Peki, bu mekanizma nasıl işliyor? Genellikle geçmişteki her anın bir köşede saklandığını düşünebiliriz. Ancak gerçekte, her şeyi anımsamak imkansızdır. Öyleyse, neden bazı hatıralar kaybolurken diğerleri zihnimize işleniyor? Bu noktada seçici hafıza, beynimizin hem bencil hem de koruyucu yönünü ortaya koyuyor.
Beynimiz devasa bir depolama alanı gibi işler, ancak her şeyi düzenli raflara yerleştirmez. Bunun yerine bir düzenleyiciye sahiptir ve bu düzenleyicinin adı seçici hafızadır. Bu düzenleyici, hangi bilgilerin değerli olduğuna karar verir, hangi verilerin silineceğine ya da arka plana itileceğine hükmeder. Üstelik bunu genellikle bize danışmadan yapar. Seçici hafıza, deneyimlediğimiz olayların tüm ayrıntılarını değil, yalnızca bizim için anlamlı ya da duygusal olarak yoğun olan kısımlarını korur.

Bu mekanizma, bilgi aşırı yüklenmesini engelleyerek zihnimizi düzenlememize ve gereksiz yüklerden kurtulmamıza olanak tanır. Telefonumuzda depolama alanını dolduran gereksiz fotoğraflar veya videoları silmek gibi, faydasız görülen bilgiler ve anılar da elenir.
Seçici hafıza sürecinde rol oynayan beyin bölgeleri arasında hipokampus ve korteks bulunur.Uzun süreli anıları saklamayan hipokampus, beynin farklı alanlarına yayılan çok sayıda sinyal yolunu koordine eden bir merkez gibi çalışır. Anılar, bu süreçte parietal korteks ve temporal korteks gibi bölgelerde depolanır.Bu alan, uzun vadeli hafızanın temelidir. Bir olay veya bilgi, kodlama, odaklanma, duygusal yoğunluk ya da bilişsel çelişkiler gibi belirli ölçütlere bağlı olarak kalıcı bir şekilde saklanmak üzere seçilir.

Kodlama: Hayat içerisinde yaşadığımız deneyimi silinmez bir anıya dönüştüren mekanizmadır. Gerçekten de yeni bilginin uzun süre zihnimizde kalabilmesi için ses, görüntü, kelimeler, rakamlar gibi zihinde tutması kolay bir forma evrilmesi gerekir.
Dikkat: Yeni bir bilgiyi veya olayı etkili şekilde hatırlamak için odaklanmamız şarttır. Dikkat dağılırsa o bilginin yalnızca bir kısmının kaydedilme ihtimali ortaya çıkar.

Duygular: Bir durum sizi ne kadar etkileyebiliyorsa, o anıyı hatırlama şansınız o derece yüksektir.
Bilişsel Uyumsuzluk; Bizimle ilgili çelişkili bilgi ,davranış veya inançlarla aynı zamanda yüzleşmenin ortaya çıkardığı rahatsız edici duygular olarak tanımlanır.
Bu durumda, bilinçaltımız karmaşık manevralar yapar ve bizi bu huzursuzluktan kurtarmak için bilgileri yeniden şekillendirir. Seçici hafızanın devreye girdiği nokta tam da burasıdır.
Bazen bu mekanizma bizi koruma altına alır. Travmatik hatıraların bastırılması veya acı bir deneyimin silinmesi, seçici belleğin bir savunma yöntemi olarak işlev gördüğünü gösterir.





