manşetler

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: TARİHİMİZ DE GELECEĞİMİZ DE ORTAK, BU SEFER BAŞARACAĞIZ

“Bu ülkenin tarihi, Türklerin olduğu kadar Kürtlerin de tarihidir” diyen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Diyarbakır’da yaptığı konuşmada ortak geçmişe ve ortak geleceğe dikkat çekerek toplumsal barış mesajı verdi. “Bu sefer başaracağız” vurgusu yapan Kurtulmuş, konuşmasını Kürtçe tamamladı. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ise bu çağrıya destek vererek, “İkinci bir ihtimali düşünemeyiz. Bu süreç başarıya ulaşmazsa, milletin vicdanı bunu bir kez daha taşıyamaz” ifadelerini kullandı.

Abone Ol

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi’nin 2025-2026 akademik yıl açılış programına katıldı. Türkiye’nin yeni bir toplumsal barış sürecine girdiğini belirten Kurtulmuş konuşmasında dikkat çekici mesajlar verdi. “Bu sefer başaracağız” vurgusuyla başlayan konuşmasında Kurtulmuş, kanın durduğu, kardeşliğin güçlendiği bir Türkiye hedefini ortaya koydu.

‘Bu Sefer Barış Hâkim Olacak’

Dicle Üniversitesi 2025-2026 akademik yılı açılış programında konuşan TBMM Başkanı Kurtulmuş Türkiye’nin geçmişte yaşadığı acıların tekrarlanmaması gerektiğini vurgulayarak barış kapsamlı bir sürecin önünün sonuna kadar açık olduğunu söyledi.

“Türkiye’de bir daha kan dökülmemesini, bir daha insanların huzursuz olmamasını ve barış içinde yaşamasını sağlayacak bir sürecin kapıları sonuna kadar açıldı.” diyen Kurtulmuş, konuşmasında güçlü bir iradeyle Türkiye’nin yeni bir sayfa açma yolunda olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

“En başından en sonra söyleyeceğimi söyleyeyim: Bu sefer başaracağız, bu sefer barış hâkim olacak, bu sefer esenlik hâkim olacak, bu sefer kardeşlik hâkim olacak.”

Kurtulmuş, 5 Ağustos’tan bu yana TBMM bünyesinde çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na dikkat çekerek, toplumun her kesiminden katılım olduğunu belirtti:

“Aralarında Diyarbakırlı dostlarımızın da olduğu yaklaşık 130’dan fazla sivil toplum kuruluşu komisyonda dinlendi. Farklı görüşlere sahip olsalar da hepsi tek bir cümlede buluştu: Artık biz bu memlekette çocuklarımızı değil, silahları gömmek istiyoruz. Fevkalade yüksek bir demokratik olgunlukla ortaya konulan bu çalışma yavaş yavaş nihayetine eriyor. İnşallah Türkiye’de sonuç alacağız.’

“Ana Dil, Ana Sütü Kadar Helaldir; Dil Üzerinden Ayrımcılık Yapılamaz”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, demokrasinin sürdürülebilirliğinin temelinin toplumsal mutabakat olduğunu belirterek, kültürel ve dilsel çeşitliliğin ayrışma değil, birlik vesilesi olması gerektiğini vurguladı.

Yaptığı açıklamada, Türkiye’nin farklılıklarıyla zengin bir yapıya sahip olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, bu çeşitliliğin bir tehdit değil, toplumsal bütünleşme için güçlü bir dayanak olduğunun altını çizerek,

“Demokrasinin sürdürülebilir olmasının teminatı toplumsal mutabakattır. Bunların hepsini hep beraber sağlayacağız. Bunun için de aramızdaki farklılıkları zenginlik vesilesi olarak göreceğiz.” İfadelerin kullandı.

Kurtulmuş, özellikle dil meselesine değinerek, anadilin herkesin en doğal hakkı olduğunu vurguladı. Kurtulmuş: “Dil, insanların kendisini en iyi ifade ettiği alanlardan birisidir. Ayrışmanın değil çok çeşitliliğin ve çok kültürlülüğün büyük gölgesinin yansımasıdır. Ana dili, ana sütü kadar helaldir. Bu ülkede hiçbir kimse, dilini istediği gibi kullanmak istediği için bir şekilde sorgulanamaz. Dil üzerinden ayrıştırma ya da ayrımcılık yapmanın hesapları yapılamaz.” dedi.

Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok kültürlü ve ortak tarihine dikkat çekerek, birlik ve beraberlik çağrısı yaptı: “Türkiye’nin tarihi, Türklerin tarihi olduğu kadar Kürtlerin de tarihidir. Hep birlikte bu tarihe sahip çıkıp gelecek nesillere aktarmak zorundayız.”

Kürtçe Şiir Okudu: “Birlik Olalım, Barış Bize Yeter”

Kurtulmuş, Diyarbakır'da gerçekleşen Dicle Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Programı'nı Kürtçe sözlerle bitirdi. Kurtulmuş, Kürtçe "Birlik olalım gönül gönüle, el ele barış aramızda hüküm sürsün" anlamına gelen "Bi hev re bibin, dil bi dil, dest bi dest; aştî li nav me ra best" ifadelerini kullandı.

Kürtçe okunan bu barış mesajı, TBMM’nin resmî X (Twitter) hesabından da paylaşıldı ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Sosyal medya kullanıcıları, bu adımı kapsayıcı ve birleştirici bir duruş olarak yorumladı.

