Katil Ben-Gvir'in, insanlık adına yola çıkmış “Özgürlük Gemisi” personeline 7 Ekim videoları izletme talimatı, aslında neyi ortaya koyuyor?
Bu insanlara öldürülen yaklaşık 250 Yahudinin cesedi gösteriliyor. (ki bu Yahudilerin çoğu işgalciydi ve kendi helikopterlerinden açılan ateş sonucu öldürülmüşlerdi.) Özgürlük Filosu destekçilerinin bu görüntülere bakarak vicdanlarını harekete geçirmesi bekleniyor. Peki ya öldürülen 20 bini aşkın çocuk… Onlar neden gösterilmiyor. Enkaz altından parçalanmış halde çıkarılan bebek cesetlerinin hiç mi vicdani ağırlığı yok. Çocuklarına sarılmış anne cesetlerinin insanlık için hiç mi ehemmiyeti yok…
Evet Ben-Gvir için yok.
Sadece Ben-Gvir için değil, Siyonizm ideolojisini benimsemiş milyonlarca Yahudi için de yaşanan bu katliamın hiçbir önemi yok.
Çünkü biz biliyoruz ki, Siyonizm ideolojisine göre Allah İsrailoğullarını insan olarak yarattı. Onlar dışında kalanlar insan değil, maymun soyundan türemiş insanımsı varlıklardır ve bu dünyadaki tek görevleri Yahudi ırkına hizmet etmektir.
Bu hastalıklı ideolojiye inanmış bir insandan, diğer halklar için merhamet ve acıma hissi beklemek, akla ve mantığa ihanet olmaz mı?
Bir sırtlanın yavrularını beslemek için masum bir kuzuyu öldürmesini yadırgar mısınız? Tabi ki hayır. Çünkü o bir hayvandır ve doğası gereği öyle davranmaktadır. Ancak aynı sırtlan doğası gereği bir insan yavrusunu öldürürse, o sırtlanın peşine takılır ve onu yok edersiniz. Sınırım Siyonist Yahudiler (sadece Siyonist olanlar) için de artık insanlık suçu gibi vurgular yapmanın zamanı çoktan geçmiştir. Zira hayvanlaşmış bu yaratıklar, sahip oldukları ideolojik doğa gereği diğer insanları sadece bir yem olarak görmektedir. Bize düşen bu zararlı oluşumu yok etmektedir. Zararlı oluşumdan kastımız bir ırk olarak Yahudiler değil, Ortadoğu’nun göbeğinde konumlandırılan Siyonist işgal devletidir.
Gün gelecek insanlık, Siyonist ideolojiyi insanlık düşmanı zararlı bir oluşum olarak görmeye başlayacaktır. Zira coğrafi konumu gereği Siyonistler şu an için sadece Müslümanlara zarar verseler de diğer halklar, bu mezalimden paylarını alacakları bir vahşet için gün saymaktadır.
Gazze’de 50 binden fazla insan öldürüldü. Bunların büyük bir kısmı kadınlar, çocuklar ve yaşlılardan oluşuyordu. israil, gözaltına aldığı aktivistlere, enkaz altından cansız bedeni çıkarılan bebeklerin görüntülerini izletmeyecek? Bombalanan hastaneler, hedef alınan okullar, kafası kopmuş çocuklar, açlıktan ölen Filistinliler… Bunlar hafızalara sunulmayacak. Çünkü onlar insan değil. İnsan olanlar sadece 7 ekimde Kassam Tugayları tarafından başlatılan kurtuluş operasyonunda ölen Yahudiler.
Tek Yönlü Hafıza Dayatması
Klasik bakış açısıyla, Ben-Gvir’in bu talimatı, bir yandan İsrail’in kendi şiddetini perdelemeye çalıştığını, diğer yandan da kamuoyuna yön vermek için oluşturduğu tek taraflı hafıza politikasını gözler önüne seriyor. Oysa adalet, tüm acıları aynı duyarlılıkla görmeyi emreder. Gerçek bir barış ve hesaplaşma, her iki tarafın da çektiği acıyı görerek, insan hayatını esas alarak mümkündür. Ne var ki Siyonist zihniyetten bunu beklemek, sırtlandan merhamet ummak gibidir.
İsrail sadece kendi acısını “Özgürlük Filosu” gönüllülerine dayatmaya çalışmakta. Ancak dünyanın dört bir yanından gelen ve çoğu Müslüman bile olmayan bu cesur insanlar, bir ırk için ya da bir din için değil sadece ve sadece insanlık için yola çıktılar. Hedeflerinde ise, tüm insanlığa karşı hayvanca bir saldırganlık sergileyen Siyonist ideoloji var.
Siyonist İdeolojinin Ahlaki Tutarsızlığı
Eğer Ben-Gvir gerçekten insansa ve amacı acıları paylaşmak ve kamuoyunu bilinçlendirmekse, ilk adımı kendisi atmalı. Gazze’de neden bu kadar sivilin öldürüldüğünü, neden BM okullarının bombalandığını, neden yardım kuyruklarındaki sivillerin hedef alındığını sorgulamalı.
Vicdan, sadece kendi acısını görmek değil; başkasının da acısına kulak verebilmektir. Siyonist rejimin kendi halkına 7 Ekim videolarını izletmesi, bir tür hafıza inşası olabilir. Ama bu hafıza, eksik ve yanlıysa, sadece nefreti büyütmeye dayalı ideolojik bir yaklaşımsa, sadece bir tarafın insanlığını vurgulayıp diğer tarafı görmezden geliyorsa, burada artık hastalıklı bir durumla karşı karşıya olduğumuzu anlamamız gerekmez mi?
Mesut Tunce