Habere göre, israil, İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesini en az bir yıl boyunca sekteye uğratmak amacıyla, Washington’un da desteğiyle bir hava saldırısı planlamıştı. Bu saldırının başarısı için ABD’nin doğrudan destek vermesi gerekiyordu.
Ancak Trump, bu planı sonlandırarak, içinde savaş yanlıları ile temkinli kanat arasında süren iç tartışmaların ardından diplomatik yolu seçti.
Beyaz Saray’da geçen hafta yapılan ve Netanyahu’nun da katıldığı toplantıda Trump, İsrail Başbakanı’na açıkça, “ABD bu saldırıyı desteklemeyecek” dedi.
Netanyahu toplantı sonrası yaptığı açıklamada, “Herhangi bir anlaşma, İran’ın nükleer tesislerinin ABD gözetiminde imha edilmesini ve ekipmanların sökülmesini sağlamalıdır” dedi.
Haberde ayrıca, ABD'nin bölgeye uçak gemisi USS Carl Vinson, B-2 bombardıman uçakları ve THAAD füze savunma sistemleri gönderdiği, bunun israile destek hazırlığı olarak yorumlandığı belirtildi. Ancak bazı kaynaklar bu askeri sevkiyatın Yemen’e ya da olası İran tepkilerine karşı da kullanılabileceğini ifade etti.
Trump yönetimindeki bazı yetkililer, özellikle Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance, saldırıya temkinli yaklaşarak bölgesel bir savaştan kaçınılması gerektiğini savundu.
CENTCOM Komutanı Michael Kurilla’nın, israile yaptığı gizli ziyarette, Beyaz Saray’ın saldırı planını “askıya alma” kararını ilettiği bildirildi.
Trump, alternatif olarak CIA Direktörü John Ratcliffe’i Kudüs’e gönderdi, burada Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea ile “nükleer tesislere yönelik sabotaj” ve “daha sert yaptırımlar” gibi alternatif planlar görüşüldü.