Son olarak ABD Başkanı Donald Trump, deniz üzerinden süren uyuşturucu kaçakçılığını önlediklerini iddia ederken, Venezuela içlerine de saldırı düzenleyeceklerini sinyalini verdi, ABD'li Bakan Rubio Kolombiya lideri Petro'yu hedef aldı. Peki ABD'nin hedefi gerçekten uyuşturucu ticaretini önlemek mi?
ABD bu operasyonları neden tam da Çin'in Latin Amerika'da etkisini artırdığı bir zamanda yoğunlaştırdı?
Son yıllarda Çin, Venezuela ve Kolombiya başta olmak üzere Latin Amerika'da büyük ekonomik yatırımlara imza attı. Petrol, gaz, altyapı projeleri, liman inşaatları ve telekom altyapısında Çin'li şirketlerin etkisi hızla arttı. Pekin yönetimi aynı zamanda Latin Amerika ülkelerine yüksek miktarda kredi vererek bağımlılık ilişkileri de kurdu.
İşte bu nedenle, ABD'nin geleneksel olarak "arka bahçesi" kabul ettiği Latin Amerika'da Çin etkisinin bu denli artması, Washington'da büyük bir tehdit olarak algılanıyor.
Askeri baskıyla ekonomik kuşatma
ABD'nin son süreçte Venezuela'yı hedef alarak uyguladığı yaptırımlar, siyasi darbe girişimleri ve Kolombiya'daki askeri varlığını artırması Çin'in "Kuşak Yol Girişimi" kapsamında Latin Amerika'da oluşturduğu ekonomik nüfuzu kırmak ve Pekin'i küresel yalnızlığa itmek.
Çin'e karşı çevreleme
ABD Başkanı Donald Trump'ın son açıklamaları da bu stratejiyi teyit eder nitelikte. Trump, Venezuela ve Kolombiya’daki operasyonlarla eş zamanlı olarak Çin'in Rusya’dan yaptığı petrol alımlarını gündeme taşıyarak bu ilişkinin kürselleşmiş etkilerine dikkat çekti.
ABD, Latin Amerika’daki siyasi, ekonomik ve askeri baskılarıyla sadece bu ülkeleri kontrol altına almak istemiyor. Aynı zamanda, Çin'in yeni "Güney cephesi" olarak gördüğü bu bölgedeki hareket kabiliyetini sınırlamaya çalışıyor.
Venezuela direniyor
Venezuela, Maduro yönetiminde ABD karşıtı kampın en ön saflarında. Özellikle:
Çin ve Rusya ile askeri-teknolojik ortaklıklar, enerji alanında Çin’e bağımlı ihracat, ABD yaptırımlarını baypas etmek için alternatif finans kanalları (kripto, yuan, ruble vs.), gibi stratejilerle Venezuela Çin ve Rusya'nın Latin Amerika'daki uzantısı gibi hareket ediyor. ABD saldırılarını bu yüzden sadece askeri değil, ideolojik bir tehdit olarak da görüyor.
Kolombiya daha stratejik bir aktör
Kolombiya ise daha karmaşık bir konumda.
NATO’nun Latin Amerika’daki “küresel ortağı” konumunda, Ancak Petro yönetimi ABD’ye mesafeli, sol eğilimli,
Çin’le gelişen ekonomik ilişkiler (altyapı, enerji, madencilik yatırımları) artmakta.
Bu da Kolombiya’yı bir geçiş ülkesi, jeopolitik salınım noktasına dönüştürüyor. Petro, ABD’ye doğrudan cephe almak yerine çok taraflı diplomasi ile ilerlemeyi tercih ediyor.