• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

LGS sonuçları açıklandı. Önümüzdeki haftalarda YKS sonuçları açıklanacak. Doğal olarak sınav denince akla puan, puan denince de başarı sırası gelir. Türkiye'de eğitim sisteminde sınav, neredeyse baştan sona başarı kriteri kabul ediliyor. Elbette başarıyı ölçecek bir sisteme ihtiyaç vardır ve sınav da bunun en önemli araçlarından biridir. Ancak bunun tamamen dış noktalarla belirlenmesi tartışmalıdır.

Nokta derken aklınıza puan gelmelidir, çünkü puan -point- nokta demektir. Yani kaç nokta aldıysan kaç noktaya isabet ettiysen puanın odur. Burada sorun isabet edilecek noktaların tümünün dışarıda ya da dışta telakki edilmesidir. Oysa başarı için insanın kendi içindeki noktaları da aktive etmesi gerekir.

İnsanın içindeki noktaların sayısını ölçecek bir sistem icat etmek kolay değildir, bu yaklaşım bazılarına çok soyut gelebilir. Ancak kabul etmek gerekir ki insan, kendi içindeki alâmetleri yani noktaları fark etmeden gerçek başarıyı yakalayamaz. Bu nedenle Hâk, alâmetlerle -puanlarla, yıldızlarla- yollarını bulurlar, Nahl(16) buyurur.

Ayette geçen alâmet aynı zamanda puan demektir ve bu ayete göre başarıyı ölçme sistemi insanın iç alemi ile dış âleminin birlikte değerlendirilmesi suretiyle oluşur. Buna göre ayette geçen alâmet insanın içindeki noktaları, yıldızlar ise dış âlemdeki yol gösterici işaretleri -puanları- ifade eder, bu bağlamda en mükemmel sınav sistemi bu ikisini bir arada ölçebilen sistemdir.

Bir sistem eğer sadece dış puanları esas alıp iç puanları dikkate almazsa bu puantiyeli elbiseye benzemiş olur, malûm puantiyeli elbise düz zemin üzerinde eşit büyüklükte noktaları olan elbisedir. Bu tür elbiseler, giyene çok yakışır. Bunu giyenler felsefesini bilmese de bir nevi bunun üzerinde kendi puanlarını ya da sahip olduğu puanları yansıtmış olurlar. Bu da onlara hem yakışıyor hem itibar sağlıyor. Kendi adımıza söyleyelim biz puantiyeli elbiseleri çok beğeniriz.

Puantiyeli elbise yakışıyor yakışmasına ama onun zaafı da bunun sadece dışa hitap etmesidir, yani elbisenin üzerindeki noktalar iç noktaların yansıması olmayabiliyor. Bu nedenle puantiyeli elbise çok yakıştığı hâlde mutlak anlamda bir başarı ölçüsü olmayabilir. Bunun tam olması için içteki başarı puanlarının da buna eklenmesi gerekir.

Şu anda başarıyı belirleyen sınav sistemi bir nevi hangi öğrencinin kaç noktalı elbise giydiğini tespit ediyor. Oysa yapılması gereken kişinin kabiliyetine ve eğilimine göre ihtiyaç duyduğu noktaların aktive edilmesi ve bunların hesaba katılmasıdır. Yalnız burada eğilim ile özetinin ayrı olduğunu ifade etmemiz gerekir. Sırf özenti, doğal kabiliyetlerin ortaya çıkmasını baskılayarak öğrencinin kendi kabiliyeti dışında alan ve mesleklere yönelmesine sebep oluyor. Bu da sağlıklı bir başarı sisteminin oluşmasına engel oluyor. Kısaca mevcut başarı ölçme sistemi adeta hangi öğrencinin kaç noktalı elbise giyeceğini tespit ediyor, bu da kabiliyetlerin zayi olmasına sebep olduğu gibi eğitim ekonomisine de zarar veriyor. Hem ailelere hem de öğrencilere hayal kırıklığı yaşatıyor.