Sağlık sistemimizin çıkmazı; yanlış malpraktis uygulamaları ve devasa tazminatlar

Abone Ol

Ülkemizdeki en iyi işleyen alanlardan birisi sağlık alanıdır. Hükümet sosyal devlet politikasını en çok sahada sağlık alanında yapmayı başarmıştır. Bunun da semeresini almış, halk AK Parti’yi devamlı iktidara taşımıştır. Azalan doktor maaşlarına tedbiren hükümet doktor göçünü engellemek için doktor maaşlarını Almanya’daki doktor maaşlarına yaklaştırmış ve hekim göçünü yavaşlatmıştır. Hatta geri doktor gelişleri dahi nadiren olmuştur. Güzel yönleri tebrik etmekle beraber sağlık sistemimizi kitleyen çok büyük bir problemimiz vardır.

MALPRAKTİS VE DEVASA TAZMİNATLAR

Malpraktis nedir? Doktor, sağlık çalışanı ve hastanelerin kasten veya ihmalle hastayı zarara uğratmasıdır. Bir hekim hastasını kasten zarara uğratıyorsa her türlü cezasını almalıdır. Hekimlik kutsal meslektir. Hasta kim olursa olsun hekim anne ve babasına hizmet eder şekilde tedavi vermelidir. Düşmanın bile gelse hekimlik vazifesinin gerekleri yapılmalıdır. Malpraktis dosyaları üzerine tez yazan başsavcı arkadaşım şu sözleri söylemişti. On binlerce tıbbi malpraktis dosyası inceledim ama bir tane dahi kasıt göremedim. Her hekim hastasının en kısa sürede iyileşip taburcu olmasını ister. Ancak tıbbi uygulamada komplikasyon dediğimiz durum vardır. Bazı apandisitler apseli gelir, apandisit dikiş tutmaz. Hasta sepsisten kaybedilir. Hasta bademcikten dolayı nefes alamıyordur. Son çare cerrahidir. Binlerce bademcik ameliyatı yapılır. Binlerce hasta sağlığına kavuşur. Ama bir bademcik ameliyatı yerinde kanama olur. Kanama akciğere dolar. Hasta kaybedilir. Bu sağlık işleyişinde normal bir durumdur.

Doktorların tüm hastaları iyileştirebildikleri vaki değildir.

Gaziantep’te tonsilektomi (BADEMCİK) ameliyatı sonrası kanayan ve ikinci kere ameliyata alınıp engelli kalan bir hasta için dava açılıyor ve hakim 108 milyon TL tazminata hüküm veriyor. Olay 2018’de yaşanıyor. Dava ise 2025’te ancak karara varıyor. Tazminat 36 milyon yasal faizi de 72 milyon eklenince ortaya 108 milyonluk nur topu gibi bir tazminat çıkıyor. Bu karardan sonra bir cerrah ameliyat yapmak ister mi? Ve bu tazminata günlük 49.345 TL faiz ekleniyor.

KBB uzmanı zor bir tonsilektomi sonrası hastayı şifa ile taburcu ediyor. Hasta 3 gün sonra öksürük ile geliyor. Çocuk doktoru zatürre tanısı ile yatırıp tedavisini planlıyor. Ameliyatın 8. günü kanıyor. Akciğerler kan ile doluyor. Olay ameliyatın sekizinci günü gerçekleşiyor. Baba serviste yatan çocuğu çalıp acil servise getiriyor. Çocuk oksijensiz kalıyor ve tazminat davası açılıyor.

1)Tonsilektomi sonrası kanama olabilir bu durum doğal bir durumdur.

2)Tonsilde iyileşmeyen apse var ve cerrah bunu ameliyat etmeye karar verebilir.

3)Hastayı ameliyata mı acil alacak mavi kod mu verecek bu her hasta için ayrı alınan anlık kararlardır. Kanamaya müdahale etmezsin 20 dakika sonra trakea ödemi(solunum yolu tıkanması) meydana gelir ve hasta ölür. Kanamaya müdahale edeyim dersin o esnada hasta oksijensiz kalır. Hasta kurtulur ama engelli kalır. Bu gibi durumlar çok karmaşık olan sağlık hizmeti için olabilecek ihtimallerdir. Burada kasıt da yoktur ihmal de. Ailenin de mağdur olmayacağı bir sistem geliştirilmelidir. Ancak bir hekim 100 yıl çalışsa 108 milyon malvarlığı olamaz. Hayatın doğal akışına aykırı. Hekimleri ameliyat yapmamaya iten bir karar. Süreç sonunda en çok mağdur olan hekimin ameliyat etmesini bekleyen vatandaşa olacak. Doktorlar özel veya kamu fark etmeksizin hastaya dokunmaktan ameliyat etmekten korkmamalı. Hekime 108 milyon tazminatı onaylayan hakime vatandaşın cerraha ulaşmasını engelleyip kamu işlevini bozmaktan dava açılmalıdır.

Şubat 2012’de Roboski’de 34 kişi yaşamını yitirmiş ve devlet kişi başı 123 bin TL tazminat ödedi. Ancak aileler kabul etmedi. İki dava biri 108 milyon biri 123 bin TL. Bu ne yaman çelişki. Devlet hatayla öldürünce 1, doktora ameliyat sonrası gelişen duruma 1000 kat fazla ceza ver.

Hakim Bey hayatında hiç 108 milyonluk tazminat davasına onay vermiş midir?

Tazminat nasıl belirlenmeli? Farklı ülkelerdeki uygulamalar nasıldır? Bir sonraki yazımızda değineceğiz.