Büyük Şeytan Amerika, israil ileri karakolu üzerinden İslam Dünyasının, özelde de Ortadoğu’nun “ikinci yüzyıl projesini” güncelliyor! Birincisini de İngilizler yapmıştı.
Amerika mı desem, israil mi desem, AB gücü mü desem.. Ne desem? Doğrusu bilemiyorum. Esasen ulema(!) da ihtilafta!
Ulema ihtilafta olsa da iki isimde yoğunlaşıyor: Amerika ve israil.
Patent ismi Amerika veya israil olsun fark etmez! Sonuçta Amerika’nın silah ve sermayesini, siyaset ve medyasını kontrol eden Siyonistlerdir. Hal buyken; büyük veya küçük Şeytan’ın anlamı da kalmıyor.
Ademi Cennet mahrumiyetinden beri kadim görev: Yaradana isyan, Adem’in biricik dünyasına kast ve tabiatı/fıtratı tahrip..
Şeytan ve yavrusu bunu hakkıyla yapıyor. Ataları İblis (al)’nin kulağı çınlasın(!)
Burada ihtilaf yok sanırım(!)
“Tavuk mu yumurtadan çıktı, yumurta mı tavuktan çıktı” tartışması da boş!.. Çünkü tavuk yumurtadan çıkar, yumurta da tavuktan çıkar! Burası tamam.
Ya bizimkiler? Onlar ne yapıyor?
İlkokuldaki tekerlemeyi hatırladım: “Dandini dandini dastana. Amerika girmiş bostana! Kov bostancı Amerika’yı; yemesin lahanayı.”
Yukarıdaki, sözlü edebiyattan bir mani tekerlemesi. Türk anneler yavrularını uyuturken özel bir ezgiyle söyler.
Fakat artık Ortadoğu’daki devlet, hükümet ve liderlerin alayı öğrenmiş. Hatta kimi stk, ulema, etkili ve yetkililer de bunu söylüyor. Yazılı edebiyata geçtiler ya(!)
Nerede mi? Siyaset meydanlarında, açık oturumlarda, kimi ulemanın ders-sohbet ortamlarında, partilerin halk ayağında!… Ulusal, bölgesel toplantılarda mesela Arap Ligi, İslam İşbirliği toplantılarının kusursuz tekerlemelerinden!..
Ha! Hakkını yemeyelim; Arap Ligi; Şarm eş-Şeyh’te toplanmış, Bir saatte Ortak Arap Gücü oluşturarak Yemen’i bombalamıştı! O aslanlar diyarına!.. İran’dan sonra israile füze atan tek güç!..
Kaç defa toplandı bilmem ama son Katar saldırısı için acil toplandı. Makul bir sonuç bildirgesi bile oluşmadı. “israil ancak güçle durur!..” tanımları yapıldı. Sonra; “kınamalar, iyi kınama; şiddetli, en şiddetli, pek şiddetli, pek çok şiddetli kınamalar!..”
“Arkadaşlarıyla geçimi, temizlik alışkanlığı..” gibi notları olmasa da mübarek ilkokul karnemiz gibi(!)
Köyümüzdeki halayda söyler, söyletirler: “Sêvê gundê me erzanin/ Warin sêvan warin sêvan!..”
O komisyondaki ezici çoğunluğa deriz: Bre zavallılar sizi!.. Tabi ki “ancak güçle durur!..” Tabi ki “Bağımsızlığa saldırıdır!..”
Netanyahu zaten açıkça söylüyor. “Tiroitleri barındıran her devlete sesleniyorum! Ya kovun ya ben vururum!” diyor! Peki çare?
“İslam ordusu kuralım” diyebiliyor musunuz? Yürek var mı? Bildiğim kadarıyla Pakistan’ın teklifi vardı. Bildirgeye bile girmedi. Mısır’a; Refah kapısını açtırabildiniz mi? Hayır! Türkiye; “Azeri Petrolünü kesti mi?” Rum kesimine konuşlanan Siyonist radar ve füzelere karşı, KKTC’ni teçhiz edebilecek mi? Şimdilik yok!
Ya Hicaz Beylikleri nam-ı diğer Arap yönetimleri?
O malûl mürebbiyelerin cevabını da Ünlü Lübnanlı Hristiyan Şarkıcı Julia Boutros vermiş: “Weylil meleyîn? Milyonlar nerede? Arab milleti nerede? Arap öfkesi.. kanı.. şerefi nerde?.. Makineliler göğsümü tarıyor! Kardeşlerim nerede? Yaz! Ey zaman! Devrim iman’dır! Devrim ünvandır!”
Türkiye’min hakkını da yemeyelim(!)Nesimi’nin varisleriyiz(!) Taziyemiz var! ne yaptığımızı nereden bilelim(?)
“Gah gideriz medreseye ders okuruz Hakk için/ Gah gideriz meyhaneye dem çekeriz kime ne?”
Hülasa, “İşte bu yüzden Gazze’deyiz! …terk etmeyeceğiz! Kim ne derse desin! Her yerde onları savunacağız! Her yerde konuşacağız! Netanyahu denen o vampir, o hasta!.. Bebek katili! Bizim, o ruh hastasını durduracak imkânlarımız var! Dünya buna seyirci kalmamalıdır!..”
“İki güzelden birine talib..” Gazzem! Diren Gazze’m, diriltiyorsun; biz mewtaları da!. Ya Settar!.. Weselam.