Fuzuli’nin:
“Yılda bir Kurban keserler halk-ı âlem ‘ıyd içün
Dem-be-dem, saat-be-saat men senün Kurbanınam.”
Ya da merhum Erzurum’lu Alvarlı Efe’nin;
“Cân bula cânânını
Bayrâm o bayrâm ola
Kul bula sultânını
Bayrâm o bayrâm ola” deyişleri ile bakmak gerekir Bayrama ve Kurbana.
Kurban yaklaşmadır, yakınlaşmadır. Bayram ise bu yakınlığın, ülfetin, muhabbetin sevincidir… Yoksa eti ve kanı ulaşmaz burağın Arş-ı alaya, ulaşan sadece niyet, muhabbet ve samimiyettir… Her dinde vardır. Ama her dilde ayrı… Esasında Adem aleyhisselamdan günümüze tüm dinler İslam’dır, İslam’dandır. Tüm kitaplar Levh-î Mahfuzdan… Tüm insanlık aynı serencam ve serüveni yaşadılar, yaşıyorlar ve yaşayacaklar. Kimi doğru, kimi yanlış… Tüm dinlerdeki bayramlar, seremoniler; aynı pınardan doğmuş, fakat farklı çağlara çağlamış… Çağlamış çağlamasına ama her bedende ruh ve nefis olduğu gibi, her çağda da Cibril ve iblis hiç eksik olmamış… Cibril İbrahim yetiştirdikçe, İbliste Nemrut… Cibril Musa yetiştirdikçe, İblis Firavun dikmiş karşısına… Boş durmamış. Hamanlar, Bel’am-ı Bauralar hiç eksik olmamış. Hakkı batıla tebdil etmişler. Ta ki Sultan-ı Enbiyaya karşı; Ebu Cehiller, Ebu Lehepler “Karanlıklar ordusunu” sürmüşler “Nurun ordusuna” karşı… İblis taraftarlarının, Allah taraftarlarına karşı isyanı, tuğyanı hiç eksik olmamış. Matem ve sevinç; gece ve gündüz, yaz ve kış gibi birbirini takip etmiş Müminin hayatında.
Âdem aleyhisselam’ın cenneti, Havvası, İblis’i ve “İhbit” emriyle ta bu imtihan dünyasına inişi ve yavrularıyla katil- maktul imtihanı… İbrahim aleyhisselam’ın oğlu İsmail’in kendisine yeniden bahşedilmesi… Yunus aleyhisselam’ın üç katman karanlıktan bir balığın karnından yeniden dünyaya doğuşu ve dönüşü… Yakup aleyhisselamın Yusuf’u kaybedişi ve kavuşması… Yusuf’un zindan zindan serüveni ve Mısır’a Aziz oluşu ve tekrar Züleyha, Yakup (a.s) serencamı… Eyyup aleyhisselamın sabrı… Şuayip aleyhisselam’ın sergüzeşti… Musa aleyhisselamın Firavun, Samiri, Ben-î İsrail, kudret helvası, Tur dağı ve Nil serüvenleri… Zekeriya’dan Yahya’ya; İmran kızı Meryem’den Asiye’ye, Talut’tan Calut’a, Davut’tan Süleyman’a, Musa’dan İsa’ya… Tüm Aleyhim-usSelam Ecmain Enbiyadan Hatem-i Enbiya Muhammed Mustafa aleyhisselat-u vesselam’a kadar
Süreçler ve Serüvenler; imtihanlarla, ezalarla, belalarla başlamış ekseriyetle. Çünkü iman sınanacak, kul sınanacak, kulluk sınanacak… İnandık demekle bırakılıverilmek olmayacakmış. İman denemeden cennete gitmeyecekmiş mümin… Sabreden, cehd eden, şükreden, sevinirmiş… Sevinen Halilu’r Rahman olurmuş, kurbanla mukarrebun burçlarında, Ahsen-i Takvim makamında… Bu makam gayreti ve umudu içinde olmaktan doğan sevinçtir BAYRAM.
