Adaleti Savunma Komitesi (CFJ), kamunun duyarsızlığına dikkat çekerek, 4 Temmuz’da üç tutuklunun intihar girişiminde bulunduğunu açıkladı. Bu kişilerden biri doktor olup, güvenlik kameraları önünde intihar etmeye çalışmış ancak son anda engellenmişti.
Daha da şoke edici olan, bazı tutukluların kendilerini mahkeme salonunda tavana demir kafes içinde astıkları bildirimi. 12 Temmuz’da müebbet hapisle yargılanan bir tutuklu, savunma sırasında kafes içindeyken yaşamına son vermeye çalıştı. CFJ sözcüsü Usame Mehmetoglu, olay sırasında hâkimin herhangi bir müdahalede bulunmadığını ve sadece duruşmayı ertelediğini belirtmişti. “Duruşmada kanayan tutukluya masumane bir ilkel müdahale dışında hiçbir tıbbi müdahale uygulanmadı.” dedi.
CFJ, bu intihar girişimlerinin "tutukluları insanlıktan çıkarmaya yönelik sistematik politikanın bir sonucu" olduğunu vurguladı. Kampta daha önce işkence, ziyaret yasağı, tıbbi ihmal, 24 saat floresan ışık altında tutulma ve elektrik verilerek işkence gibi hak ihlalleri yaşanmıştı.
2024 Mayıs ayında sekiz gün süren elektrik kesintisi, cezaevindeki havalandırma sistemlerini devre dışı bırakmıştı. 2025’te ise en az 13 tutuklu cezaevinde hayatını kaybetti; bunların çoğunun Badr’da tutulduğu belirtildi. Mısır İnsan Hakları Komisyonu, ölümlerin çoğunun “tıbbi ihmal” nedeniyle olduğunu raporladı. Bu ölümlerin %86’sı siyasi tutukluydu.
Haziran ayında bazı siyasi tutuklular, kötüleşen şartlara tepki olarak yeniden açlık grevine başladı. CFJ ayrıca “bayılma ve diyabet koması vakalarında artış” olduğunu duyurdu; tutukluların çoğunluğunun yaşlı ve sağlık desteğinden yoksun olduğu vurgulanıyor.
CFJ, özellikle Müslüman Kardeşler’in eski liderlerine yönelik muamelenin öne çıktığını belirtti. Şehit Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin kabine üyeleri, milletvekilleri ve danışmanları Badr’da tutuluyor. Bu tutukluların biri olan Amin Elserafy’nin babası Ahmed Amin, yaklaşık 10 yıldır hücre cezası ve iletişim hakkı olmaksızın izolasyonda tutuluyor.
Amin’in iddiasına göre babası, “dar, karanlık ve güneşsiz” hücrede ve demir kafeste mahkemede tutuluyor. Ziyaret veya iletişim hakkı son 10 yıldır reddedildi. Hücre şartları karşısında sesini duyurabilmesi engelleniyor. Hâlâ ailesiyle hiçbir şekilde iletişim kuramıyor.
Amin, babasının tedavi istemesi üzerine cezaevi yetkilileri tarafından dövüldüğünü, yaralanmasına rağmen hastaneye değil, cezaevi disiplin hücresine gönderildiğini, “yalnız bırakıldığını ve hiçbir tıbbi müdahale görmediğini” belirtti.