BEN DİYAR-I YUSUF
Ben diyar-ı Yusuf. Hz. Yusuf ile gelen huzur ve barış yok topraklarımda. Artık israil'in köpekleri koşuyor sokaklarımda. Bir gün Esma ölüyor meydanlarımda bir gün dokuz genç birden yürüyor darağacına. Ben artık eski Mısır değilim, sokaklarımda huzur yok artık. Zindanlarım masumlarla dolu, mahkemelerim suçsuzlarla dolu… Ben artık eski Mısır değilim, askerlerim İslam askerleri değil, artık firavunun askerleri dolaşıyor meydanlarımda. Halbuki ben böyle değildim. Ben böyle olmamalıydım. Kan ve gözyaşı diyarı değil, huzur ve barış diyarı olmalıydım. Ben İslam medeniyeti, İslam'ın gür sesi olmalıydım. Ama ben artık değiştim…
Dağı taşı inleterek haykırmak istiyorum. Topraklarımda yaşanan bu vahşeti, haksızlığı anlatmak istiyorum. Ama kelimeler boğazımda düğümleniyor. Tek suçu meydanlarda zalim cuntaya karşı gelmek olan Esma'yı kör bir kurşunla öldürdüklerini nasıl anlatayım? Yavrusuna son kez sarılan annenin çaresizliğini nasıl anlatayım? Eğer kollarını bırakırsa evladının idam sehpasına yürüyeceğini bilen annenin o son sarılışını, yavrusunun kokusunu içine çekişini sonra da cennette buluşmak ümidiyle onu bırakan anneyi nasıl anlatayım? Elektrik verilerek yapmadıkları bir şeyi itiraf ettiren sonra onları infaz eden hükümete sessiz kalan dünyayı nasıl anlatayım? Şehitliğe kalan son saniyelerinde minnacık bebeğine son kez gülümseyen babayı nasıl anlatayım? Hesabını ahirete bırakan şehidin başı dik ipe yürüyüşünü nasıl anlatayım? Çaresizliği, kanı, gözyaşını nasıl anlatayım?
Ve ben Mısır; Musa'nın, Yusuf'un, Seyyid Kuttup'un diyarı… Ben Mısır; Ahmed Cemal'in, Ahmed Wihdan'ın, Ahmed Aldjawi'nin, Abdurrahman Süleyman'ın, Abdulselam Yusuf'un, Mahmud el Ahmedi'nin, İslam Muhammed'in, Ebubekir al Sayed'in, Ahmed M. Sayed'in diyarı… Zalimler ne kadar engellese de İslam'ın sesinin yükseleceği diyar… Firavun'un boğulduğu diyar… Yusuf'un adaleti, Hasan el Benna'nın hayali ve İslam’ın gözbebeği… Yakup'un Yusuf'una kavuştuğu gibi, elbet bir gün halkım refaha kavuşacak. Elbet bir gün şeytani putlar yıkılacak ve Muhammedi seda kaplayacak her yanımı. Kurtuluş ve uyanış yakın… Zalimlerin hesabının sorulacağı gün yakın… Bekleyin ey Firavunlar küfür denizinde boğulacağınız gün yakın!