Kürtçe Şiir Sonrası Faşistler Kin Kustu

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır’da Kürtçe şiir okuyarak toplumsal barış ve ortak tarih vurgusu yapması, geniş kesimlerde olumlu yankı bulurken, bazı siyasi isimlerin bu adımı hedef alan faşizan açıklamaları tepki çekti.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, TBMM’nin resmî X hesabından yapılan Kürtçe paylaşımı alıntılayarak “Anayasal suç işliyorsunuz” ifadesini kullandı. Eski Milletvekili Ümit Dikbayır da “Su sayacı mı okuyorsun Numan Kurtulmuş” diyerek seviyesiz bir yorumda bulundu.

Daha da sert ifadeler, Anahtar Parti Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Murat Hatabay’dan geldi. Hatabay, Kürtçe şiir okuyan TBMM Başkanı’na hitaben “Sen hep Türk düşmanıydın! Taç giyen baş akıllanır sanmıştık ama her geçen gün daha büyük bir utanca imza atıyorsun!” ifadelerini kullanarak, açık bir nefret dili kullandı.

Kürtçeye Meclis’te Statü Talebi: 'Bilinmeyen Dil' Uygulaması Sona Ersin

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır’da Kürtçe şiir okuması ve bu anın Meclis’in resmî sosyal medya hesabından paylaşılması, Türkiye’de yıllardır tartışma konusu olan “bilinmeyen dil” uygulamasını yeniden gündeme taşıdı. Sivil toplum temsilcileri, hukukçular ve vatandaşlar, Kürtçenin artık Meclis kayıtlarında resmen tanınmasını talep ediyor.

Meclis kürsüsünde Kürtçe konuşmalar, yıllardır “bilinmeyen bir dilde konuşma” şeklinde kayda geçiriliyor. Kamuoyunda bu uygulama milyonlarca Kürt yurttaşın anadilinin yok sayılması olarak değerlendiriliyor.

TBMM’nin Kürtçe paylaşımı ise yeni bir sürecin başlangıcı olarak yorumlandı. Sosyal medyada birçok kullanıcı ve sivil toplum kuruluşu, bu adımın Meclis kayıt sistemine de yansımasını, Kürtçenin “bilinen ve meşru bir dil” olarak resmen tanınmasını talep etti.

Anadilinde konuşmanın anayasal bir hak olması gerektiğine dikkat çeken vatandaşlar, “Kürtçeye statü verilmesi birlikte yaşama kültürünü güçlendirir” görüşünde birleşiyor.

HÜDA PAR Lideri Yapıcıoğlu: "Bu Sefer Başaracağız, Başarmak Zorundayız"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a kentteki temaslarında eşlik eden "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" üyelerinden HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, "Terörsüz Türkiye" sürecinin devam ettiğini aktararak, bu süreçte belli bir merhalenin aşıldığını söyledi.

"İnşallah Sayın Meclis Başkanı'mızın konuşmasında da ifade ettiği gibi bu sefer başaracağız, başarmak zorundayız. İkinci bir ihtimali aklımıza bile getirmemeliyiz. Başarılı olmakta ısrarcı olmalıyız." diyen Yapıcıoğlu, hiçbir şeyin kendiliğinden olmayacağını, başarının olması için emek ve çaba gerektiğini belirtti.

Yapıcıoğlu, "Geçmişin acıları üzerine geleceği inşa edemeyiz fakat geçmişte yaşanan acıların sebebini de iyi irdelemek, iyi tespit etmek, iyi tahlil etmek ve hastalığın ne olduğunu iyi teşhis etmek lazım ki tedaviyi doğru uygulayabilelim. Sadece Diyarbakır değil, memleketin her tarafındaki iklim iyi ama belki o iklimi bulandırmak için çaba içerisinde olanlar var. Kim ki kendi şahsı ya da partisinin çıkarını, memleketin, milletin çıkarının üzerinde görüp başarmamız gereken bu süreci zora sokarsa, o bütün millete düşmanlık etmiş, ihanet etmiş olur. Herkesin çok dikkat etmesi lazım. Gerçekten bu kaldırılamayacak bir vebaldir ve millet eninde sonunda bunun hesabını çok ciddi şekilde sorar." diye konuştu.

‘Bölge Halkları Ortak Kimliğine Sahip Çıkmalı’

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Diyarbakır’daki temasları sırasında yaptığı konuşmada, siyonist terör rejiminin Güney Lübnan’a yönelik son hava saldırısını da sert sözlerle kınadı. Kurtulmuş, siyonist rejimin yıllardır bölgeyi istikrarsızlaştıran bir siyaset izlediğini ve artık “Orta Doğu halkları için doğrudan bir tehdit hâline geldiğini” söyledi.

Kurtulmuş, “Siyonist rejim, aldığı uluslararası desteklerle şımarmış ve artık dur durak bilmeyen bir saldırganlığa yönelmiştir. Düne kadar Gazze’de barış umutları yeşerirken, şimdi Güney Lübnan’da masum sivillerin yaşadığı bölgeler acımasızca bombalanıyor. Bu açıkça, israilin bölgede barış istemediğini göstermektedir.” Diye konuştu.

Kurtulmuş, yaşanan gelişmelerin sadece siyasi değil, insani bir kriz olduğunu belirterek bölge halklarına da çağrıda bulundu:

“Ümit ederim ki bütün bölge halkları olarak artık uyanır ve ortak kimliğimize, ortak geleceğimize sahip çıkarız. İçinde bulunduğumuz coğrafya artık büyük sorunlara büyük çözümler üretmek zorundadır.”