Namazımız Mirac’ımız Olsun!

Abone Ol

Miraç, arzdan, Arş'a doğru mübarek bir yolculuğun adıdır.

Miraç, mahzun kullarını muhabbetle

Ödüllendirme törenidir.

Miraç, dünya ve dünyalıkları ardında bırakıp, Rabbin dergahında kul olup, kül olmanın adıdır.

Miraç, her Peygamberden ayrı bir ders alacağımız bir tedrisat merkezidir.

Miraç, doğruların sıddıkiyetini, münafıkların ise nifakını ortaya koyan tarihi bir tahlildir.

Miraç, küfrün yüzüne hakkı haykırmanın en büyük cesaret ve şecaat örneğidir.

Evet, Miraç olayı bir çok ders ve ibretlerle dolu muazzam bir hadisedir.

Dolayısıyla Üstad Bediüzzaman'ın buyurduğu gibi

'Güzel gören, güzel düşünür.

Güzel düşünen hayatından lezzet alır.'

O manevi hazzı yaşamak için, bu hadiseye hikmet gözü ile bakmak lazım. Hakeza, acaba bizler daralınca, yorulunca, kırılınca, mahzun olunca, bizleri de, muhabbet ve rahmeti ile çepeçevre kuşatacak bir Miracımız var mı?

Aslında her kişinin sığındığı çok farklı limanları muhakkak vardır.

Fakat mü'minlerin sığınacağı en sağlam liman,

'Mü'minlerin Miracı olan namazdır.'

Zira namaz kul ile Rab arasındaki en sağlam bağdır.

Düşünebiliyor musunuz? Rabbimiz Resülüne ömürde sadece bir kez bahşettiği Miracı, bizler için günde beş defa bahşeylemiş. Yani gün içerisinde bizler tam beş defa Mirac'ın o tarifsiz hazzını yaşayabiliriz.

Yeter ki bizler, namaza durunca, dünya ve dünyalıkları arkamıza, cenneti sağımıza, cehennemi solumuza alalım ve ölümü de ensemizde hissedebilelim.

İşte o zaman namaz bizim için Miraç olur biizniAllah!

Aynı zamanda , günde beş defa Mirac'ı yaşayan bir kul, Rabbiyle güçlü bir bağı olduğu için, imanı her daim onu zinde tutar. Yani öyle en ufak bir bela, musibet karşısında sarsılmaz ve yıkılmaz. Zira Namazı onu kavi tutar.

Bu nedenle Rabbimiz şöyle ferman buyurmuştur:

'Ey iman edenler sabırla ve namazla Allah'tan yardım isteyin.

Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir'. (Bakara, 153)

Öyleyse Miracımız olan namazı hayatımızın merkezine koyalım ki, dünya ve ahirette mesrur ve mebrur olalım.

Gelin kardeşlerim şöyle bir nefis muhasebesi yapalım, acaba bizim hayatımızın merkezinde neler var?

Bu kısa muhasebeden sonra, her kişinin muhakkak vazgeçilmez, malı, makamı, masası, kasası ya da kendini ön plana atarken kıyamadığı çok aziz çocukları vardır.

Fakat, eğer hayatımızın merkezinde ihlas ile Allah'ın davasına sarılmak yoksa, işte o zaman bizim Miracı yaşamamız mümkün değil.

Sadece borcunu ödemek zorunda kalan bir borçlu misali, ruhsuz bir namaz olur bizim Miracımız.

Rabbim, namazımızı Miracımız eylesin inşallah!

Bu vesileyle, başta Gazzeli kardeşlerimiz olmak üzere, namazını Miraç tadında kılabilen tüm Müslümanların, Miraç Kandili mübarek olsun.