Bu yaygın algı çift yönlü bir kayba neden oluyor: Hem insanları sağlıklarını iyileştirmeye yönelik tasarlanmış ürünlerden uzaklaştırıyor hem de yüksek kaliteli gıdaların çöp olmasına yol açarak sektöre güveni zedeliyor.
"Wall Street Journal" tarafından yayımlanan bir rapora göre, Kanada, Güney Kore, Birleşik Krallık ve ABD'den 3500'den fazla tüketiciyle yapılan bir araştırma, tüketicilerin çoğunun, bozulma belirtisi göstermese bile sağlıklı gıdaları son kullanma tarihi yaklaşınca çöpe attığını ortaya koydu.
Uzmanlar bu durumu iki ana nedene bağlıyor: İlki, tüketicilerin beslenme konusunda yeterince bilinçli olmaması; ikincisi ise bazı sağlıklı gıda üreticilerinin belirsiz pazarlama dili kullanması. Örneğin “paketleme tarihi” gibi ifadelerle, ürünün ne zaman gerçekten bozulacağı net belirtilmediğinden, tüketici kafası karışıyor ve temkinli davranarak ürünü kullanmaktan kaçınıyor.
Virginia Üniversitesi McIntire Ticaret Okulu’ndan araştırmacı Jihee Christine Kim, tüketicilerin sağlıklı gıdaların taze tarım ürünleri gibi çabuk bozulduğunu düşündüğünü, bunun çoğunlukla bilgi eksikliğinden kaynaklandığını söylüyor.
Simon Fraser Üniversitesi'nden Brent McFerran ise, üreticilerin kullandığı etiketlerin çok çeşitli ve kafa karıştırıcı olduğunu, tüketicilerin bunları genellikle son kullanma tarihi olarak yorumladığını ve bu nedenle yenilebilir sağlıklı gıdaların çöpe gittiğini ifade ediyor. McFerran, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'ni (FDA) bu konuda net ve tutarlı etiketleme kuralları koymaya çağırıyor.
Grand View Research’e göre 2023 yılında yaklaşık 653 milyar dolar değerindeki sağlıklı gıda pazarı, 2030 yılına kadar 1.26 trilyon dolara ulaşabilir.