Bayram; sevinç süreci değil, sonuç sevincidir. Her peygamber aleyhimusselam’ın kendi dönemi ile kendi ümmetinin bu şekilde sevinçleri ve bayramları olmuştur tıpkı Kur’an-ı Kerim’de bize ulaştırıldığı gibi. Fakat günümüzde tahrif ve tahribata rağmen yanlış anlamlandırılmalarına rağmen her dinin ve dönemin kendine göre hak bayramları oluşmuştur tıpkı Hak peygamberleri gibi…
Günümüzdeki her inanç ve inanışın önemli bir rüknünü oluşturan Bayram ve Seremonilerinin üstündeki tahrifat tozları ve paslarını temizlerseniz kökeninin Ahad olan İlahi Hakikate uzandığını görmeniz zor olmayacaktır.
Aşağıdaki din ve inanışlardaki bayram ve seremonilerin isimleri, Adem aleyhisselamdan günümüze İslam ve insanlık serüvenindeki hem Hak ve batıl mücadelesinin hem de muharref dinler silsilesinin realitesi hakkında üzerinde düşünülmesi gereken hikmetler ve ipuçları sunmaktadır. Aşağıdaki liste daha da uzatılabilir. Fakat gözden kaçırılmaması gereken asıl husus, insanlığın ana yoldan (Sırat-ı Müstakimden) sapması, hakikati kaybettikten sonra yine hakikat arayışındaki yanlış duraklarda oyalanması durumudur.
Günümüz Müslümanları da İslam’daki bayram realitesinin mantık ve mantalitesinden gün geçtikçe sapmaktadırlar. Onların da geçmiş ümmetlerin durumuna düşmemeleri için hem İslam’daki bayram hakikatini hem de geçmiş ümmetlerin saptırarak günümüze taşıdıkları bazı olguların nasıllığına dair birkaç numuneyi paylaşma ihtiyacı oluştu.
İSLAM’DA;
İ’ydi-l Fıtır (Fıtrat Bayramı=sevinci =Ramazan Bayramı-sevinci); ve
İ’ydi-l Edha (Kurban Bayramı=sevinci =Yakınlaşma Bayramı-sevinci) (Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’i Allah’a kurban etmeye hazır oluşu ve Allah’ın buna tedbir olarak, Burak ile Hazreti İsmail’in adeta yeniden dirilişi ve yeni bir hayata sayfa açmasına dayanan İbrahimî bir sevinçtir…
HRİSTİYANLIKTA;
Noel (Christmas), Hz. İsa’nın doğumuna dair bayram=sevinç.
Paskalya; (Hz. İsa’nın çarmıha gerilme tedbiri ile ölümden kurtarılıp arşa yükseltilişi ile buna dair sevinç).
YAHUDİLİKTE;
Roş Aşana ; (Yahudi yeni yılı, Dünyanın yaratılışının anılması, Tövbe, yenilenme ve Allah’ın hakimiyetinin kutlanması sevinci.)
Pesah (Hamursuz Bayramı); Allah’ın İsrail Oğullarını Mısır’daki kölelikten kurtarışı sevinci.
Yom Kippur (Kefaret Günü); Günahların bağışlanması için dua ve oruç günü. Tövbe ve Allah ile barışma (!) sevinci.
Sukkot (Çardaklar Bayramı) ;İsrailoğulları’nın çöldeki yolculuğu ve Allah’ın korumasını anmak, Allah’a şükran ve geçici yaşamın hatırlanmasına dair sevinç.
(Bazı müfessirler; Zerdüştlük, Hinduizm, Budizm, Şintoizm gibi dinlerin kökeninde de ilahi kanaldan gelen Allah inancı esaslarının görüldüğü, fakat bunların süreç içerisinde kitaplarını önemsemeyip kaybedişleriyle peygamberlerini farklı konumlara taşıdığı kanaati söz konusudur.)
MECUSİLİK’TE (ZERDÜŞTLÜK)
Nevruz: Baharın başlangıcı ve Zerdüşt takvimine göre yeni yıl. Yenilenme, doğanın uyanışı ve iyiliğin zaferi.
Mihrcan: Dostluk, sevgi ve hasat şükranı/ sevinci. Mitra’ya (adalet ve dostluk tanrısı) adanmış bir festival.
Sadeh: Ateşin keşfinin kutlanması. Ateşin kutsal sayılması ve kötülüğe karşı zafer. Büyük ateşler yakılır.
HİNDUİZM’DE;
Diwali (Işık Festivali): Tanrı Rama’nın şeytan Ravana’yı yenmesi ve sürgünden dönüşü (Ramayana). İyiliğin kötülüğe galip gelmesine dair sevinç ve kutlamalar.
