• DOLAR 32.503
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2488.15
  • ...

Irak Kürdistan`ı 25 Eylülde bağımsızlık referandumuna hazırlanırken ‘`bağımsız Kürdistan`` kimine göre erken, kimine göre lüzumsuz, kimine göre ise ırkçı refleks ile düşmanca bir karar olarak görülmektedir.

Kürt nüfusu Türkiye, İran, Irak ve Suriye sınırları içeresinde olarak bilinse de Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan`da da Kürt nüfusu mevcut. Bunların içerisinde en organizeli olan Kuzey Irak Kürtleridir. Osmanlı Devletinin son zamanlarından bu yana sürekli savaş halinde olmaları bağımsızlık konusunda en istekli olmalarını sağlamıştır. Yıllardır otonom bir şekilde kendi iradelerini kurmaları bunun altyapısını da oluşturduklarını gösteriyor.

Bölgenin petrol bölgesi olması; özellikle İngilizlerin sürekli müdahil olmasını sağlamıştır. Irak`ın savaş halinde olması ve mezhep savaşını en sıcak haliyle yaşaması, DAEŞ`in tüm bölge için tehdit olması; Irak Kürdistan`ın kendi ordusunu, kendi kurumlarını ve kendi sosyal yapısını kendi oluşturmasını elzem kılmaktadır.

Bölge ülkelerin ve küresel güçlerin referanduma nasıl bir tavır takınacakları önemlidir. İran ve Türkiye çoğunlukla kendi Kürt nüfusundan korktuğu için bu talebe tepki göstererek Irak`ın bütünlüğünün bozulmasına karşı çıkmaktadırlar. İsrail`in Kürt bağımsızlıklarını desteklediği aşikârdır. İsrail`in bakışı daha çok şeytani bir bakış olmaktan kaynaklanıyor; bölgeyi küçük devletlere bölebildiği kadar bölme arzusu güttüğündendir. Bu durum küresel güçlerin uzun vade hesaplarına gelen bir durumdur. Rusya daha politik davranarak bölge ülkelerini küstürmemek için özerk yapının devamından yana: Aynı durumu Suriye içinde istemektedir ve statükocu bir politika gütmektedir. Mahabat Cumhuriyeti kurulduktan sonra İran`a sunulmasında Rus ihaneti unutulmamalıdır. ABD ise İsrail`den farklı olmasa da; daha çok bölgedeki gücünü dengelemek için temkinli davranıyor. Bölgede bir Kürdistan istediği muhakkak ama bu Irak`ta mı Suriye`de mi olacak? ABD tercihlerini alternatif olarak değerlendirme peşinde. Hesapları PKK devletinden yana olması ve PKK`nın Irak Kürdistan`ının bağımsızlığına şiddetle karşı durması, referandumu ikinci alternatifte değerlendirmektedir. ABD, Kürt yönetimine bu yıl yapacağı yardımı Irak`ın toprak bütünlüğü şartına bağlamaya hazırlanıyor.

Komşu ülkeler ve küresel güçlerin yanı sıra iç sorunlar da Barzani hükümetini bekleyen problemlerdendir. Musul, Kerkük petrol yatakları ve demografik yapıları, Arap ve Türkmen nüfus, Şii ve Sünni nüfus ve muhalefetten Goran Hareketi`nin bağımsızlığa karşı olması, Sincar ve Kandil bölgelerinin PKK kontrolünde olması iç sorunların özeti durumundadır.

Türkiye`de Kürdistan denilince refleks politikası yürütmek, kaçınılmaz olan Kürdistan`ı kendi aleyhine çevirmek olduğu gibi onarılmaz sonuçlar doğurabilir. Ülke nüfusunun önemli bir bölümü Kürt nüfusuyken buna milliyetçi kimlik paranoyasıyla karşı çıkmak Kürt nüfusa hakarettir! Türkiye Kürtlerinin böyle bir hazırolunuşta olmadığı gibi buna HDP tabanı bile karşı çıkmaktadır. İsrail`in rahatsız etmediği İslami kesimi ise ‘`Kürdistan`` ifadesi bile oldukça rahatsız etmektedir ve bu konuda fikir ileri süren milliyetçilikle itham edilmektedir.

Türkiye, Irak Devleti ile sorunlu ama Barzani hükümeti ile müttefik durumda; referandumun ilişkileri bozması halinde hem Barzani hükümeti için hem de Türkiye için enerjiden teröre kadar birçok alanda sıkıntılı günlerin başlaması demektir. Bölgede oluşan ittifaklara Irak Kürdistan`ının da dâhil edilmesi Batılı güçler tarafından mezhepçilik için oluşturulmaya çalışılan Sünni cepheye izin vermeyeceği gibi, mezhepçiliğe karşı direnç oluşturulması anlamına da gelecektir.