layıkıyla bir sonuç beklemek niye?

Değil mi ki, yüceler yücesi Allah Azze ve Celle görüyor, duyuyor, biliyor...

Bundan daha çok ferahlık verecek, kalbi mutmain kılacak, ruhu sürura gark edecek ne olabilir ki?

Gelin, Rabbimize yaklaşmak için büyük bir fırsat olan şu mübarek Ramazan’da ayında, hayırlı ve bereketli bir alış veriş yapalım..

Tüm dertleri, tasaları, sıkıntıları, gereksiz telaşları bırakıp, gönlümüzün en güzel köşesine bırakacağımız bir ‘Allah biliyor’ heybesi alalım.

Kimse anlamıyor mu bizi?

Allah biliyor diyerek, atalım bu heybeye..

Hakkımız mı yendi, anlatamadık mı kendimizi?

Allah biliyor diyerek, atalım bu heybeye..

Derdimiz mi var, kimseye açamıyor muyuz?

Allah biliyor diyerek, atalım bu heybeye..

İyi işler yaptık ama kimse görmedi, takdirde etmedi mi?

Allah biliyor diyerek, atalım bu heybeye..

Yıllarca çalıştık, koşuşturduk ailemizin maişet derdiyle ve fakat evin hatununu, çocukları memnun edemedik mi?

Allah biliyor diyerek, atalım bu heybeye..

Ömrümüzü, bedenimizi, sağlığımızı evimize, ailemize adayıp, yıllarca saçımızı süpürge ettik (!) ve fakat evin beyi ve ahalisi razı olamadı mı?

Allah biliyor diyerek, atalım bu heybeye..

Allah biliyor teslimiyeti bizi rahatlatacak, ihlas ile ihsanımızı koruyacak, kuvvetlendirecek- gereksiz çabalara, ruhun  daralmasına, zihnin karmaşasına, ve gönül yorgunluğuna karşı bir koruma kalkanı gibi kuşatacaktır.

O halde  bir  ‘Allah biliyor' heybemiz olsun..

Ne kaybederiz ki!?

Ağzı,

 ( Vekil olarak Allah yeter. O ne güzel vekildir! Ne güzel bir dost ve ne güzel bir yardımcıdır!) virdiyle, zikriyle mühürlü...

Dünya yolculuğu ağır geldiğinde, yükümüzü hafifletecek, terapi misali bir heybemiz..

Ağzını Rabbimizin huzurunda açıp, içini orada dökeceğimiz...