• DOLAR 32.521
  • EURO 34.614
  • ALTIN 2497.415
  • ...

 

 

Kudüs’ümüzün işgal girişimine karşı birçok ilde olduğu gibi Mardin merkezde Cuma namazı çıkışında basın açıklamasına katıldık. Orada reaksiyon gösteren duyarlı Müslümanların yanında sesiz kalan devlet liderlerinin ihaneti aklıma geldi. Zira işgalci Siyonist rejim ve ABD’nin bu cesareti bu hain devlet liderlerinden aldığı kesindir. ABD ve terör rehimi, Kudüs’ün tamamen Müslümanların elinden çıkmasına “Yüzyılın anlaşması” diyor. Aslında kullandıkları cümle bir yönüyle doğrudur. Zira yüz yıl önceydi, Kudüs’ü İngilizlere sattılar. Yüz yıl sonra, yani şimdi de Kudüs’ü Siyonist terör çetesine satıyorlar. Yüz yıl önce Kudüs’ü İngiliz toplarıyla vuruyorlardı. Bugün Filistin’i, Gazze’yi, Siyonist terör çetesinin uçaklarıyla vuruyorlar. Yüz yıl öncesinin hainleriyle bugünün hainleri aynı. Peki, yüz yıl öncesinin direnenleriyle bugünün direnenleri aynı mı?

Yüz yıl önce İngilizlerle birlikte Osmanlı’yı vuruyorlardı. Osmanlı ise Kudüs’ü savunuyordu. Yüz yıl sonra terör çetesi, ABD ile birlikte Müslüman coğrafyanın her köşesini, özelde Kudüs’ü almaya çalışıyor. Müslümanlar ise Kudüs’ü, Müslüman coğrafyayı gerçekten savunmaya çalışıyorlar mı? Hainler için hiç bir şey değişmedi. Bu aziz coğrafyada yeniden vesayet, kölelik düzeni kurmaya çalışanlar aynı. Ama kahramanlar açısından çok şey değişti diyebilirim. Müslüman coğrafyanın bağımsızlığı ve Kudüs için gerçek bir irade ortaya koyan hangi lideri gösterebilirsiniz?

Başta Suudi Arabistan ve BAE olmak üzere Arap liderleri tarafından kendi koltukları için Kudüs peşkeş çekildi. Bunlar tarafından ilk kıblemiz olan Kudüs satıldı ve çok sinsi bir pazarlığa kurban ediliyor. Bugüne kadar petrol verip iktidar satın alanlar şimdi Kudüs’ü vererek iktidar alıyorlar. Arap liderlere koltuk pazarlayıp Kudüs’ü aldılar. Eğer Müslümanlar el birliği etmezlerse korkarım bu hainler yarın aynı pazarlıkla Filistin’in tümünü satacaklar. Hatta bunlar kendi koltuk ve hevesleri için Mekke ve Medine’yi satacaklar.

Örneğin, S. Arabistan Veliaht’ı Muhammed Bin Selman ve BAE Veliaht’ı Muhammed Bin Zaid, “Biz artık İsrail’in dostuyuz”,  “Arap-İsrail kavgası bitmiştir” şeklindeki açıklamalarla Kudüs’ü teslim ettiler. Bunun için diyorum ki hassasiyet sahibi tüm Müslümanlar bugünkü tehlikeyi iyi okumalıdır. Kudüs’ü peşkeş çekenler Mekke’yi ve Medine’yi koruyamaz. Böyle bir endişeleri, sorumlulukları ve dertleri yoktur. Şu an istesinler hemen verirler. Çok geçmeden İslam’ın kalbini, Mekke ve Medine’yi de pazarlık konusu yapacaklar. Bunun içindir ki tüm Müslümanlar Kudüs’e sahip çıkmalıdır.

Sonuç olarak; bu tehlike Kudüs’le bitmez! Sırada Mekke ve Medine vardır. Başta iman sahibi Müslüman devlet liderleri olmak üzere tüm Müslümanlar yekvücut olmak zorundadır. Bu hesaplaşmanın Arap’ı, Türk’ü, Kürd’ü, Acem’i olamaz. Onları bu topraklardan sürmekten başka mücadele yöntemi de olamaz. Yeniden Selahaddin ruhunu taşıyan liderler çıkarmak zorundayız.  Bu liderler çıktığında ihanet içerisinde olan başta Siyonist terör rejimi ve ABD olmak üzere onlara kölelik eden Arap liderleri de def olup gideceklerdir.