Kasım, “Hizbullah’ın silahlarını kimsenin elinden alamayacağını” belirterek, bu silahların 40 yıldır ülkeyi koruduğunu ve israilin yayılmacı hedeflerine karşı ciddi kazanımlar sağladığını söyledi.
Kasım, “İsrail sadece Filistin’le yetinmiyor, Lübnan’ı da almak istiyor” dedi ve direnişin israilin bu hedeflerini gerçekleştirmesini engellediğini ekledi. “Eğer direniş olmasaydı, israil saldırılarını sürdürürdü,” diyerek ateşkesin esasen bu direniş sayesinde sağlandığını vurguladı.
Şeyh Kasım, Hizbullah'ın elindeki silahların yalnızca israile karşı kullanılacağını ve iç siyasete müdahale amacı taşımadığını açıkça belirtti. Bu silahların, halk, ordu ve direniş üçgeni içinde Lübnan’ın güvenliğini temin ettiğini söyledi. “Sorun direnişin silahı değil, hâlâ işgal altında olan topraklardır” ifadelerini kullandı.
Hizbullah'ı zayıflatmak isteyen iç ve dış çevrelerin olduğunu söyleyen Kasım, bu söylemleri "aykırı sesler" olarak tanımladı. “Direnişi silahsızlandırmak, israile ücretsiz hizmet sunmaktır,” diyen Kasım, bu tür girişimlerin orduyla direniş arasındaki ilişkiyi bozmaya yönelik olduğuna dikkat çekti.
Yeniden inşa süreciyle ilgili yapılan yorumlara değinen Kasım, “Yeniden inşa kimsenin lütfu değildir, direnişi bu başlıkla tehdit edenlere boyun eğmeyeceğiz,” dedi. “Onlar yeniden inşayı silah karşılığında veririz diyor, biz ise silahı yeniden inşayla ilişkilendiriyoruz,” ifadelerini kullandı.




