Israel Hayom gazetesinin aktardığına göre Netanyahu, Trump’ı İran meselesine “radikal” bir yaklaşımla eğilmenin gerekliliğine ikna etmeye çalışacak. Bu yaklaşım, israilin açıkça Tahran’daki rejimin devrilmesi anlamına gelen bir stratejiyi savunduğunu gösteriyor.

Gazeteye göre, İran konusu gelecek hafta Florida’da yapılması planlanan Netanyahu–Trump görüşmesinin en kritik başlıklarından biri olacak. israil, Trump ve danışmanlarına sunmak üzere kapsamlı bir istihbarat dosyası hazırladı.

Bu dosyada; İran’ın nükleer programını yeniden canlandırma girişimleri, balistik füze kapasitesini yeniden inşa etme çabaları, israilin “küresel terör faaliyetleri” olarak nitelendirdiği Devrim Muhafızları’nın faaliyetleri, Hamas, Hizbullah, Yemen’deki Husiler ve diğer silahlı gruplara sağlandığı iddia edilen artan İran finansmanı yer alıyor.

Habere göre israil, bu dosya aracılığıyla ABD ile İran’a karşı ortak ve köklü bir strateji geliştirmeyi hedefliyor. Tel Aviv, Trump’ın İran’ı “Ortadoğu’daki terörün ahtapotu” olarak gördüğüne ve bölgesel istikrarsızlığın ana kaynağı olarak değerlendirdiğine inanıyor.

Ayrıca İran’ın, Trump’ın hedeflediği bölgesel kapsamlı bir anlaşmanın (“büyük anlaşma”) önündeki en büyük engel olduğu savunuluyor.

israilin mevcut değerlendirmesine göre, Tahran’daki rejimin varlığını sürdürmesi, İran ve müttefikleriyle uzun yıllar sürecek açık bir çatışma anlamına geliyor. Ancak Tel Aviv, askerîiüstünlüğüne güvense de, geniş çaplı bir savaşın maliyetinin çok yüksek olacağı ve birkaç gün içinde israil ekonomisini felce uğratabileceği endişesini taşıyor.

Buna rağmen israil, İran rejiminin “bir kez ve tamamen” devrilmesinin Hizbullah’ın zayıflamasına ve silahsızlandırılmasına, Lübnan’daki etkisinin azalmasına, Hamas ve İslami Cihad’ın mali destekten yoksun kalmasına, Yemen’deki Husilerin otoritesinin çökmesine yol açabileceğini savunuyor.

Israel Hayom, adı açıklanmayan bir ,srailli güvenlik yetkilisine dayandırdığı haberinde, israilin ABD’yi ikna etmek için kullanacağı önemli argümanlardan birinin İran’ın Rusya–Ukrayna savaşındaki rolü olduğunu yazdı. Yetkiliye göre İran’ın bu denklemden çıkarılması, Avrupa’daki güvenlik tehditlerini de azaltabilir.

Habere göre israil, askeri seçeneği masadaki senaryolardan biri olarak görüyor. Bu kapsamda İran’a yönelik daha sert ve kapsamlı bir saldırı ihtimali gündemde tutuluyor. israil Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, dün yaptığı bir açıklamada İran’a karşı yeni operasyonların sinyalini verdi.

Zamir, ordu içindeki bir görev değişimi töreninde şunları söyledi:

“israil ordusunun karşı karşıya olduğu tehditlerin başında İran geliyor. Bu cephede önemli kazanımlar elde edildi. Düşmanlarımız, ordumuzun uzun kolunu bir kez daha hissetti; bu kol, yakın ve uzak cephelerde gerektiği yerde vurmaya devam edecektir.”

Ekonomik ve İç Baskı Stratejisi

Öte yandan İran Dışişleri Bakanı, ülkesinin olası bir israil saldırısına hazır olduğunu açıkladı. Buna karşın israil, askeri seçeneğin tek başına yeterli olmadığını, bunun daha geniş bir stratejinin parçası olması gerektiğini savunuyor.

Bu stratejinin unsurları arasında; İran’daki ekonomik krizin derinleşmesi, artan yoksulluk, beyin göçü, yakıt, elektrik ve su krizleri yer alıyor.

Daha Sert Yaptırımlar ve Muhalefet Desteği

israil ayrıca ABD ve Batılı ülkelerin, İran’a karşı çok daha ağır yaptırımlar uygulayabileceğini savunuyor. Bunlar arasında; petrol ihracatının tamamen durdurulması, füze ve savunma sanayisinde kullanılan çift kullanımlı ürünlere kapsamlı ambargo bulunuyor.

Bu baskıların İran’ı nükleer program, balistik füzeler ve diğer dosyalarda taviz vermeye zorlayabileceği değerlendiriliyor. israile göre rejimin fiilen devrilmesi ise, askeri ve ekonomik baskıların yanı sıra İran içindeki muhalefetin doğrudan desteklenmesini gerektiriyor. Bu sayede rejimin odağının içeriye çevrilmesi ve sonraki aşamada dış destekle tamamen çökertilmesi hedefleniyor.

Muhabir: Mehmet Yaman