• DOLAR 32.373
  • EURO 34.987
  • ALTIN 2326.13
  • ...

İslam'ın son kalesi, Selahaddin'in sevdası ve şimdi mahzun olan ey güzide şehir! Şimdi senin karşında oturup seni izlemeyi, ruhundan bir nebze de olsa faydalanabilmeyi ne çok isterdim. Ben seni seyre dalmışken sen, bana ruhunu verirdin ve derdini dökerdin. Ben, Süleyman'ın koyduğu taş olurdum sonra Hz. Ömer'in kılıcı olur en son da Selahaddin Eyyubi olurdum. Ama sen, hep boynu bükük olurdun, hep mahzun ve hep sitemkar. Siyonistlerin necis ayakları değerken taşına seninle parça parça olurdum. Sonra sabah ezanı yayılırken gök kubbende ben sana aşkla koşan Filistinli kız olurdum. Manevi havanla içimi doldurur, sonra istemeye istemeye geri bırakırdım. Ben bu tatlı rüyaya dalmışken sen, beni sarsar ve bu güzel uykudan uyandırırdın. Ama bu defa çehre bir başka olurdu Kudüs. Çehre ürkütürdü beni.

Sonra birden kan damlardı gözlerinden ve ben ve benimle birlikte tüm dünya bu kanda boğulurken sen gökleri kaplayan bir feryat koparırdın. Ve seslenirdin İslam dünyasına. Sen haykırırdın, yer yerinden oynardı. “Yeter! Artık durduğunuz yeter!” Birden tüm sesler kesilir, nefesler tutulur ve sen devam ederdin: “Kulaklarınızı tıkadığınız, gözlerinizi kapattığınız. Ben ve halkım kanda boğulurken siz, birbirinizi kanda boğdunuz. Burada bir bebek bombalarla parça parça ölürken siz birbirinizi parçaladınız. Müslüman'ın kitabında korku yoktu, ayrılık yoktu, bencillik, aldanmışlık yoktu. Müslüman daima uyanık, diri ve daima başı dik olurdu. Sizlere ne oldu da tüm bunları unuttunuz? Beni unuttunuz! Söyleyin unutmanız haritadan silinmeden midir? Yoksa sizin sarhoşluğunuzdan mı? Söyleyin bu unutkanlık neden? Unuttunuz mu Allah her zaman bizimledir ve daima hak olan kazanır. Söyleyin o zaman nedir bu korkaklık, uyuşukluk? Uyanın artık, uyanın!” Sen böyle haykırırken kalpler ve bedenler bu utançtan ezilirdi ey Kudüs!

Sen ne Yahudi'nin borusuna ne Hristiyan'ın çanına layıksın ey Kudüs! Sen “Allah-u Ekber!” nidasına, ezana yaraşırsın. Sana kiliseler yakışmaz, sinagoglar yakışmaz. Sana hilal yaraşır ey Kudüs! Sana İslam sancağı, Selahaddin'in ruhu yaraşır. Sana gülmek yaraşır, ağlamak değil. Sen ki miraca şahitsin, sen ki peygamberler mekanının, sen ki İslam'ın son kalesisin. Sen düşersen biz düşeriz. Kaldır başını ey güzide şehir!

Elbet bir gün Rantisi'nin, Ahmed Yasin'in Salah Şahade'nin ve tüm şehitlerinin toprağı sulayan kanı bereket verecektir çorak topraklarına. Elbet bir gün çıkacaktır bir Selahaddin doğudan ve kıracaktır zincirini zulmün.

Sen mahzun olma ey aziz KUDÜS!

                                                                                                                                               

Yazarın Diğer Yazıları