Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Türkiye'nin farklı bölgelerinde kene vakalarında artış yaşanıyor. Ancak özellikle Sivas, yıllardır bu vakaların en ölümcül seyrettiği illerden biri. Uzmanlar bu durumun tek bir nedene değil, birbiriyle ilişkili coğrafi, ekolojik, sosyoekonomik ve sağlık altyapısıyla ilgili birçok etkene dayandığını söylüyor.

Sivas, İç Anadolu'nun doğusunda yer alan ve yüksek rakım, geniş meralar, bozkır ve ormanlık alanları içeren bir coğrafyaya sahip. Bu doğal ortam, özellikle Hyalomma marginatum türü kenelerin yayılımı için son derece elverişli. Sıcaklıkların artmasıyla birlikte bu keneler aktif hale geliyor ve özellikle ilkbahar-sonbahar aralığında insanlar ve hayvanlar için tehdit oluşturuyor. Ayrıca kent Türkiye'nin önemli küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık merkezlerinden biri. Kırsal yaşamda tarla işleri, hayvan otlatma, yayla kültürü gibi faaliyetler, insanları kenelerle sık sık karşı karşıya getiriyor. Ayrıca açık alanlarda uzun süre kalan çocuklar ve yaşlılar, farkında olmadan kene teması yaşayabiliyor.

Önemli nedenlerden biri de Sivas KKKA virüsünün endemik olduğu bölgelerden biri. Bu virüs, kene ısırığıyla insanlara bulaştığında, tedavi edilmezse yüksek oranda ölümcül seyrediyor. KKKA'nın erken belirtileri sıradan grip semptomlarına benzediği için, teşhis ve müdahale sürecinde zaman kaybı yaşanabiliyor.

Yapılan saha araştırmalarına göre, birçok kişi kene ısırığını ciddiye almıyor ya da keneyi kendi yöntemleriyle çıkarmaya çalışıyor. Bu da virüsün kana daha hızlı karışmasına neden olabiliyor. Ayrıca kırsal kesimde bazı bireyler, sağlık merkezine geç başvuruyor ya da hiç başvurmuyor.

Muhabir: Hamza Durmaz