• DOLAR 32.449
  • EURO 34.471
  • ALTIN 2489.27
  • ...

Dünya sa’y ve çalışma yeridir. Herkesin kendine göre gerek dünyevi gerekse de uhrevi işleri, çalışmaları vardır ve yoğundur. Dünya gayret ve çalışma yeriyken ve yapılan çalışmaların kimi neticeleri dünyada görülürken, asıl neticelerin müspet veya menfi yeri ise ahiret yurdudur.

Dünya ve ahiretteki sonuçlara etkisi olan en önemli haslet ise ihlâstır. İhlâs; gayret ve çalışmanın yanında niyeti samimi kılmaktır. Samimiyet, yapılan işte doğru olmak, gerçekçi olmak ve işe gereken ehemmiyeti göstermektir.

Gösterişten uzak, içten yapılan işlerin neticesi büyük ihtimal müspettir; aksi durumdaki çalışmaların bir getirisi genelde yoktur.

Her ne konuda olursa olsun çalışmaların dünyadaki karşılığında ilerleme yoksa şayet, burada ihlâstan yana bir eksiklik ve aksaklık vardır demektir.

‘İnsan için ancak çalışmalarının karşılığı vardır’ ölçüsünden de, içten ve kurallarına uyularak yapılan çalışmaların sonuçlarının müspet olacağını anlıyoruz.

İmtihan dünyasında çalışmaların sonuçları üzerinden yapılan değerlendirmelerde ‘ihlâs’ faktörü hep ön planda olmalıdır. İhlâsla yapılmayan işlerin bereketi de yoktur.

Bunu bütün iş/çalışma alanları için söylemek mümkündür. Parti, dernek, vakıf, şirket, kişisel veya toplumsal işler fark etmez… Bütün çalışmaların temel dayanağı ihlâs olmalıdır. O yoksa, gerisi boş ve beleştir.

Ondan olacak ki Üstad Bediuzzaman; “Samimi bir ihlâs, şerde dahi olsa neticesiz kalmaz. Evet, ihlâs ile kim ne isterse Allah verir” diyor. Yine aynı şekilde Üstad ihlâsın ne kadar fazla kazandırdığına da işaret ederek şöyle diyor: “Bir zerre ihlâslı amel, batmanlarla halis olmayana müreccahtır.”

İhlâsla çalışarak kazancımızı bereketlendirebiliriz. Davanın hizmetkarları, ümmetin medar-ı iftiharları olmanın gayreti içerisinde gece gündüz demeden ihlâsla ve samimiyetle çalışmak gerek. O zaman kat edilen yüksek mesafe daha net görülecektir.

Kesinlikle makam hırsı, şöhret hırsı, ammenin teveccühü hırsı, şan ve şeref hırsı, benlik hırsı, kendini beğenme hırsı ihlâsı bozar, ihlas bozuldu mu da elde, görülen yorgunluktan başka bir sermaye kalmayacak.

Batıla karşı hakkın yanında yer alanların ihlâsla hareket etmeleri gerektiği kadar normal bir husus olamaz. Çünkü iman ettiğimiz Bir ve Tek Halik olan Rabbimizin amellerimizden/çalışmalarımızdan murat ettiği budur.

Demek ki kuvvet de zafer de ihlastadır. İhlâsla çalışanlar güçlüdür ve zafer onların olacaktır. Şunu kesinlikle unutmayalım ki; ‘Medar-ı necat ve halâs, yalnız ihlâstır.’

O zaman haydin, ihlâsla çalışmaya, gayret etmeye!