Barak, "Al-Monitor" haber sitesine verdiği röportajda, “Şara’nın kapsayıcı yönetimi güçlendirme ve Batı ile ilişkileri geliştirme çabaları, onu hoşnutsuz radikaller tarafından hedef alınabilecek bir isim haline getiriyor” dedi.

Barak sözlerine şöyle devam etti: “Şara’nın etrafında bir güvenlik sistemi oluşturmak için koordinasyona ihtiyacımız var. Eminim ki çıkarlarımız ve Şara’nın çıkarları örtüşüyor; o akıllı ve ne yaptığını bilen biri.”

"Al-Monitor", Barak’ın ayrıca, Aralık ayı başlarında Beşar Esad'ı deviren kampanyada Şara’ya katılan yabancı savaşçılardan oluşan silahlı grupların oluşturduğu tehditlere dikkat çektiğini aktardı. Yeni Suriye yönetimi, savaş tecrübesi kazanmış bu savaşçıları ulusal ordusuna entegre etmeye çalışırken, bu kişiler DAİŞ gibi örgütlerin hedefi haline geliyor.

Trump’ın özel temsilcisi Barak şöyle konuştu: “Suriye’ye ekonomik yardımın gecikmesi ne kadar uzun sürerse, bölünmüş grupların ‘şimdi ortalığı karıştırma fırsatımız geldi’ deme ihtimali o kadar artar.”

Barak ayrıca, “Bu potansiyel düşman saldırganları bize ulaşmadan önce caydırmalıyız” dedi ve bunun, “askeri müdahaleden ziyade, ABD’nin müttefikleri arasında yakın işbirliği ve istihbarat paylaşımı gerektirdiğini” vurguladı.

Ayrıca şu ifadeyi kullandı: "Şara, ayrıca, Esad’ın devrilmesinden bu yana kara operasyonlarını büyük ölçüde artıran İsrail ile de yüzleşmek zorunda kalacak."

"Al-Monitor"un, ABD’nin taraflar arasında diyalog veya güven inşasını kolaylaştırmak için hangi adımları attığını sorması üzerine Barak şöyle yanıt verdi:

“Umarız taraflar —İsrail ve Şara— şu anda doğrudan konuşmasalar bile, askeri müdahalenin her iki taraf için de felaket olacağı konusunda örtük bir anlayışa varırlar.”

Muhabir: Hamza Durmaz