Güncel

Nükleer sızıntı olursa ne olur? Körfez ülkeleri niye panikliyor?

ABD Başkanı Donald Trump, gece boyunca gerçekleştirilen askeri saldırılarda İran’ın başlıca nükleer tesislerinin “yok edildiğini” iddia etti. Peki radyoakatif madde sızıntısı olursa ne olur?

Abone Ol

Vurulan tesisler arasında yeraltında bulunan Fordo tesisi de bulunuyordu. ABD, israilin 13 Haziran’da başlattığı saldırılara katılarak İran’a yönelik saldırılarını genişletti.

Uzmanlar, uranyum zenginleştirme tesislerine yönelik askeri saldırıların sınırlı düzeyde kirlilik riski taşıdığını belirtti. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ise Pazar günü yaptığı açıklamada, ABD saldırılarının ardından bu tesislerin dışında herhangi bir radyasyon artışı kaydedilmediğini bildirdi.

Şu ana kadar hangi tesisler hedef alındı?
ABD ordusu, Fordo, Natanz ve İsfahan’daki tesisleri hedef aldı. Trump, İran’daki başlıca nükleer zenginleştirme tesislerinin tamamen yok edildiğini iddia etti. Bu saldırılar, daha önce israilin Natanz, İsfahan, Arak ve hatta Tahran’daki nükleer hedeflere gerçekleştirdiği saldırıların ardından geldi.

UAEA, daha önce Natanz’daki zenginleştirme tesisi, İsfahan’daki kompleks ve Tahran ile Karaj’daki santrifüj üretim tesislerinde hasar meydana geldiğini açıklamıştı.

israil ayrıca, Arak olarak da bilinen Khondab’daki reaktörü hedef aldı. Bu ağır su reaktörü henüz işletmeye alınmamıştı. Reaktör ve yanındaki ağır su üretim tesisi hasar gördü. UAEA’ya göre, reaktör faal değildi ve nükleer madde içermiyordu. Bu nedenle radyasyon salınımı kaydedilmedi.

Saldırıların riskleri neler?
Reuters’a konuşan uzmanlar, saldırıların şu ana kadar sınırlı kirlilik riski oluşturduğunu belirtti. Liverpool Üniversitesi’nden radyasyon koruması uzmanı Peter Bryant, Arak çalışmadığı ve Natanz yeraltında olduğu için ciddi bir radyasyon riski görmediğini ifade etti.

Yine Londra’daki RUSI Enstitüsü’nden Daria Dolzhenkova, bu tür tesislerde esas tehlikenin radyasyondan ziyade kimyasal kaynaklı olduğunu söyledi. Uranyum hekzaflorür (UF₆) buharla temas ettiğinde zararlı kimyasallar oluşur. Yayılım, hava koşullarına bağlıdır.

Nükleer reaktörler ne durumda?
En büyük endişe Büşehr nükleer reaktörüne yapılacak bir saldırı. 19 Haziran’da israilin burayı hedef aldığı açıklanmış, daha sonra bunun bir hata olduğu belirtilmişti. Reaktörün ciddi şekilde zarar görmesi halinde radyasyon sızıntısı olabilir.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan James Acton, Büşehr’e yönelik bir saldırının tam bir radyasyon felaketine yol açabileceğini, fakat zenginleştirme tesislerine yönelik saldırıların ciddi dışsal sonuçlar doğurmasının olası olmadığını ifade etti.

Körfez ülkeleri neden endişeli?
Büşehr’e yönelik bir saldırı, özellikle deniz suyu arıtımıyla içme suyu sağlayan Körfez ülkeleri için tehlike oluşturuyor. Su kaynaklarının radyoaktif kirlilikten etkilenmesi, yüz binlerce insanı tehdit edebilir.

Bir kaynak, Körfez İşbirliği Konseyi’nin çevresel kirliliğe karşı yüksek alarmda olduğunu söyledi. Halihazırda radyasyon artışı bulunmasa da tüm ülkelerin acil planları hazır.

BAE içme suyunun %80’inden fazlasını deniz suyundan sağlarken; Bahreyn tamamen deniz suyu arıtımına bağımlı. Katar da benzer durumda.