• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...

Sosyal ve ekonomik sorunlar birbirleriyle bağlantılıdır. Çoğu sorunun eğitim ve terbiyeyle alakası vardır. Belki ufak bir anlayış değişikliği büyük sorunların çözümünde rol oynar.

Mesela ekonomik ve eğitim sorunlarımız var. Daha dün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerin kalite sorunundan şikâyet etti.

Gıdadaki enflasyon yine sorun olmaya devam ediyor.

Aslında bütün bunların önemli bir sebebi de “havsala”dır.

Havsala “kursak” demektir. Kuşun midesine havsala denir. Ama bu havsala deyimlere konu olmuştur.

Mesela “havsalası dar-havsalası geniş” deyimleri vardır.

“Havsalası dar” denildiğinde “Anlama kabiliyeti olmayan, anlayışı kıt, hoşgörüsü olmayan kimse” kastedilir.

“Havsalası geniş” ise bunun tam tersi, anlama kabiliyeti olan, hoşgörülü kimse demektir.

Şimdi dikkat edecek olursak havsalanın hem tahsil hem de hasılat ile doğrudan ilişkisi vardır.

Tahsil durumu denildiğinde herkesin aklına öğrenim durumu gelir. Yani ilk, orta, lise vs. ne mezunu olduğu kastedilir.

Hasılat denildiğinde de bir işten elde edilen sonuç ve kazanç kastedilir.

Kural olarak ticarette, iktisatta havsala kuşlardaki gibi olmalıdır ki kolayca dolsun. Dolsun ki açgözlülük yapılmasın. Kazançlar kursakta kalmasın.

“Kursağında kalmak” deyimi muradına erememeyi ifade ediyor. Çünkü adam kursağına dikkat etmemiş, kendi midesini çok büyük zannetmiş. O zaman ne oluyor? İş kursağında kalıyor. Demek ki rızık manasında insanın midesi kursak gibi olmalıdır. Kendisini kuş gibi hafif hissetmelidir. Tamah etmemelidir. Aksi takdirde kursağında kalır. Bu nedenle Peygamber (sav),

"Eğer Allah'a hakkıyla tevekkül etseydiniz, sabahleyin yuvasından aç çıkıp akşamleyin karnı tok olarak dönen kuşların rızıklandığı gibi Allah sizin de rızkınızı verirdi." (Camiussağir -7420) buyurmuştur. Efendimiz, burada neden özellikle kuşları örnek vermiştir? Çünkü onların kursakları çabuk dolar. İnsanlara da bunu tavsiye ediyor. Midenizin esasen bir havsala-kursak olduğunu fark edin. Siz de o zaman böyle rahat rızkınızı bulursunuz. Ama bakıyoruz durum böyle değildir. Özellikle zengin kesimin midesi bilmem ne kadardır. Her şeyi yutacak gibi duruyor. Fakat endişeniz olmasın, akıllanmayınca sonunda kazandıkları kursaklarında kalıyor.

Tahsil konusunda ise tam aksine havsala olabildiğince geniş olmalıdır. Kuşun kursağında küçük taşlar bile olur. İnsan da ilmi ve bilimsel meselelerde en zor konulara dahi tahammül etmeli bunları çözebilmeli, sindirebilmelidir.

Ama bugün vaziyet maalesef böyle değildir.

Çoğu kimsenin ticari, iktisadi hasılada havsalaları fevkalade geniş, tahsil durumu açısından son derece dardır.

“Ve sinelerin içindekiler tahsil edilecek” (Adiyat:10 ) buyrulur. Demek ki tahsil durumu, hâsıla durumu doğrudan kalple bağlantılıdır.

İnsanın gönlü genişse, kalbi temiz ve sağlamsa hem tahsili en yüksek derecede olur hem de kazancı-hasılatı bereketli olur. Aksi takdirde hangi üniversiteyi, hangi okulu bitirmiş olursa olsun havsalası dar olduğu sürece düşük tahsillidir.

Kazancı-hasılatı ne kadar olursa olsun eğer kişinin tamahı fazlaysa, havsalası dolmuyorsa kazandıkları kursağında kalır. Mide küçültmeye ihtiyaç duyulduğu bir memlekette önce havsalanın sağlığına dikkat edilmelidir.

Hâsılı kelam, memleketin havsala sorunu vardır. Önce tahammülümüz olsun. Muhabbet olsun. Tahsile ve hasılata göre bir havsalamız olsun. Bir bakalım neler olur?..