Vicdanlarda bir gedik açtınız

Abone Ol

"Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!" (Necip Fazıl Kısakürek)

Evet, hem de öyle bir gedik açıldı ki, sadece surda değil, vicdanlarda da öyle bir gedik açtı ki, inşallah bu gedik vicdanlı insanların iman kapısı olur. Mazlumların umudu olan Sumud Filosu’nun vicdanlı ve yürekli gayri Müslimleri kast ediyorum. Maalesef, onların gösterdiği bu fedakarlık, cesaret ve kararlılığı, Ümmetin bir kesimi gösteremedi.

57 İslam Ülkesinin başaramadığını daha doğrusu üstlenmedikleri sorumluluğu, bir avuç vicdanlı ve yürekli insan başardı.

Günlerdir denizin hırçın dalgaları arasında yolculuk yapan bu vicdanlı güzel insanlar, tüm dünyaya en az Gazze kadar önemli dersler verdiler.

Cesaretin, kararlılığın, fedakarlığın ve zalime karşı dik duruşun dersini verdiler. Bu gemiler Gazze'ye ulaşamadı, fakat yürekleri, cesaretleri ve kardeşlik ruhları onların yüreğine dokundu. Böylece tüm insanlığın vicdanının uyanışına vesile oldular.

Bu cesur ve kararlı duruş, Gazzeli kardeşlerimiz için büyük bir motivasyon oldu.

Bakın Gazzeli bir kızımız ne diyor?

"Filodaki herkese şunu söylemek istiyorum: Gerçekten geldiler... Evet, kalplerimizin en derinlerine ulaştılar ve silinmez bir iz bıraktılar. Ablukayı kırmadılar, ama dünyanın sert sessizliğini parçaladılar, içimizde bir sıcaklık ve umut duygusu uyandırdılar ve yalnız olmadığımızı, bizi düşünen, destekleyen ve hayatlarımızın ve hayallerimizin kalp atışlarını paylaşanlar olduğunu anlamamızı sağladılar."

Sumud Filosu ablukayı delemese de gönüllerdeki gafleti, Ümmetin sessizliğini deldi geçti. Rehavet içerisinde zulme seyirci kalan İslam ülkelerinin sözde Müslüman liderlerine öyle bir şamar vurdu ki, bu utanç ve zillet onlara yeter de artar.

Buna rağmen hala zilletle izlemeye devam edelerse, o halde Züntikam olan Allah'ın azabını bekleye dursunlar.

"Zalimlerin yanında durmayın, yoksa ateş sizi de yakar!" (Hud. 113)

Evet, hem sadece ahirette değil dünyada da bu ateş sizi ve evlatlarınızı öyle bir sarar ve yakar ki, bugün nasıl yanan ateşe, karınca misali, bir yudum su dahi taşımaktan aciz kaldınız ise, işte o gün de Allah’ın azabı karşısında öyle aciz ve çaresiz kalacaksınız ki, o gün ne malın ne makamın size hiçbir faydası olmayacaktır.

Öyle ise henüz vakit varken Ümmet olarak bir tövbe edip, mazlum ve mustazaf halklara yüreğimizle sarılalım, sadece sarılmakla yetinmeyelim, iki yıldır Gazzeli çocukları yalnız bıraktığımız için, onlara bir yudum su, bir lokma ekmek olamadığımız için, mahzun oldukları her an için, yetim kalan başlarını bağrımıza basamadığımız, gözyaşlarına mendil olamadığımız için, onlardan özür dileyelim.

Evi başına yıkılan analardan, çaresiz kalan babalardan, yetim ve öksüz kalan masum çocuklardan, kefensiz yatan kahramanlardan özür dilemeliyiz.

Ümmet olarak, Gazze'yi yalnız bıraktığımız için kabahatimiz, hatamız, mesuliyetimiz, suçumuz çoook büyük, Rabbim bağışlasın bizleri.

Rabbim Sumud Filosu’nu Ümmetin vicdanının ve küllenmiş imanının uyanışına vesile kılsın inşallah!

Selam olsun Umudun ve Sumud'un yürekli yolcularına!

Selam olsun Gazze'yi dert edinen şerefli tüm insanlara!

Vesselam