Jeopolitik krizlerin, faiz beklentilerinin ve ABD ekonomisindeki yavaşlama sinyallerinin iç içe geçtiği bu ortamda, özellikle altın, gümüş ve enerji piyasaları kritik eşikte.
Saxo Bank’ın Emtia Stratejisti Ole Hansen, Sky News Arabia’da katıldığı bir programda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Hansen’e göre; Ortadoğu’daki askeri tırmanış, yalnızca petrol değil, gıda ve metal piyasaları da dahil olmak üzere birçok emtiayı doğrudan etkiliyor.
Petrol fiyatlarının şu an için keskin bir arz daralmasıyla karşılaşmadığını belirten Hansen, piyasadaki "geçici rahatlığın" kırılgan olduğunu söyledi. Herhangi bir ani askeri gelişmenin dengeleri hızla değiştirebileceğini vurgulayan Hansen, Körfez'deki gerilimlerin psikolojik etkilerle fiyatları yukarı taşıdığını belirtti.
Altın: 4000 dolarlık hedef gerçekçi mi?
Altın için “yapısal yükseliş dönemi” tanımı yapan Hansen, 2026’ya kadar altının 2500 doların altına düşeceğini öngören Citigroup gibi kurumların aksine, fiyatların 4000 dolara kadar yükselebileceğini savundu. Bu öngörüsünü, doların zayıflaması, merkez bankalarının altın taleplerinin artması ve jeopolitik risklerin tırmanması gibi faktörlere dayandırdı.
Çin ve Rusya başta olmak üzere merkez bankalarının 2022’den beri yılda 1000 tonu aşan altın alımları yaptığını hatırlatan Hansen, "Merkez bankaları bu piyasanın görünmeyen ama belirleyici aktörleridir" dedi.
Gümüş: Altının gölgesinden çıkıyor
Gümüş fiyatlarının 35 doları geçtiğini ve 40 dolar seviyesinin de ufukta olduğunu belirten Hansen, bu yükselişi hem yatırım hem de sanayi talebindeki artışa bağladı. “Gümüş artık yalnızca altını izleyen bir metal değil; başlı başına bir güvenli liman aracı” dedi.
Enerji piyasasında ‘korunma’ kaçınılmaz
Enerji piyasalarının "en yüksek alarm seviyesinde" olduğunu belirten Hansen, savaş ortamında şirketlerin riskten korunma araçlarına (opsiyon sözleşmeleri gibi) yöneldiğini ve bunun artık stratejik bir gereklilik haline geldiğini söyledi.