Holi: Tanrı Krishna ile ilgili efsaneler ve Holika’nın yenilgisi. Baharın gelişine dair sevinç
Navratri: Tanrıça Durga’nın şeytan Mahishasura’yı yenmesi. Tanrıça’ya ibadet, dans (Garba ve Dandiya) ve manevi arınmaya dair sevinç.
BUDİZM’DE;
Vesak (Buddha Günü): Buda’nın doğumu, aydınlanması ve Nirvana’ya ulaşmasına yönelik sevinç.
Asalha Puja: Buda’nın ilk vaazı (Dharma Çarkı’nı döndürmesi).
Uposatha: Ay takvimine göre düzenli ibadet günleri. Meditasyon, oruç ve manevi disiplin
ŞİNTOİZM’de; (Japonya)
Oshogatsu (Yeni Yıl): Yeni yılın başlangıcı ve Kami’lerin (tanrılar) kutsaması.
Setsubun: Mevsim geçişi (özellikle baharın başlangıcı).
Obon: Ataların ruhlarının anılması. Ölenlerin ruhlarını onurlandırma, fenerlerle rehberlik etme.
YEZİDİLİK’TE
Cejna Cemayê (Cem Bayramı): Allah’ın dünyayı yaratması ve Melek Tavus’un rolüne dair sevinç kutlamaları. Laleş’te kutlanır.
Newroz: Baharın başlangıcı ve mitolojik olarak Kawa’nın zalim Dehak’ı yenmesi.
Xidir Nebi Bayramı : Hızır (Xidir) ve İlyas’ın kavuşması sevinci.
Çarşema Sor (Kızıl Çarşamba) : Êzidi kozmolojisinde dünyanın yaratılışının tamamlanması. Bunların dair sevinç ve seremoniler.
İnsanlık hakikat arayışında bu örneklerde de görüldüğü gibi yolunu şaşırmış iken gerçek Bayramın nasıllığına dair merhum Erzurum’lu Alvarlı Efe’nin; “BAYRAM O BAYRAM OLA” şiiri ( sonradan ilahi olarak da yapılmış ) hem bu bayramın, bayramımızın yad edilmesine hem de gerçek bayramın hakikatine dair güzel bir timsal olacaktır.
Kurban Bayramımızın Mukarrebun yoldaşlığımıza vesile olması ümidi ve duası ile…
Allah’a emanetsiniz…
BAYRAM O BAYRAM OLA
Cân bula cânânını
Bayrâm o bayrâm ola
Kul bula sultânını
Bayrâm o bayrâm ola
Hüzn ü keder def' ola
Dilde hicâb ref' ola
Cümle günâh af ola
Bayrâm o bayrâm ola
Mevlâ bizi afv ede
Gör ne güzel 'ıyd ola
Cürm ü hatâlar gide
Bayrâm o bayrâm ola
Feyz-i mehabbet-i Hakk
Nur-i hidâyet siyâk
Cennet-i a'lâ durak
Bayrâm o bayrâm ola
Hakk'ı seven merd-i şîr
Kalbi olur müstenîr
Allah ola destigîr
Bayrâm o bayrâm ola
El tuta kitâbını
Dil tuta hitâbını
Cân tuta şitâbını
Bayrâm o bayrâm ola
Mevlâ'yı cândan seven
Rızâ-yı Hakk’a eren
Lütf-i Hudâ'ya güven
Bayrâm o bayrâm ola
Hakk’ı seven dil ü cân
Aşkı eden heyecân
Feth ola bâb-ı cinân
Bayrâm o bayrâm ola
Ganîler ede kerem
Ref’ ola derd-i verem
Sahî ola muhterem
Bayrâm o bayrâm ola
Nûr-i hidayet dola
Dilde hidâyet bula
Nâsırın Allah ola
Bayrâm o bayrâm ola
Tevhîd ede zevk ile
Hakk’ı seve şevk ile
Tasdîk inerse dile
Bayrâm o bayrâm ola
Dildeki Rahmân ola
Derdlere dermân ola
Âzâde fermân ola
Bayrâm o bayrâm ola
Lütfî’ye lütf u kerem
Dâhil-i bâb-ı harem
Dâima Allah direm
Bayrâm o bayrâm ola