Ne zaman adam olacağız?

Abone Ol

israil terör devleti katliama devam ediyor. Her türlü çağrılara rağmen siyonistler terör estirmeye devam ediyor. Ne yazık ki, sözde medeni Avrupa ülkeleri, Ukrayna konusunda çok hassas davranırken Gazze konusunda ise israile katliamlarda destek veriyor. İslam ümmeti ise dağınıklığı sebebiyle şimdilik bir şey yapamıyor... Gazze halkı bildiği tüm dillerle yardım çağrılarında bulunuyor. Bizler, elleri semaya, gözeri dünya malına dikmişiz ve tüm problemlerimizi bizzat Allah’ın halletmesini istiyoruz...
Dünya siyonistlerin eline geçmiş, bizler de onların kurduğu hayat sistemine adeta aşık olmuşuz, bir türlü kurtulmak istemiyoruz ve cin çarpmışçasına deli olmuşuz... Bugün dünyada İslam’a inananlar diğer inançlara göre daha fazla oldu ama; bizim çokluğumuz maalesef hiç bir işimize yaramıyor. Sadece çokluğumuzla gurur duyup duruyoruz...
Polonya Başbakanına atfedilen bir söz okudum geçenlerde ve gerçekten beni derinden etkiledi... Şöyle der kendisi: “Beş yüz milyon olan Avrupalı üç yüz elli milyon olan Amerika Birleşik Devletlerinden yüz elli milyon olan Rusya’dan korumasını istiyor. Daha vahim olan şey ise iki milyar aşkın olan Müslüman dünyası tüm dünyadan on altı milyon olan Yahudilerden korunmasını talep edip duruyor.” Bu durum gerçekten vahim... Düşündükçe beni deli ediyor...
Bir zamanlar ‘zalim’ saydığımız Saddam Hüseyin vardı ona atfedilen bir söz de var, şöyle der: “Ben israile 49 füze attım, israil ile sınır olsaydık çoktan israile girerdik. Şimdi Arap dünyasına sesleniyorum, içinizde bir yiğit varsa bir füze de siz fırlatın görelim”, der. Gerçekten, HAMAS kadar bir yiğit olan aramızda var mıdır şu anda? İslam’ın ezeli düşmanlarına karşı yılmadan 75 yıldır mücadele ediyorlar. Bir düşünün, Gazze’de tüm aile fertleriyle şehit oluyorlar. Hayat boyunca elde ettikleri dünya malını kaybettiler, hükümetten yardım dilemiyorlar... Yanlış anlamayın, bizden yardım isterken mal istemiyorlar, israile siyasi baskı yapmamızı istiyorlar... Şehit olanlar erzak peşinde koşarken değil, siyonist askerlere karşı savaşırken ya da korkak siyonistlerin attıkları bomba ve füzelerle şehit oluyorlar... Ne yazık ki hala bu dramı sıcak evlerimizde seyredip çaylarımızı yudumluyoruz... Bazen camilerimizde imamlarımız dua ederken ‘Amin’ de deriz...
Şu durum gerçekten çok acı verici. Ne hale düşmüşüz? Bir zamanlar ne idik, şimdi neyiz? Bir avuç siyonist çetesine karşı ne duruma düştük... Yukarıda bazı sözlerden bahsettik, böyle söylendi mi emin değilim ama; bunda hiç şüphem yok, şöyle bir ayet var ve kendisinde hiçbir şüphe de yok: “Ey mülkün (otoritenin) gerçek sahibi (olan) Allah’ım! Sen dilediğine mülkü (otoriteyi) verirsin ve dilediğinden mülkü (otoriteyi) geri alırsın. Dilediğini yükseltir; dilediğini de alçaltırsın. (Bütün) iyilik yalnızca senin elindedir. Şüphesiz ki Sen her şeye gücü yetensin.” (Al-i İmran Suresi 26. Ayet). Evet, bizler şu anda çok düşünmek zorundayız ve durumumuzu düzeltmez isek sonumuz çok çetin olacaktır. İçinde bulunduğumuz hal için kimseyi suçlamayız, suçlu sadece biziz. Halimizi değiştirmek istiyorsak, aklımızdaki yönelişi değiştirmek zorundayız. Ne zaman adam olacağız? Mesele bu. Gazze’ye selam, direnişe devam!