• DOLAR 32.412
  • EURO 35.286
  • ALTIN 2324.498
  • ...

Kavgalar ve tartışmalar eşliğinde yeni Anayasa maddeleri oylamadan geçiyor. Bu maddeler üzerinden sesini duyurmak isteyenler Meclis`i kullanmak istiyorlar. Geçen gün bunlardan biri de HDP milletvekilleriydi. Güya tutuklu milletvekillerini gündeme getirmek adını TBMM başkanının; “oyunu kullanmayan milletvekili var mı?” Sorusu üzerine,  HDP`nin tutuklu Milletvekillerinin isimlerini saydılar. Tam bu esnada onlara cevaben bir tokat mahiyetinde gelen; AK Parti`li başka bir vekilin Yasin Börü mezarda, Derik kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk mezarda ve toplu birçok sivil katliamlıların mezarlarını hatırlattı…

Anlaşılan ilahi adalet olarak her seferinde bunların karşısına Yasin Börü ismi çıkacak gibi. Ne zaman adaletten veya insanlıktan söz etseler Yasin Börü`nün şehadet kanı onların yüzüne vurulacaktır. Söylenilen dil ise sadece araç olacaktır. Kendi bulundukları konumu anlamaktan aciz ve bu halkın öz değerleri olan Yasinlerin elleri, onların yakasından düşmeyecektir… Bunlar soyut kavramlar değildir. Bunlar gerçeklikte yaşayan adaletin tecellisidir. Bir yıl önceki pohpohlu konuşmalarından eser kalmayan HDP milletvekillerinin cılız sesi bile bir şekilde boğazlarına tıkanmaktadır. Yasin Börü`nün vahşice katledilmesine tek bir cümle söylemeyen bu vekillerin yüzü hep kara çalacaktır.

Sahi bu dağdağalı siyaset arenasında Yasin Börü`nün mahkemesini düşünen kaç vekil var? Sormak lazım. Yaklaşan (25 Ocak) Yasin Börü davasının sonuçlarını merak eden var mı? Bilemiyorum. Her seferinde Yasin Börü kanı üzerinden siyasi hamleler yapan Meclis`teki vekillerin konuya hassasiyeti ne kadardır? Merak ediyorum.

Ancak ne olursa olsun ilahi adalet tecelli edecektir. Mahkemenin soğuk yüzünden hangi sonuç çıkarsa çıksın önemli değildir. Yasin Börü`nün temsil ettiği dava, mahkemeyi-kübra da en sağlam delillerle kabul edilmiştir. Al kanları ve yanmış bedeniyle o büyük mahkemede şerefli bir şekilde kabul edilmiştir. O mahkemenin kararı her zaman onun katilleri ve ona arka çıkan siyasi düşüncenin alnında kara bir leke olmuştur/olacaktır. O mahkemenin kararıyla, katilleri dünyada rezil, ahirette esfelessafilinde olacaklardır.

Sonuç olarak; Yasin Börü`nün kanı ve temsil ettiği dava en yüksek kürsülerde haykırılacaktır. Bir zamanlar gizlice söylenilen hakikatler en üst perdeden dillendirilecektir. Yüksek damlar hükmünde olan ve herkesin duyduğu Meclislerde en gür sedayla bu dava anlatılacaktır. Saklı kalan ve halka yanlış söylenilen gerçekler Yasin Börü`nün kanıyla aşikâr olmuş ve dosdoğru olarak anlatılmıştır. Bundan sonra Yasin Börü`nün temsil ettiği dava onun yol arkadaşlarının omuzunda daha da yükselecektir.