İman ve iradenin neler yapabileceğini iki yıldır tüm dünya gördü.
En küçük imkanlarla en büyük bir cihat verildi. En vahşi düşmana karşı en ahlaklı mücadele verildi.
Ne HAMAS pes etti ne Gazze. Ne de son günlerde vicdanların sesi olan Sumud sevdalıları pes etti.
Teslim de olmadılar. Ellerinden gelen ne varsa yaptılar.
Teslim olanlar başta teslim olmuşlardı zaten. Henüz sarı şeytan ve katil Netanyahu'nun ağzından sözde barış ve ateşkes antlaşmasının maddeleri paylaşılmazken çoktan kabul edenler olmuştu.
İslam ülkelerinin liderlerinden bahsediyoruz. İzzet ve şereflerini dünyaya satanlardan... Nefslerinin kölesi olmuş olanlardan. Vicdanı sönenlerden. Kalpleri ölenlerden.
Trump konuştu onlar kabul etti. Rezil ve zelil bir şekilde BM’de karşılanan Netanyahu belki de bu liderlerden(!) aldıkları cesaretle Gazze'yi ilhak planını utanmadan tüm dünyaya duyurdu.
Adeta ya bunu kabul ederler ya günah bizden gider tonuyla söylediler. Ve bizimkiler de Trump’ı Nobel barış ödülüne layık bir tebrikle kabul ettiler.
Oysa ortada bir plan yok. Gazze’ye çare olacak bir plan ise hiç yok. Sadece katil Netanyahu’nun sahada kaybettiğini masada kazanma planı var. Yani HAMAS’a kabul et diyen liderlerin hangisi diyen biri var mı? Kim güvence olacak? Bunu, zillet elbisesini giymişlerden beklemek ne kadar doğru? Orası da ayrı bir konu.
Kimse anlaşmanın diğer tarafı nerde bile demedi.
Öldürülen, aç bırakılan, yerle bir edilen tarafın muhatapları nerde diye kimse sormadı.
Tam aksine HAMAS'a el altından ‘kabul et’ baskısında bulunuldu.
Yani iki yıldır yalnız bırakılan Gazze, şeytani plan karşısında da yalnız bırakıldı.
Gazze yine sahibine, Alemlerin Rabbine terk edildi. Zaten en büyük sığınakları rableridir. Bu bir imtihandır. Mücadele ve sabırdan sonra da vadedilen mutlaka verilecektir. İmtihanın sonunda herkes nasibine kavuşacaktır.
Ancak ümmete bu zilleti yaşatanlar, dünyada da karşılığını bulacaklardır. Kaybedecekler. mazlumların ahı rahatlarını bozacaktır.
Onlara kızgınlığımızı ancak Gazze ateşine bir su dökmeleri söndürecektir.
Onlar ferahlığı ancak Gazze’yi ferahlatınca bulacaklardır.
Çoktan kaybettikleri izzeti ve şerefi ancak İslam’a tekrar sarılmakla bulacaklardır.