NEW YORK BİLDİRİSİ VEYA SİYONİZME TESLİMİYET

Abone Ol

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 16 ülke, New York’ta bir araya gelip Gazze’deki açlıktan ölen çocuklar için acil gıda sevkiyatı kararı alacakları yerde; HAMAS’ın acilen silah bırakması çağrısı yaptılar. Yüz bin insanın kısa süre içerisinde açlıktan öleceği haberleri karşısında, siyonist katillere dur diyecekleri yerde, vatanlarını işgalci yahudilere karşı savunan Müslüman Gazze halkına silah bırakma çağrısı bildirisi, kelimenin tam anlamıyla ‘insanlığın bitişinin de’ bildirisidir.

‘İnsanlığın bitişi bildirisine’ imza atmak, aynı zamanda toplu bir şekilde siyonizme biat etme ve yaşanan bu soykırıma açıkça destek olma zilletidir. Çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 60 binden fazla Müslümancın hunharca katledilmesi, insanları bu yahudi katil sürülerine karşı harekete geçirmiyor da bu soykırıma karşı kendilerini savunuyorlar diye HAMAS’a acilen silah bırakma çağrısı yapılması siyonizmin kendisine biat ettirdiği ‘köleler korusunun’ acı gerçeğini bize göstermektedir.

Hele son dönemlerde kimi Avrupa ülkelerinin Filistin devletini ‘tanıdık, tanıyacağız’ şeklindeki açıklamaları ise alçakça bir oyunun, sevimli ve dikkat çekici yüzü olarak karşımıza çıkarılmak istenmektedir. ‘Tanınacak Filistin devletinin’ Mahmut Abbas’ın Batı Şeria’daki yönetimin bir devamı olarak planlanmaktadır. Yani işgal çetesinden daha gaddarca, Müslüman Filistinlilere savaş açmış bir ‘Filistin devletini’ tanımayı düşünmektedirler.

Oslo’daki barış antlaşması ve iki devletli çözüm fiyaskosu nasıl ki, işgalci katiller Filistin’in tamamını işgal edip halkını katliamdan geçirme zeminine dönüştürmüşse; ‘Filistin devletini tanıyacağız’ açıklamaları da HAMAS’ın bitirilmesi oyunundan başka bir şey değildir. Şimdiye kadar işgalci yahudiler ve onların gayrimeşru babaları batılı ülkeler, hiçbir zaman Müslümanların lehine olabilecek ‘tek bir adım’ dahi atmamışlardır. Şimdi ise ‘Filistin’i tanıyacağız’ numarasını, bizim çok saf bir şekilde yutmamızı istiyorlar.

Batı küfür cephesi, bütün imkân ve kabiliyetleriyle silah ve cephane yardımı konusunda bir gün bile katil yahudileri desteklemekten vazgeçmedi. İşgalci siyonistler de emellerinden ve soykırım gerçekleştirme canavarlıklarından geri adım atmadıklarına göre ‘Filistin devletini’ yakında tanıyacağız şeklindeki açıklamalar, sadece siyonizme yeni saldırı alanları oluşturmak ve mücahitlerin direnişini ‘şeytani oyunlarla’ bitirme operasyonu anlamına gelmektedir.

Gazze halkının tamamı açlıktan kırılırken; hiçbir girişimde bulunmayan batılı devletler ve sözüm ona bazı Müslüman ülkelerin ‘bir taraftan Filistin devletini tanıyacağız, bir taraftan da HAMAS derhal silah bırakmalıdır’ şeklindeki yaklaşımları insani ve iyi niyetten tamamen uzak ve siyonist katillerin emellerini gerçekleştirmeye yönelik ‘taşeronca hamleleridir.’

Tam anlamıyla siyonizme teslimiyeti ifade eden bu yaklaşımlar, bize göstermektedir ki; Müslüman Gazze halkının tamamının açlıktan ölmesi bile pek bir anlam ifade etmemektedir. Açlıktan ölen bebeklerin, soykırımdan geçirilen bir halkın, feryatları arşa yükselen annelerin ve bombalarla tamamen yok edilen şehirlerin hiçbir kıymetleri yoktur. Ama vatan ve namuslarını işgalcilerden korumaya çalışan Müslümanların, derhal silah bırakması gerektiğine dair ‘köle ruhlu bir zilletle’ bildiriler yayınlamalarını net olarak anlamamız lazımdır.

Onurlu Gazze halkı savaşçı onuru ile ölmeyi, zillet içerisindeki bir anlaşmaya tercih edeceği açıktır. Katillerin ve onların destekçisi korkakların bir hesabı varsa, şüphesiz Allah’ın da bir hesabı vardır. Allah’ım! Sen mazlumların hamisisin, katilleri ve işbirlikçilerini kahr u perişan eyle.