Bu süreç, "küçük patlamalar" olarak tanımlanan bir etki oluşturarak, hayati tehlike oluşturabilecek ventilatör kaynaklı akciğer hasarlarına katkıda bulunabilir.

Mekanik Ventilasyonun Gizli Tehlikeleri

Tulane Üniversitesi"nden yapılan yeni bir araştırma, akciğerlerdeki küçük hava keseciklerinin (alveoller) tekrar tekrar çökmesi ve yeniden açılmasının mekanik ventilasyon sırasında mikroskobik doku hasarına neden olabileceğini öne sürüyor. Bu hasarın, her yıl binlerce ölüme neden olan ventilatörle ilişkili yaralanmalarda önemli bir rol oynayabileceği düşünülüyor.

Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlanan çalışma, ventilatör kaynaklı akciğer hasarlarını inceliyor. COVID-19 pandemisi sırasında ventilatör kullanımının artmasıyla bu komplikasyon daha fazla fark edilmeye başlandı. Mekanik ventilatörler, hastalar kendi başlarına yeterli şekilde nefes alamadığında, oksijen açısından zengin havayı akciğerlerine iterek solunumlarını destekler.

Araştırmacılar, alveoler rekruitment ve derekruitment (hava keseciklerinin tekrarlayan çökmesi ve yeniden açılması) olarak bilinen sürecin, mekanik ventilasyon sırasında toplam enerji tüketiminin yalnızca %2-5'ini oluşturduğunu tespit etti. Ancak, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) modelinde, bu küçük enerji kaybının doğrudan akciğer hasarıyla ilişkili olduğu görüldü.

Çalışmanın baş yazarı olan Tulane Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Profesörü Donald P. Gaver, şu açıklamayı yaptı:

"Bu, hassas akciğer yüzeyinde meydana gelen küçük bir patlama gibidir. Ölçek olarak küçük olmasına rağmen, yaklaşık 100 watt/metrekarelik bir güç yoğunluğu yaratıyor ki bu, güneş ışığına maruz kalmaya benzer bir etki yaratıyor."

ARDS (Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu), yoğun bakım ünitesindeki hastaların yaklaşık %10'unu etkileyen ve modern ventilasyon tekniklerine rağmen %30-40 oranında ölüm riski taşıyan ciddi bir akciğer rahatsızlığıdır.

Araştırma ekibi, bir domuz modeli kullanarak ventilatör enerjisinin akciğerlere nasıl aktarıldığını ve dağıtıldığını inceledi. Sonuçlar, bu tür enerji kaybını azaltmanın hızlı iyileşmeye yol açtığını, ancak alveollerin %5-10"unun sürekli çöküp açılmaya devam ettiği hastaların kötüleşmeye devam ettiğini gösterdi.

Muhabir: Zeynep Bozdaş