Nehirlerin yukarısına inşa edilen barajlar, iklim değişikliği kaynaklı kuraklık, eskiyen altyapı ve yönetimsel zafiyetler Irak'ın su kaynaklarını tehdit ederken, Bağdat yönetimi yeni bir yola başvurdu: su karşılığında petrol.
Kasım 2025'te Irak ve Türkiye arasında imzalanan "Su İş Birliği Çerçeve Anlaşması" ile Irak, günlük belirli miktarda petrolü Türkiye'ye satacak; bu satıştan elde edilen gelirler, Irak'taki su altyapı projelerinde çalışacak Türkiyeli şirketlerine ödenecek. Anlaşma kapsamında baraj inşaları ve tarım alanlarını geri kazanma gibi projeler hayata geçirilecek.
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, bu anlaşmanın gıda güvenliği, ekonomik istikrar ve su temini için kritik olduğunu belirtirken, Iraklı bazı uzmanlar ve siyasetçiler bu yöntemi eleştiriyor.
Uzmanlara göre anlaşma, Türkiye'nin bölgede siyasi ve ekonomik etkisini artırmasına da aracı olabilir. Başta enerji güvenliği olmak üzere Türkiye'nin çok yönlü kazançlar elde edebileceği belirtiliyor.
Öte yandan, Irak'taki çiftçiler için bu kriz günlük yaşamın bir gerçeği. On binlerce kişi kuraklık ve çevresel baskılarla yerinden oldu, binlerce çiftçi tarlasını terk edip farklı işlerde çalışmak zorunda kaldı. Su kıtlığı nedeniyle tarım alanlarını kaybeden birçok aile, yaşam tarzlarını tamamen değiştirmek zorunda kalmış durumda.
Anlaşma yürürlüğe girse de, Irak'ın su sorununun çözümü için uzun vadeli, bağımsız ve profesyonel bir su politikasının gerekliliği gündemdeki yerini koruyor.
