• DOLAR 32.547
  • EURO 34.915
  • ALTIN 2429.427
  • ...

Fransa Cumhurbaşkanının Balkanlar için ‘Balkanlar, Türkiye ve Rusya`ya yakın olmamalı` uyarısından sonra alelacele Balkanlara yönelmesi Ortadoğu`ya dalan kesimlerin dikkatini bu bölgeye çekmiştir.

Hassas ve kırılgan dengeler üzerine kurulan Balkan Devletleri, etnik çatışmanın patlak vermesi en kolay olduğu bölgelerin başında gelmekte ve milliyetçiliğin en çok prim yaptığı yerlerdendir. Etnik yapı milliyetçilik söylemleriyle kaotik bir ortama sürüklenmesi kaçınılmazdır. Birinci dünya savaşının patlak verdiği bir bölge olduğunu da hatırlatmakta fayda var.

Bölge AB, Rusya, ABD ve Türkiye`nin hep ilgisini çekmiş küçük ülkeler üzerinden hinterlant edinme gayreti kendini göstermiştir. Balkan halkların çoğunluğunun Slav ırkından olması, bölgenin Rus rüzgârıyla sürüklenmesine sebep olmuştur. Rusya`nın Kırım`ı ilhak etmesi ve AB`nin seyirci kalması buna örnektir.

NATO`nun bölgeye yerleşmesi sık sık askeri tatbikatlar yapması, ABD`nin Bulgaristan`a askeri sevkiyatta devam etmesi, Rusya`nın etnik, dini ve tarihi bağları aynı zamanda balkanların Avrupa`ya satacağı ‘Türk Akımı` güzergâhında bulunması, Türkiye için ise; tarihi, etnik, dini bağları ayrıca Avrupa`ya açılan kapı görevinde olması Balkanları gözden kaçırılmayacak bir konuma koymaktadır.

Bölgede derin, sessiz ve etkin bir şekilde Çin`de bulunmakta ve hiçbir kriteri ileri sürmemektedir satılan her gayrimenkul ya da şirketi satın almak, ciddi ve devasa yatırımlar yapmak en bağlayıcısı ise Balkan ülkelerine limitsiz kredi imkânı tanımaktadır. ‘Bir Kuşak Bir Yol` üzerinde olan balkanlar Çin tarafından ihmal edilmeyecektir. Yunanistan`da liman, Macaristan`da fabrika, Sırbistan`da demir çelik, Makedonya`da lojistik bölgeleri değerlendirmektedir.

AB, Balkan ülkelerine üyelik konusunda ayrıntı kriter aramamakta bölge ülkelerin bir an önce üyeliğinden yana bir politika izlemektedir. Çin`e karşı AB eli oldukça zayıf, ekonomik etkinin yanı sıra etnik çatışma tehdidi ve kendi bölgesinde olması tehdit unsuru olmaktadır.

Türkiye, yukarda saydığımız birçok nedenden dolayı Balkanlarda etkin olmaya çalışmaktadır. Türkiye`nin Makedonya ve Kosova üzerinde etkisi büyük, Bosna Hersek ve Sırbistan ile ilişkiler oldukça iyi durumda son zamanlarda karşılıklı ziyaretler etkin bir politikayı ifade etmektedir.

Yunanistan ile Ege`de ve Kıbrıs konularından dolayı gergin olan ortam zaman zaman sıcak tutularak Türkiye`nin Balkanlar politikasını sekteye uğratmak için kullanılmaktadır. Türkiye Balkanlar söz konusu olunca popülist ve saldırgan söylemden uzak durmakta ihtiyatlı davranmaktadır. Balkanlarda mevcut olan potansiyel, basit provoke edici geçici söylemlere kurban edilmemeye çalışılmaktadır. Türkiye`nin Arnavut`ta FETÖ üyelerine yaptığı operasyon dış istihbaratın politikasının da değiştiğini göstermektedir.