• DOLAR 32.571
  • EURO 34.905
  • ALTIN 2437.781
  • ...

Geldiğinden beri savaş naralarıyla Kuzey Kore`ye çatan fakat İslam dünyasıyla hem alay ederek hem de kan dökerek niyetini ortaya koyan kafatasçı bir ABD Başkanı…

Trump seçim vaatlerini rakiplerini sindirmek için kullanmaya çalışmakta; Obamacare sağlık politikasını kaldıracağını, ABD dış borçlarını Arap ülkelerine ödeteceğini ve Kudüs`ü israil`in başkenti olarak kabul edeceğine dair seçmenine sözler vermişti fakat Obamacare konusunda otoritesi yetmedi. Dış borçlar konusunda Suudi Arabistan`ın 750 milyar dolarına göz dikmiş arada restleşmeler sonucunda Trump`ın Ortadoğu ziyaretinde 110 milyar dolarlık silah satışı yapmıştı ve son olarak İslam dünyasının yarası durumunda olan Kudüs`ün başkent yapılması iç hesaplaşmalar, stratejik hamleler ve bölgesel denklemler hesap edilerek İsrail lehine karar verildi.

1917`den 2017`ye Kudüs, yüzyıllık esaretinde ve tarihiyle kültürü ile maneviyatı ile elden alınmaya çalışılmaktadır. Trump içerideki çekişmelerden bunaldıkça Ortadoğu`da saatli bombalar patlatmakta, Pentagon ve küreselcilerin yaptırımlarına baskın çıkmak için ileri sürdüğü bir hamledir.

Son olarak ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson`un Pakistan, Afganistan, Irak ve Suudi Arabistan ziyareti yine Savunma Bakanı James Mattis`in Mısır, Ürdün, Kuveyt ve Pakistan ziyareti, ikna ve destek ziyaretleri olarak değerlendirebiliriz. Pakistan ziyaretleri ABD için hayati öneme sahip; söz konusu Afganistan konumu ve Pakistan istihbaratıyla askeri kurumları sürekli teröre (!) destek ile suçlanmakta ayrıca Navaz Şerifin görevden alınması bu suçlamaların bir sonucuydu. Çin İpek Yolunun Afganistan`da geçmesi ve ABD`nin burayı elinden çıkarmamaya çalışması Pakistan`ın desteğine bağlıdır. Pakistan, ABD için Afganistan`a açılan tek kapı ve bu kapıyı kazanmaya çalışmaktadır.

Afganistan`ın kuzey kesimindeki aşiretler Rusya tarafından tampon bölge olarak değerlendirilmekte ve desteklenmekte; hem kendi sınır güvenliğini sağlayacak hem de Taliban ve El-Kaide hareketlerinden etkilenmesini istemediği Türki Cumhuriyetleri aşırılıktan korumuş olacak. Durum böyle olunca ABD, Afganistan`da Pakistan`a mecbur kalıyor. Hindistan ve ABD arasında kalan Pakistan, Çin ile yakınlığı tercih etmekle beraber ABD ile ilişkilerini bozmak istememektedir. Pakistan son aldığı karar ile hava sahasını ihlal eden ABD drone`larını vuracağı uyarısı, ilişkilerin ABD`nin istediği gibi olmadığı yönündedir.

Pakistan ziyaretlerinin yanı sıra diğer Arap ülkelerini ziyaretleri ve Kudüs kararı maalesef Arap Ligi`nin işlevini yitirdiğini göstermektedir. Trump`ın, Kudüs`ü israilin başkenti ilan ettiği hükümsüz kararı için Suudi, BEA, Mısır ve Bahreyn`in desteğini aldığı anlaşılıyor.

Mescid-i Aksa`nın yakılması sonrası kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı ise Kudüs`ün yeniden işgali ile ilgili yeni bu karar üzerine nasıl bir pozisyon alacağı merak konusu…

İslam ülkelerinden elle tutulur bir tepki Malezya ve Lübnan`dan geldi. ‘Malezya silahlı kuvvetlerin Kudüs için görev almaya hazır olduğu açıklaması`, Lübnan`ın ABD`ye yaptırım isteği ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın telefon trafiği ve oluşturmaya çalıştığı uluslararası kamuyu, yetersiz de olsa önemli adımlardır. (Mavi Marmara antlaşmasının İslam Dünyasında oluşturduğu rahatsızlık tekrar göz önünde bulundurulması gereken bir durumdur.)

Kudüs gibi ciddi bir meselenin gündeme bomba gibi düştüğü bir zamanda Cumhurbaşkanının Yunanistan ziyareti, EASTMED ile ilgili olabilir mi?

Zarap davasıyla başlayan karşılıklı ifşalara Cumhurbaşkanı da katılmış ve önemli ifşalarda bulunmuştur. Zarap davası için Pentagon`a gönderme yaparak 28 Şubat benzetmesi ve Trump`ın muhatap alınacağını söylemesi, Rakka`dan kendilerine koridor açılan DAİŞ militanların Sina Çölünde istihdam edildiğini ve son olarak yine Trump`ın Kudüs kararının arkasında evanjelistlerin bulunduğu açıklaması önemli bir açıklamadır ve tartışmaları ezoterik örgütler üzerine çekecektir ki; 7 kasım 1917`de Kudüs`ün işgali ile 7 kasım 2017 başkent kararı ezoterik örgütlerin semboller üzerinde mesajları anlamına gelir.