• DOLAR 32.371
  • EURO 35.039
  • ALTIN 2325.83
  • ...

Çoğu zaman dikkatimi çekmiştir. Dini konular medya aracılığıyla magazinleştiriliyor. Reytingler uğruna farklı bir renge büründürülüyor.  Mübarek Ramazan ayına yaklaştığımız bu günlerde bu konu çok konuşulması gerekir. Geçen yıllardan da bildiğimiz gibi din konularında hiçbir endişesi olmayan televizyon kanalları “Ramazan şenlikleri” gibi isimler altında bu mübarek ayın ruhuna aykırı programlar gerçekleştirdiklerini biliyoruz.  Dini hassasiyeti olan herkes bu durumdan rahatsızlık duyuyor. Bunun içinde bu konuyu irdelemek istedim.

 Evet, dini konular ve öğretiler magazinleştikçe hikmet ve mana kayboluyor. Reytingler için araçsallaştırılan din, amacından çıkıyor ve farklı amaçlar için kullanılıyor. Böyle bir kültürün oturması ise farklı tehlikeleri barındırmakla birlikte en önemlisi, anlamsız ve gayesiz bir din anlayışını doğuruyor. Hatta böyle durumlarda ibadet niyetiyle yapılması gereken farizaların bile şekilde kalıp içi boşalıyor.  Akidevi meseleler bile yüzeyselleşiyor ve derinliğini kaybediyor.  Böylece erdemli ahlak yozlaşıyor ve manevi derinlik sabote ediliyor.

Şu bir gerçek ki İslam’ı farklı bir renge boyayıp pazarlama alanına araçsallaştırmak gibi girişimler dinde şekilcilik ve gösteriş gibi halleri doğurur. Buda dinde yüzeysel olma ve hassasiyetleri kaybetme tehlikesini doğurur. Dinin hassasiyetlerinden ziyade “reytingler” için halkın ilgisini önceleyen medya gurupları dini hakikatlerden uzaklaşır.  Hata halkın ilgisi ve hoşnutluğu, Hakkın rızasından daha öncelikli hale geliyor. Böyle bir din anlayışı ve buna ilgi göstermek bugünkü tehlikelerden birisidir. Çünkü çok hassas dini mevzular bile eğlenceli hale getirilerek gayri ahlaki ortamlarda sunumu yapılıyor. Medyanın temel ilkesi olan “reyting” artırma uğruna dini konular magazin şekle büründürülerek şov malzemesi yapılıyor.   Bu tehlikenin ıskalanmaması ve ciddi manada üzerinde durulması gereken bir konudur.

 Birçok dini konuda bu tehlike vardır. Ancak Ramazan ayına yaklaştığımız bu günlerde bu mübarek zaman dilimindeki derinliği kaybetmemek ve buna dikkat etmek her Müslümanın görevidir. Bu tür tuzaklara karşı uyanık olmak zorundayız. Zira Ramazan ayını “eğlence havasına” büründürerek ibadet heyecanını ve lezzetini magazinleştirerek menfi noktalara taşımak isteyen birileri vardır. Hatta insanları camiye davet edecekleri yerde sokak konserlerine ve Ramazan ayıyla hiçbir ilgisi olamayan eğlence yerlerine davet ediliyor. Ve buda “Ramazan şenlikleri” adı altında yapılıyor.

  Sonuç olarak; din konusunun hayatımızın bütün alanlarını kuşatıcı temellerinden uzaklaştırıp içi boşaltılmış ibadetler sunuluyor. Bu ifsat çalışmaları bizleri değerlerimizden koparmak için hazırlanmış projelerdir. Bu ifsadi çalışmaların tuzağına düşmeyelim. Tüm dini konularda olduğu gibi Ramazan ayımızı onun ruhuna uygun şekilde icra edelim. Camilerimizi ve cemaatlerimizi bu ayda daha da ihya edelim. Mübarek Ramazan ayımızı bu şarlatanlara kaptırmayalım.